Rus Devrimi mi? Teşekkürler kalsın

Vatandaşlarının bitmek bilmeyen şikayetleriyle yüzyüze kalan Kremlin her zamanki gibi karşılık verdi: Batıyı suçlayarak.

Moskova –  Libya hava kuvvetleri 21 Şubat günü Kaddafi’ye karşı isyana katılan bir gruba ateş açarak Tripoli’deki protestocuların üzerine çullandı. Kremlin yanlısı gençlik grubu Naşi’de üst düzey bir ideolog olan Boris Yakemenko da aynı gün Libya’da meydana gelen olaylardan kendi payını çıkarmaya karar verdi.

Naşi’lerin resmi web sitesindeki kendi sayfasında yayınlanan ‘Doğru yol’ isimli yazısında “Liya lideri Kaddafi devrim, istikrarsızlık ve iç savaşı amaçlayan provokatörlere karşı nasıl davranılması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi” dedi. “Onları yok etmeye başladı. Roketler ve sahip olduğu herşeyi kullandı. Bu, Amerika’nın ‘devrimci’ yöntemlerine son vermenin en kesin yoludur.”

Onun sözleri, eğer Orta Doğu’yu kasıp kavuran kargaşanın başladığı Ocak ayından bu yana Rus liderliği tarafından yapılan açıklamara çok yakın olmasaydı, deli saçması olarak görülebilirdi. Devrimler ve hükümete karşı duyulan yaygın güvensizliği gösteren, yakın zamandaki anketlerden doğal olarak tedirgin olan Kremlin, devrimlerin kötü rejimlerin batı desteği ile yıkılışı olduğunu ima ederek ve Rusya’nın hastalığının suçunu başkalarının üzerine yıkmaya yönelik açıklamalarda bulunarak, önleyici hamleler yapıyor.

Yakemenko dış kapının mandalı değil. Naşi’deki üst düzey görevlilerden biri, Naşi’nin liderinin kardeşi ve devlet başkanlığı tarafından atanan üyelerden oluşan, hükümetin gözetimindeki Halk Meclisi’nin de bir üyesi. Temsil ettiği grup Naşi bariz bir şekilde, 2005 yılında Gürcistan ve Ukrayna’daki turuncu devrimler sırasında Kremlin tarafından kurulan bir anti-devrim oluşumu. Bu devrimler batıda iki eski Sovyet ülkesinin Rus etkisinden kalan prangalardan kurtuluşu olarak karşılandı. Kremlin’de ise Rusya’yı dizlerinin üzerine çökertmeye kararlı batılı casus ajanların zaferleri olarak görüldü.

Moskova Carnegie Merkezinden analist Maşa Lipman “O dönemde Putin ve diğer yetkililer ‘sonraki gün Moskova’da da olabilir’ diyorlardı” dedi. Putin aşığı onbinlerce gencin üyesi olduğu Naşi o gün devrimi engellemek için tasarlanmıştı.

Ama Naşi’nin temsilcisi Arap dünyasındaki despot diktatörleri kışkırtan tek kişi değildi. Tunus, Mısır ve Libya’daki olaylar ortaya meydana geldiğinde Rus liderler aynı seviyede paranoya ile tepki vermeden önce rahatsız edici bir şekilde sessiz kaldılar. Ağzı sıkı bir başbakan yardımcısı ve Başbakan Putin’in en yakın sırdaşlarından biri olan İgor Seçin bir röportajında, Mısır’daki devrim için binlerce destekçi toplayan Facebook sayfasını gizlice yöneten Google yöneticisi Wael Ghonim’in rolünü ima ederek karmaşanın sorumluluğunu tamamen Google’a attı. Wall Street Journal’a konuşan Seçin “Mısır’da olanları daha yakından incelemeliyiz. Mesela, Google’ın üst düzel yöneticileri Mısırda ne yapıyorlardı, insanlar orada nasıl kullanıldı” dedi.

22 Şubat günü Röportaj yayınlandıktan saatler sonra, Dimitri Medvedev Arap dünyasında ‘fanatiklerin’ yönetime geçmeye çalıştıkları uyarısında bulunarak olaylarla ilgili ilk açıklamasını yaptı. Medvedev “Bu bölgede onlarca yıl devam edecek yangınlar ve aşırıcılığın yayılması anlamına gelir” uyarısında bulundu. En dikkat çekici olansa Medvedev’in, ‘onlar,  evimizde de benzer kargaşalar hazırlıyorlar’ ifadesiydi.

