2 Şubat’ta Caharkale Ahmet Kadirov merkez camiinde bir toplantı yapıldı. Toplantıya Nakşibendi ve Kadiri tarikatlarından temsilciler, Ramzan Kadirov ve İnguşetya ve Çeçenya müftüleri katıldı. Toplantıda genel olarak, selefiler tartışıldı. Tarikat temsilcileri selefilerle itikadlarının yanlışlığını göstermek için tartışılabileceğini söyledi. Kadirov, vahhabilerle her türlü diyalogun yasak olduğunu söylerken, Çeçenya müftüsü Salah Mejiyev, İnguşetyalı din adamları Hamzat Çumakov ve İsa Tseçoyev’i eleştirdi.
Toplantıda konuşan Kadirov, özellikle Çumakov ve Tseçoyev hakkında sert ifadeler kullanarak tehdide varan sözler sarf etti.
Toplantıda, Çeçence konuşan Kadirov, İnguşetyalı bu iki din adamının şeytan olduğunu ve hiçbir zaman Çeçenya’dan içeri adım atamayacaklarını söyledi.
Kadirov konuşmasında, “İsa Tseçoyev, en büyük şeytanlardan biridir. Eğer bu tür insanlar Çeçenya’da vaaz edebilir mi diye sorarsanız, belki birincide yanlışlıkla olur. Ama ikinciye cesaret ederlerse kelleleri uçar” dedi.
Kadirov ayrıca, İnguşetya yönetimini Çumakov ve Tseçoyev’e izin vermemeye çağırdı. Kadirov, bu konu hakkında, “Eğer İnguşetya yönetimi önlem almazsa, bu iki kişiyi durdurmak bizim için zor değil” dedi.
Resmi organlardan, alışıldığı üzere, Kadirov’un bu sözlerine tepki gelmedi. Rusya Federasyonu yönetimi ve resmi organlar, Kadirov’un bu sözlerine karşı sessizliğini korurken, Çumakov, Tseçoyev ve Kalyapin konuyla ilgili görüşlerini Kavkazki Uzel’e bildirdi.
Şeyh İsa Tseçoyev, Caharkale’de yapılan toplantıdaki suçlamaların saçmalık olduğunu, bununla birlikte bu tür tehditlerin ilk defa olmadığını ve daha da sertleşerek devam ettiğini belirtti. İmam Hamzat Çumakov’un verdiği bilgilere göre, cemaati Kadirov’un ifadelerini doğrudan bir tehdit olarak algıladılar.
Çumakov: “Kadirov ile aramda hiçbir zaman sorun olmadı”
İnguşetya’daki Nasır-Kort cami imamı Hamzat Çumakov, Kavkazki Uzel’e yaptığı açıklamada, Kadirov’un 2 Şubat’ta yaptığı açıklamaların aralarında bulunan bir husumete bağlı olmadığını ifade etti.
Çumakov, “Kadirov ile aramda hiçbir zaman sorun olmadı. Hatta, İnguşetya ve Çeçenya başkanları arasında anlaşmazlık olduğunda bile, gerginliğin tırmandırılmaması gerektiğini söyledim hep. İfadelerimin anlaşılmadığı bazı dönemler oldu, görüştük, birbirimizi anladık, ayrıldık, bana ilginç sorular sordu, herhangi bir kabalık olmadı” dedi.
Kadirov’un 2 Şubat’taki açıklamalarının hakaret olduğunu söyleyen Çumakov, “Dünkü ifadeleri tek kelimeyle beni hayrete düşürdü, orada benim ve şeyh İsa Tseçoyev’in adı geçiyor. Bize apaçık hakaret ediyor. Halk tedirgin, bana konuyla ilgili telefon açıyorlar. Ben de onları sakinleştirmeye çalışıyorum. Bu tür ifadeler istikrarsızlığa sebep olabilir. Görüştüğüm herkes, Kadirov’un sözlerinin doğrudan tehdit olduğunu düşünüyor. Bunun böyle olmadığını umut edeceğiz” dedi.
Çumakov, ayrıca, selefiler olarak adlandırılanların çok barışçıl yaşadıklarını ve İnguşetya’daki diğer akımlarla herhangi bir sorunlarının olmadığını belirtti.
