“İstenmeyen” vatandaşlar – Suriye Çerkesleri

Suriye’den gelen yurttaşlar meselesi o kadar çok tartışıldı ki, bu konuda konuşmak artık can sıkıcı olmaya başladı. Ancak çözülmeyen sorunlar ve yardıma ihtiyacı olan insanları öylece ortada bırakmak doğru olmazdı. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti sivil toplum adamları Valeri Hatajukov, Olga Efendiyeva ve Muayed Çeçenov, Suriyeli Çerkeslerin bitmeyen dertlerini ve Federal Göç Servisi yerel idaresinin beceriksiz çalışanlarını anlattı.  

 

İlk bakışta her şey basit görünüyor. Suriye’de büyük bir savaş var, insanlar da bu savaştan kaçıyor. Anavatanlarına, yani aslında kendilerini bekliyor olması gereken bölgelere gidiyorlar. Kabardey-Balkar da bunlardan biri. Fakat Rusya’ya geldiklerinde, ucuz iş gücü vazifesi gören bir göçmenden daha fazlası değiller. Hiç şüphesiz savaşın olmadığı bir ülkede yaşamak ve iyi kötü bir iş sahibi olmak az şey değil. Ama Suriyeli yurttaşlar böyle mi muamele görmeli?

 

Kavpolit (Kafkasya Politikası), sivil girişimlerin Suriyeli Çerkesleri yalnız bırakmadığını defalarca dile getirdi. Bir yıldan uzun süredir, daha önce ne politika ne de sosyal projelerle ilgilenen sade vatandaşlar, savaştan kaçan insanların hayatını biraz daha kolaylaştırmak için çaba gösteriyor.

 

İşadamlarının yardımıyla mültecilerin bazıları ev sahibi oldu, çoğu ise halen Nalçik sanatoryumlarında yaşıyor. Gönüllüler onlara günlük ve hukuki konularda ellerinden gelen desteği göstermeye çalışıyor. Kendi sitelerinden ve sosyal ağlardan geri dönüşçülerin problemlerine daha fazla ilgi çekmeye çalışıyorlar.

 

Asıl sorun ise ikamet belgesi veya çalışma izni için Federal Göç Servisi yerel idaresinde karşılarına çıkarılan engeller. Vatandaşlık almanın ne kadar zor olduğunu söylemeye bile gerek yok.

 

Ukrayna ya da Suriye: Savaş, her yerde savaş

Kabardey-Balkar yönetimine başvurular henüz hiç bir sonuç vermedi. Mesele, Kabardey-Balkar Sivil Meclisinde dahi görüşülmüş olmasına rağmen, tartışmalar yönetimi sivil toplumla uzlaşmaya götürmedi ve sonuçsuz kaldı.

 

Kabardey-Balkar İnsan Hakları Merkezi Başkanı Valeri Hatajukov’a kulak verelim: “Rusya Federasyonu kanunlarına göre, Suriyeli Çerkesler ile Ukraynalı mülteciler eşit derecede yurttaştır. Dolayısıyla Ukrayna’dan gelen mülteciler için işleyen bütün ilgili kanunların Suriye’den gelen Çerkesler için de işlemesi gerekir. Ama mesele Çerkesler olduğunda geçici sığınma bile alınamıyor, sürekli ikamet belgelerinin uzatılmasıyla ilgili sorunlar ortaya çıkıyor.

 

İkamet belgesinin süresini uzatmak için savaşın ortasında Suriye’den tekrar belge alması isteniyor. İlk seferde bütün evrakları tamamlayıp zamanında teslim etmiş ama belgesinin süresi uzatılmıyor. Bu adil mi? Ya da hiç bir dayanak yokken Suriyeli üniversite öğrencilerinin sınır dışı edilmek istenmesi?

 

Kabardey-Balkar devletinin Ukraynalı mültecilere yardım ediyor olması güzel. İnsani bir felaket söz konusu olduğunda yapılması gereken bu olmalı. Fakat aynı ilginin Suriyeli mültecilere de gösterilmesi lazım”.

