Yalnız Şövalye Kazım Berzeg

Kafkasya’nın köklü büyük çınarından bir yaprak daha koptu. Kuzey Kafkasya halkının gür sesi ve kalemiyle halkının uğradığı mağduriyetleri dile getiren yiğit adam artık sustu.

Kazım Berzeg Ağabeyimiz de Dar-ı Bekaya irtihal etmiş. Güzel insanlar, imanlı insanlar kanatlı atlara binerek cennet-i alaya giderler.

Kazım Berzeg abimiz, soyadından da anlaşılacağı gibi, Kuzey Kafkasya bağımsızlık savaşının önderliğini yürüten Berzeg ailesine mensuptu. Ruslar tarafından en büyük soykırıma tabi tutulan ve dili kaybolan Ubıh kabilesinin bir ferdiydi.

Kazım Abi benim hayatımda çok önemli bir yer tutmuştur. Kafama takılan her konuda kendisini rahatlıkla aradığım, camiamızı temsil noktasında göğsümüzü kabartan bir insandı.

Kazım Abi sadece bizim camiamızda değil, Türkiye ve Avrupa’da sözü geçen önemli bir hukukçu olarak Kafkas camiasının yüz akı idi. O, gösterişe bakmadan, tek kişilik bir ordu olarak Çerkes halkının haklarını savunan bir şövalye idi.

1980’li yıllarda Ankara’da düzenlenen ve dünyadan birçok insan hakları örgütünün katıldığı bir toplantıya, Ankara derneğini katılım için harekete geçiremeyince, tek başına ve aile fertlerinden kurduğu delegasyonla toplantıya katılması ve gündeme damga vurması unutulamaz.

Kafkas Vakfı’nı yeni kurduğumuz yıllarda, (1995) İstanbul’da tertip edilen AGİT konferansına sivil toplum kuruluşları bölümüne katılım için bizi yüreklendirmesi ve katılımımızı sağlamasını nasıl unuturuz.

Çok kısa bir süre içinde hazırlık yapmamız, vakıf binasında sabahlara kadar çalışmamız, sayfalarca metni İngilizceye tercüme ettirmek için kendi kızı Denef başta olmak üzere, İngilizceye hakim gençleri bizzat bularak çalıştırması görülmeye değerdi. Bu konferansta Çerkes sürgünü başta olmak üzere, Çeçenistan, Abhazya ve Osetya sorunları gündeme getirilmişti. Kazım Abi’nin başkanlığında AGİT konferansında gösterdiğimiz performans o derece yüksek olmuştu ki; Rus delegasyonu hakkımızda şikayette bile bulunmuştu. Burada birebir bütün katılımcı ülke heyetleri ile görüşmeler yapılmış, ABD Başkan Yardımcısı ile yüz yüze görüşme sağlanarak kendisine hazırlanan raporlar takdim edilmişti.

Kazım Abi ile başlayan yakın dostluğumuz, son anına kadar devam etti. Davet aldığımız çeşitli televizyon programlarına Kafkas Vakfı’nı temsilen katılarak Kafkasya konusunda engin bilgisinden kamuoyunu mahrum etmedi. Kendisini vakfımızın bir personeli gibi gördüğünü söylerdi.

Liberal düşünce derneğinin kurucuları arasında etkili bir isimdi Kazım Berzeg. 28 Şubat’ta Batı Çalışma Gurubu’nun terör estirdiği bir ortamda, başörtülü öğrencilerin üniversite kapılarında ikna odalarına sokulduğu, başlarındaki örtünün zorla çıkarıldığı bir ortamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Leyla Şahin davasını götüren isimdi. Kazım Berzeg Abi, AİHM’de mülkiyet davaları konusunda ilk dava kazanan Türkiyeli avukat olarak da tarihe geçmiştir.

Büyük dedeleri Batı Kafkasya’da bağımsızlık savaşını yürüten Hacı Degmuko Berzeg, Hacı Giranduk Berzeg gibi Kafkasya davasına gönül vermiş bir neferdi Kazım Berzeg. Daima gülen çehresi, kelimelerin üstüne basa basa tane tane konuşması ile insanda büyük bir sempati ve güven oluştururdu.

Kazım ağabey gibi kardeşleri de Kafkasya davasının birer neferleri olarak çalıştılar. Birkaç yıl önce vefat eden Hazım Abi de bir Kafkasya sevdalısı idi. Kafkasya için düzenlenen yardım kampanyalarına ilk katılan kişilerden olurdu. Hazım Abi de ölene kadar kurbanını Kafkas Vakfına vekalet vererek Çeçenler için kestirdi.

Küçük kardeşleri Dr. Asım Berzeg İstanbul Kafkas Kültür Derneği başkanlığı sırasında derneği kurumsallaştıran ve şu an kullandıkları düğün salonunu derneğe kazandıran kişi idi.

Kazım Abi ve kardeşleri, soy adlarına layık asil duruşlarını her zaman korudular ve korumaya da devam ediyorlar.

Sağlığında yeterince değerini bilemediğimizi düşünüyorum. Davet edildiği her yere üşenmeden giden, birikimini aktarmak için çırpınan ve didinen Kazım Berzeg Abi’mizin yokluğunu ilerde daha çok hissedeceğiz.

Bağımsız ve Birleşik Kafkasya idealinin yılmaz savunucusu Kazım Berzeg Ağabeyimize Allahtan rahmet niyaz ediyorum. Kederli ailesine sabırlar diliyorum.

Mekanın Cennet olsun Kazım Abi. Evvel giden bütün büyüklere, Kafkasya’da, başta Kbaada Vadisi olmak üzere şehit düşen her nefere selamlarımızı ilet!

Biz seni çok sevdik Kazım Abi; inşallah “ukba”da görüşmek nasip olur.