İslam’ın farklı akımları arasında diyalogun mümkün olmadığı ifadesini kabul etmeyen Çumakov, “Eğer ben diyaloga hazır olmadığımızı söylersem, bu benim problemimdir. Vaynahlar her zaman diyaloga hazır oldular. Onlar, yeri gelirse, kan davalılarıyla dahi anlaşır. Biz, diğer dini inançlara sahip kişiler ile de görüşüyoruz. Neden diğer düşüncedeki Müslümanlarla ortak bir dil kurmayalım? Şeriata göre, Müslümanlar hoşgörülü olmalıdır. Eğer birileri bunun mümkün olmadığını söylüyorsa, demek ki bunu istemiyor” dedi.
İmam Çumakov, ifadelerinden dolayı Ramzan Kadirov’dan özür beklediğini söyledi.
Tseçoyev: “Bu ikinci tehdit edilişim”
İnguş din adamı İsa Tseçoyev, Kadirov’un ifadeleri ile ilgili olarak Kavkazki Uzel’e yaptığı açıklamada, insanlık, İslam, Rusya, Çeçenya ve İnguşetya tarihinde bundan daha saçma bir açıklama okumadığını ve görmediğini ifade etti.
Tseçoyev, “2 Şubat’ta Caharkale’de kabul edilen bildiride, Kadiriye ve Nakşibendi tarikatından olmayan herkesin vahhabi olduğu, vahhabilerin ise terörist olduğu belirtildi. Terörist veya vahhabinin kim olduğu konusunda ise net bir tanım getirilmedi. Senin vahhabi olarak adlandırılmaman için ne yapman lazım? Bu sorunun cevabı yok” dedi.
Tseçoyev, “İnsanlar ne için, nasıl ve neden tehdit edilir anlayamıyorum. Eğer bir kişi bir suç işledi ise, onun için kanunlar, adli takip, soruşturma, yargılama ve cezalandırma gibi resmi süreçler var. Orada neler olduğunu anlamıyorum. Kadirov’un beni veya Çumakov’u ne ile suçladığını anlamıyorum” dedi.
Kendisine yönelik tehditlerin ilk defa olmadığını belirten Tseçoyev, “Bu tehditler sertleşerek tekrarlanıyor. Çeçenya’dakiler sanırım Rusya’nın her köşesinde insanları takip etmeyi istiyor. Eğer bunun gerçekleştirilmesi için bir girişim olursa ilgili organlara başvurmak gerekecek” dedi.
Çeçenya müftüsünün telefonda kendisine diyalog yürütülmesi önerisinde bulunduğunu ifade eden Tseçoyev, “Ona, konferanslarındaki ifadelerden, adımın kötü bir şekilde geçmesinden memnun olmadığımı söyledim. Benimle ilgili söylenen ifadelerden hoşnut olmadım. Eğer müzakere edilmesi gereken meseleler varsa, ilk önce onları tartışmayı önermek, daha sonra benim haksız olduğumu söylemek gerekir” dedi.
Kalyapin: “Kadirov’un sözleri anayasaya aykırı”
RF devlet başkanlığı bünyesindeki sivil toplum kurumları gelişim ve insan hakları konseyi üyesi ve İşkence Karşıtı Komite Başkanı İgor Kalyapin, Kavkazki Uzel’e yaptığı açıklamada, Kadirov’un ifadelerinin Rusya Anayasası’na aykırı olduğunu söyledi.
Kalyapin, “Anayasada vicdan özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Şu veya bu akımdan olmak, herhangi bir dine inanmak veya hiçbir dine inanmamak, anaysaya göre, her kişinin anayasal hakkıdır. Kadirov, sanıyorum ki, bütün selefileri değil ama terörist olanları kastetti. Fakat, söyleyeceklerini de söylemiş oldu” dedi.
Kadirov’un sözlerinin tahrik unsurları içerdiğini düşünen Kalyapin, “Kadirov’un sözlerinden etkilenen insanlar elbette çıkacaktır. Onlar Kadirov’un ifadelerini yorumlamayacak, olduğu gibi anlayacaktır. Kadirov, sürekli bu şekilde konuşuyor. Çeçenya’da, Kadirov’un ideolojisi ile örtüşmeyen ve Kadirov’un ağır sözleriyle muhatap olmamış, Kadirov tarafından tehdit edilmemiş tek bir siyasi veya dini grup yoktur” dedi.
Kadirov’un açıklamalarına gereken tepkinin gösterilmediğini belirten Kalyapin, “Kadirov’un bu açıklamalarına güvenlik organları, savcılık, soruşturma komitesi ve onun doğrudan yönetimi olan, bizim sayın devlet başkanımız ve idaresinin de tepki göstermiyor olması ilginç bir durum. Kadirov ise nedense özellikle bu tür çıkışlar, daha basit bir ifadeyle açıklamalarla dikkatleri kendisine çekmekten hoşlanıyor” dedi.