Medvedev ‘onlar’ın kim oldukları konusunda detaya girmeden “Onlar bizim için de böyle bir senaryo hazırladılar ve şimdi her zamankinden daha fazla deneyecekler ve farkına varacaklar: Her halükarda bu senaryo başarılı olmayacak” dedi.

Lipman “Bu, Rusya’nın kendi sorunlarının sorumluluğunu ‘kötülükler planlayan kötü bir kaynağa’ yıkmak için kullanılan çok eski bir taktik” dedi. Medvedev’in konuşma yeri de anlamlıydı: Vladikavkaz’da Terörle Mücadele Komitesi ile yaptığı görüşme sırasında konuştu. Medvedev oraya aşırı İslamcı olduklarından şüphelenilen kişilerin Avrupa’nın en yüksek zirvesi olan Elbrus dağındaki kayak merkezine giden Moskovalı tursitleri silahla vurarak öldürmelerinden 4 gün sonra gitti. Bu saldırı, bölgede yıllardır devam eden ve son aylarda giderek yükselişe geçen isyanın son dehşet verici olayıydı. Ayrıca isyancılar geçen sene Moskova’da iki yıkıcı intihar saldırısı düzenlediler. (1 Mart Salı günü Rusya’nın üst parlamento kanadı olan Federasyon Konseyi’nin başkan yardımcısı, Rusya’da batılıların piyonu olarak görülen Gürcistan Devlet Başkanı Mikail Saakaşvili’yi Ocak ayında Domodedovo havalanında gerçekleştirilen ve 37 kişinin ölümüne neden olan ve Çeçen isyancıların lideri Doku Umarov’un çoktan sorumluluğunu üstlendiği saldırıyı organize etmekle suçladı).

Eğer ‘onlar’ Mısır ve Libya’da kargaşaya yol açıyorlarsa, Moskova’nın Rusya’nın Kafkasya ve diğer yerlerdeki sorunlarının temelinde ‘onların’ yer aldığını iddia etmesi de mümkün.

Ama Ruslar bahaneye inanmış gibi görünmüyorlar. Sadece Moskova’nın terör saldırılarını durdurmadaki yetersizliğinden değil, aynı zamanda hükümetin ülkeyi küresel ekonomik krizden kurtarmadaki başarısızlığından da kaynaklanan ve yavaş bir şekilde yayılan hoşnutsuzluk yerleşmeye başladı. Yolsuzluk bir hayat tarzı haline gelirken, işsizlik ve enflasyon rakamları zirvede kalıyor. Nevada Merkezi tarafından Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in devrildiği gün yapılan bir anket Ruslar’ın % 34’ünün Kahire’yi sarsan toplu protestoların Rusya’da da meydana gelebileceğini düşündüklerini ortaya çıkardı. Kamuoyu Vakfı tarafından Şubat ayının sonlarında yapılan başka bir anket Ruslar’ın % 49’unun her an meydanlara çıkıp protesto edecek kadar durumdan hoşnutsuz olduklarını gözler önüne serdi. Bu rakam daha önce hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Bir diğer araştırma kuruluşu VCIOM hem Medvedev’i hem de Putin’i destekleyenlerin oranının % 50’lerin altına düştüğünü ortaya çıkardı ki, bu nadir bir düşüş.

Rusya’nın çırpınmakta olan muhalefeti ise bu düşüşü kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Rusya’nın demokratik muhaliflerini bir araya getiren şemsiye grubu Dayanışma’nın 27 yaşındaki lideri İlya Yaşin “Rusya’da oldukça yüksek toplumsal memnuniyetsizlik, politik tekel ve yozlaşma var. Toplumsal protesto için ideal atmosfer. Mısır’da gördüğümüz bileşim bu ve bundan bir yıl öncesinde kimse bugün orada gördüklerimizin olacağını beklemiyordu” dedi.

