Zakayev: Rusya tanımaz, ilhak eder

Ajans Kafkas’ın sorularını yanıtlayan Çeçen-İçkerya Başbakanı Ahmet Zakayev, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımayacağını aksine ilhak etmeye çalışacağını söyledi.

Zakayev, ‘Kafkasya Emirliği’ ilanının Çeçenya devletini ortadan kaldırmaya yönelik bir KGB-FSB provokasyonu olduğunu yineledi. İşte Ajans Kafkas’ın soruları ve Zakayev’in yanıtları:

Sayın Başbakan, Kosova’nın tek yanlı bağımsızlık ilanını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kosova’nın uluslararası alanda devlet olarak tanınması Çeçenya’nın bağımsızlık çabasıyla ilgili sürece etkileri olabilir mi?

Kosova’nın bağımsızlığını Çeçenler memnuniyetle karşıladı, bunu da Başbakan Hacim Taçi’ye gönderdiğim tebrik mesajında da yazdım. Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasının uluslararası anlamda önemi ise, BM kurulduğundan beri Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin sahip olduğu veto hakkından ötürü bağımlı halkları kuşatmış olan kısır döngünün yarılmış olmasıdır. Kosova örneğine kadar şu veya bu devletin tanınması sadece BM Güvenlik Konseyi’nin oybirliği ile mümkündü. Veto hakkına sahip Rusya, sömürgecilik bağıyla tuttuğu onlarca Müslüman halkın bağımsızlığının uluslararası tanınmasına izin verir miydi acaba, böyle bir şeyi düşünmek çok zor.

Kafkasya bağlamında Rusya’nın Kosova’yı tanımamasının arkasındaki etkenler ne olabilir?

Rusya’nın Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasına karşı duruşu sadece kendi sömürgesi altında olanların geleceğinden duyduğu endişe ile açıklanabilir. Diğer yandan aslında Rusya Balkanlar’daki gerginliğin olabildiğince sürdürülmesinden memnun kalırdı, çünkü gerginlik ve savaş Rusya için uluslararası münasebetlerde en sıradan ortam sayılır.

Kosova’nın tanınması Kafkasya’daki ‘de facto’ bağımsız olan Güney Osetya ve Abhazya’nın uluslararası toplumda tanınma şansının önünü açabilir mi? Bu bağlamda Rusya’nın bu iki cumhuriyeti tanıma ihtimali var mı? Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıması bu iki cumhuriyeti Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içerisinde gören ve Tiflis’e destek veren Batılı ülkelerin de misilleme olarak Çeçenya’yı bağımsız devlet olarak tanımasını beraberinde getirebilir mi?

Abhazya ve Güney Osetya’ya, aynı zamanda Transdinyester’le ilgili olarak; Rusya onlar için bağımsızlık aramıyor, onları sadece ilhak etmeyi düşünüyor, zaten fiili olarak da gerçekleşti. Moldova ve Gürcistan bu cumhuriyetleri kendi yapılarına döndürme umudu besledikçe Rusya’nın bu ilhakın hukuki süreciyle ilgili acele etmesinin anlamı yok, çünkü bu durum Moskova’nın elinde bulunan Moldova ve Gürcistan’ın Avrupa Birliği ve NATO’ya girişini engelleyen güçlü bir koz.

Elbette bütün bu çözülmemiş sorunlar Batı’yı Rusların Çeçenya’da işlediği suçlara göz yummaya zorluyor. Çünkü Batı her zaman Rusya Çeçenya’yı yutarsa, kendisi için stratejik planda önemi olan Transdinyester, Abhazya ve Güney Osetya’yı rahat bırakacağından emindi. Ne olursa olsun, Kosova tanınmamış halklar yararına önemli bir emsal teşkil ediyor ve bu anlamda bunun bizim tanınmamızla da doğrudan ilgisi var.

Kosova’yı fırsat bilerek Çeçen-İçkerya’nın Batılı ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye yönelik hükümetinizin belli hazırlıkları var mı?

Hükümetimiz sömürge halklarının kendi mukadderatlarını tayin haklarının tanınması konusunda, demokrasinin genişlemesinde yeni imkanlar açan batılı siyasetçilerle istişarelerde bulunuyor.

Doku Umarov’un Emirlik ilanı Çeçen direnişini ne yönde etkiledi? Bunun uluslararası toplumda yansımaları oldu mu? Özellikle Çeçenya’yı temsil açısından sizin başınızda bulunduğunuz hükümetin gücünü zayıflatıcı bir etkisinden bahsedilebilir mi?

Doku Umarov’un kendi ‘Kafkasya Emirliğini’ ilan etmesinden uzun bir süre önce bana, Rusya istihbaratının ‘Halifat’ adıyla bir provokasyon çalışması hazırladığı yönünde haberler ulaştı. Hükümetten ve parlamentodan çalışma arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde Rusların nasıl bir amaç peşinde olduklarını anladık. Rus ordusu Çeçenya’da ne kadar üstünlük elde ederse etsin, ne kadar kadın ve çocuk öldürürse öldürsün, ne kadar kukla atarsa atasın Kremlin Rus-Çeçen savaşında siyasi çözümün sağlanmadığını anlıyordu. Kanuni Çeçenya Cumhuriyeti yönetiminin katılımı olmadan siyasi çözüm mümkün değil.

