İnguş halkının kara günleri

İnguşetya’da 1992 yılı katliamı anılıyor.

SSCB’nın dağılması ila Kafkasya’da yaşanan acı olaylardan bir tanesi de Oset milislerin Rus ordusu desteği ile yaptığı 1992 katliamı. 1944’te Kafkasyalı diğer halklar ile sürgüne gönderilen İnguş halkının yaşadığı topraklar, SSCB’nın merkezi yönetim kararı ile Gürcistan ve Özerk Osetya Cumhuriyeti arasında paylaşılmıştı. 1957 yılında Kafkasya’ya dönme izni verilen Çeçen ve İnguş halkının fesh edilen özerk cumhuriyeti yeniden kurulurken İnguşların toprakları iade edilmemişti.

Vladikavkaz’ın Prigirodnıy bölgesi (15 köy) ve Kartsa köyü Osetya Özerk Cumhuriyeti sınırları dahilinde kaldı. 1991’de SSCB dağıldıktan sonra Çeçenler’den ayrılan İnguş halkı kendilerine ait bir özerk cumhuriyet kurma çabasına girdi. Rusya Federasyonu merkezi yönetimi bu çabalara olumlu yanıt verirken İnguşlara kötü bir sürpriz yaptı. SSCB’nin izin vermemesine rağmen kendi topraklarına yerleşen İnguşlara yönelik bir katliam yapıldı ve halk sürgüne mahkum edildi. Kuzey Osetya-Alanya cumhuriyeti yönetimi ve Rus ordusunun anlaşarak yaptığı provakasyonlar sonrası Prigorodnıy bölgesi ve Kartsa gibi köylere saldırı düzenlendi. Önden ilerleyen Rus ordusuna ait birlikler, İnguş yerleşim bölgelerini ağır bombardımanla yer yüzünden silerken arkadan gelen Oset milisleri kadın, erkek, çocuk demeden etnik temizlik yaptı. Yapılan etnik temizlik ve soykırım bugün İnguşetya’da resmi törenle anılıyor. Saldırıya av tüfekleri ve Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nden gelen silah yardımı ile karşılık veren İnguşların çabaları topraklarını korumak için yeterli olmadı ama katliamı durdurdu.

Soykırıma uğrayan İnguş halkı bu trajediyi unutmadı ve hala Rusya Federasyonu’nun içinde bulunan ve komşu cumhuriyetin sınırları içinde bulunan topraklarını geri alma çabalarını devam ettirmekteler.

30-31 Ekim günleri resmi olarak yas günleri kabul edilirken yaşanan olayların ardında hafızada kalan rakamlar trajedinin boyutunu gözler önüne seriyor. Binlerce sene komşu olarak yaşayan halkların birbirine çok kısa bir sürede düşmanlaşması 583 kişinin hayatına mal oldu. 13 köy yakıldı ve 64 bin kişi köylerini terk etti.

Yaşanan soykırım sonrası yürütülen diplomasi az olsa da sonuç vermeye başladı ve bir kısım insanlar evlerine dönme imkanını buldu. İki halkın aksakalları ve yerel yönetimi evlerini terk edenlerin geri dönüşü için ellerinden geleni yapıyor.