Yine de Yaşin’in grubu Arap dünyasındaki muhalif hareketleri takiben o kadar da hırslı görünmüyor. Düzenledikleri aylık protestolar bir keresinde yasaklanmıştı ama şimdi Moskova’nın yeni valisi Sergey Sobyanin yönetimi altında izinli protestolarda nadiren binden fazla kişi oluyor. 12 Şubat’ta Moskova’nın merkezinde yapılan son protestoda 500 kişi vardı. Yaşin’e göre, az katılımın sebebi o gün -24 derece olan dondurucu soğuk hava. Yaşin “Eğer Arap başkentlerinde böyle bir hava sıcaklığı olsa, orada da çok fazla kişinin toplandığını görmezdiniz” dedi.

Rusya’nın daha radikal grupları daha fazla destek toplamaya eğilimli. Rusya’nın en ırkçı grupları tarafından düzenlenen aşırı sağcı protestolar sürekli olarak en az 5 bin kişiyi bir araya getiriyor. Solda ise Rusya’nın emeklileri, genellikle politik olarak en hareketli vatandaşları, Komünist partinin mitinglerini ağzına kadar dolduruyor.

Devrim için yeterli kişi yok ama yine de Rus liderler tedirgin oluyorlar. Büyüyen bürokrasisinin Sovyet dönemi çalışanlarıyla dolup taştığı bir ülkede, paranoya patlamalarına geri dönmek neredeyse normal.

Uluslararası kamoyu Kaddafi’nin artan acımasızlığı karşısında birleşirken, Medvedev 25 Şubat’ta sivillere karşı güç kullanılmasını kınayan ve Libya liderliğini kendilerini zaptetmezlerse savaş suçlarından yargılanabilecekleri kosunuda uyaran bir açıklama yaparak aniden taktik değiştirdi. 1 Mart’ta adı açıklanmayan Kremlin’den bir kaynak İnterfax haber ajansına Kaddafi’nin ‘politik bir ceset’ olarak görüldüğünü söyledi. Rusya bu hafta alışılmadık bir sessizlik ve rahatlıkla BM yaptırımlarının Libya’ya uygulanması için uluslarası bir girişime katıldı. Hem de sonuç olarak bir silah anlaşmasındaki 4 milyar doları kaybedecek olmasına ramen.

Nashi ideologu Yakemenko bu saf değiştirmeyi yutmadı. Yakemennko 1 Mart’ta “Devlet Başkanı Medvedev Arap dünyasında olanların Rusya’da olmayacağını söyledi. Bu onun Orta Doğu’da olanların dışarıdan yönetilen bir süreç olduğunu anladığı anlamına gelir” dedi.

Yakemenko “Provakatörler ülkenin düşmanıdır ve bu sadece Libya için geçerli değil. Amerikalılar bu bölgelerin yönetimlerinin değiştirilmesi görevini üstlenmişler ve bunu başarmak için herşeyi yaparlar. Evet orada bir çok mutsuz insan var ama kullanılıyorlar” dedi. Rusya’nın liderleri bir yandan kendi ülkelerindeki sorunlar için başkalarını suçlarken, diğer taraftan da evdeki sorunlar üzerindeki dikkati başka tarafa yönlendirme ikili yöntemini kullandıkça Yakemenko gibilerinin yanlarında olmasına ihtiyaç duyacaklarıdır.

Yaşin’e sorarsanız onun tek ihtiyacı olan baharın gelmesi: “Sular ısındıkça Rusya’da daha çok kişi meydanlara çıkacaktır”. Ama Rusya’da kış çok uzun sürebilir: Mısır’ın Mübarek’i orayı 30 yıl boyunca yönetti; Kaddafi neredeyse 42 yıldır yönetimde. Rusya’nın devasa lideri Putin ise devlet başkanlığı ya da başbakanlık koltuklarında sadece on yılı aşkın bir süredir oturuyor. “Evet” diyor Yaşin ve devam ediyor: “Ama sadece yozlaşma düzeyi hakkında konuşursak, Putin ile karşılaştırıldığında Mübarek dürüst bir adamdı.”

2Mart’ta Foreign Policy’de yayımlanan bu yazı Ajans Kafkas için Cavit Yılmaz tarafından Türkçeye çevrildi.

Miriam Elder