Bizim direnişimize karşı Rusya’nın zafer için iki seçeneği var; Birincisi eğer ülkemizin yasal yönetimi teslim olur ve Rusya’nın tüm istediği şartları imzalarsa, ikincisi eğer bu yasal yönetim kendini tahrip ederse veya kendi kendini dağıtırsa, yani 1990 Çeçen-İnguş Cumhuriyeti devlet egemenlik deklarasyonu, 1992 Çeçen-İnguş Cumhuriyeti Anayasası, 1991 ve 1997 seçimlerine uzanan hukuk esaslarından ayrılırsa.

Bilindiği üzere, teslimiyet seçeneğinden bir şey çıkmadı. Ve Ruslar da ajanları aracılığıyla Çeçenya yönetimini Çeçenya Cumhuriyeti devlet başkanlığı görevinde olan Doka Umarov şahsında devletin yasallığını reddetmeye itmeye karar verdi.

Görünen o ki, Çeçenleri birçok kuşağının uğrunda didindiği devletten efsanevi ‘Emirlik’ için vazgeçmeye zorlamak yerine daha akıllıca bir şey düşünmek gerekiyordu. Ama Kremlin ve ajanları devlet egemenliğini her türlü zorbalığa karşı koruyan Çeçenya Anayasası’nı hafife aldılar. Aynı zamanda Çeçenya parlamentosu adına konuşmakta da aceleci davrandılar.

Tek kelimeyle söylenecek olursa, parlamento Çeçenya devletinin kendini lağvetme girişimini resmileştirmeyi engelledi. Doku Umarov açıklaması ile her türlü devlet yönetimi yetkisinden kendisini mahrum bıraktı, parlamento da bunu onun devlet başkanlığı sorumluluğundan kendini uzaklaştırması olarak değerlendirdi.

Provokatörler anayasal yapıyı yıkmayı başaramadılar, ama maalesef silahlı direniş saflarında belirli bir kaos getirdi, şimdi bizler bunun giderilmesi üzerinde çalışıyoruz.

Dikkat çekicidir ki, Newsru.com’un benim ‘Emirliğin’ ilanına ilişkin açıklamalarıma tepkisi dışında Rusya basını Dokka Umarov’un açıklamasına hiç önem vermedi. Bundan daha ilgi çekici olanı da, Umarov’un video açıklamasının ilk önce ABD Dışişleri Bakanlığı’na düşmesidir, oradan ‘Marşo’ radyosu aracılığıyla (Radyo Liberty Çeçence bölümü) dünyaya duyuruldu. Rusya’nın, ‘Emirlik’ taraftarı ve karşıtı Çeçenler arasındaki sert tartışmalara uzak duruşu da daha az ilgi çekici bir durum değil.

Yeni ilan edilmiş ‘Emirliğin’ video kayıtlarının tüm batılı ülke hükümetlerine gönderildiği, Doku’nun inisiyatifinin meşruluğunun kimse tarafından sorgulanmaması için de yorumlardan kaçınıldığı daha sonradan ortaya çıktı. Ama bundan kaçınmak doğrusu pek de mümkün olmadı. ‘Emirin’ Kavkaz Center’de gecikmiş olarak yer alan düzeltilmiş açıklaması da, bu provokasyondan dolayı iyice ortaya çıkan FSB’nin ‘uzun kulaklarını’ örtbas etmeye yönelik zorunluluktu.

Bu arada, ABD, Britanya ve İsrail’e karşı ilan edilen kutsal savaş bölümünün de yüz kızartıcı bir şekilde örtbas edilmesinin amacı da ‘Kavkaz Center’ı (Kremlin’in kusursuz megafonu) adı geçen bu ülkelerden gelecek olası yaptırımlardan korumaktı.

Çeçen direniş cephesinde bir bölünmeden bahsedilebilir mi? Ve son olarak direnişin geleceğine dair öngörüleriniz nelerdir?

Elbette, ‘Emirlik’ provokasyonu davamıza ciddi zarar verdi, ama ölümcül değil, Allah’ın izniyle. Çeçen direnişinin perspektifi tek; herhangi bir liderin ölümü veya hastalığına bağlı olmaksızın zafer.

Putin’in 2 Mart seçimleri sonrası Kremlin’e veda etmesi ve halefi Dmitri Medvedev’in işbaşına gelmesinin Kafkasya ve Çeçenya’ya yansımaları olabilir mi? Rusya’nın Kafkasya’daki politikasının değişmesini bekliyor musunuz?

Eski Rusya geleneğine göre liderlerin değişimi, hatta çar tahtının mirasçısı bir oğul bile olsa politika değişimi anlamına geliyor. Medvedev Kremlin’e geldiği an Rusya’nın egemen sahibi olacaktır. Kuşkusuz liderlerin değişimiyle Rusya Çeçenya ve Kafkasya geneline karşı değişikliklerden kaçamayacaktır.

Ve son olarak Çeçen diasporasına bir mesajınız var mı?

Çeçen ve Kafkasya diasporasından isteğim, tarihi vatanlarını kaplayan milli-kurtuluş mücadelesinde kendilerini seyirci hissetmemeleri. Gerçi bu isteğin gereksiz olduğunu da düşünüyorum, çünkü Türkiye’deki Kafkasya diasporası, zamanında Kafkasya’da oluşturulan Çar Rusya’sı işgalci rejimini kabul etmemiş insanların torunları.

Sayın Başbakan vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim. ÖZ/FT (Ajans Kafkas)