 

Vatandaşlık almanın kolaylaştırılmasıyla ilgili kanun düzenlemesine göre, en önemli şartlardan biri Rusça bilmek. Suriye’den gelen yurttaşlar Rusça bilmiyor, ama çoğu Çerkesçe biliyor. Sonuçta, vatandaşlık alamıyorlar, halbuki Çerkesçe sayesinde hiç zorluk çekmeden topluma entegre olabilirler.

 

Hatajukov “Bunun kesinlikle yasal olmadığını düşünüyorum. Çerkesçe’nin (Kabardeyce) ülkenin resmi dillerinden biri olması hasebiyle vatandaşlık sürecinin kolaylaştırılması kapsamına alınması gerekir” dedi.

 

Vatanına dönen vatandaş mı, kaçak göçmen mi?

Kabardey-Balkar Federal Göç Servisi şubesinde evrak işleriyle ilgili sorunlar başka problemleri de beraberinde getiriyor. İkamet belgesi olmayan insanlar, çok düşük ücretler karşılığında her işi yapmak zorunda kalan kaçak göçmenler durumuna düşüyor.

 

Suriyeli Yurttaşlara Yardım örgütü gönüllüsü Olga Efendiyeva anlatıyor: “Çözülmeyen sorunlarının doğal sonucu olarak insanlar uzmanlık alanlarında çalışma imkanı bulamıyor, düşük ücretlere, sosyal güvenceden mahrum olarak vasıfsız işlerde çalışıyorlar.

 

Bu durumun temel nedeni, diaspora Çerkeslerinin RF yurttaşı olarak kabul edilmemesidir. Onlar için Federal Göç Servisinde yabancılar için belirlenen süreçler işletiliyor.

 

Rusya Federasyonu hükümeti tarafından her yıl cumhuriyetler için belirlenen geçici ikamet kontenjanlarının dolması nedeniyle, Suriyeli Çerkeslerin taleplerinin reddedilmesi de sık karşılaşılan bir durum. Suriye’den gelen mültecilerle ilgili nasıl böyle bir kontenjandan söz edilebilir? Üstelik onlar bizim yurttaşlarımız, savaştan kaçıp geldikleri yer anavatanları.

 

Bizi ilgilendiren kanunun pratikte nasıl insafsızca uygulandığına bakalım. Yabancı vatandaşların RF’deki hukuki statüleriyle ilgili kanun maddesine göre, geçici ikamet talebi reddedilen yabancı ülke vatandaşı bir yıl geçmeden yeni başvuru yapamaz. Yabancılar için RF’de vize ile bulunma sınırı ise 180 günlük dönem içinde en fazla 90 gün. Yabancılar sürenin bitmesi durumunda Rusya dışına çıkmak zorunda. Peki, bu durumda yurttaşlarımız hayatlarını riske atarak Suriye’ye mi gitsin, yoksa hiçbir maddi kaynakları olmadığı halde bu bir yılı üçüncü bir ülkede mi geçirmeye çalışsın? Ayrıca, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Şubat 2012’de hükümetlere Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmemesi çağrısında bulundu”.

 

“Ayrımcılık” belası

Girişimciliğe Destek ve Ekonomik Kalkınma komisyonu üyesi Muayed Çeçenov “Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Rusya Federasyonun kendi anayasasına sahip bir parçası olmakla yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızın geri dönüşünü teşvik edeci düzenlemeleri yaptı” dedi.

 

Çeçenov’a göre problem, konuyla ilgilenmesi gereken Federal Göç Servisi Kabardey-Balkar şubesinin uygulamadaki “ayrımcılığından” kaynaklanıyor.

 

Çeçenov meseleyi Suriyeli Çerkeslerden geçici ikamet belgesi iptal edilen bir gencin hikayesi ile örneklendirdi: “Suriye vatandaşı A. Abaza (22) ile ilgili Şubat 2014’de sınır dışı kararı çıktı. Bu karar Federal Göç Servisi idaresinde alındı ve ancak mahkeme kararıyla kaldırılabildi. Nalçik şehir mahkemesi Abaza’nın geçici ikamet belgesinin iptal edilmesiyle ilgili kararı kanuna aykırı buldu. Buna benzer başka vakalar da var. Fakat ikamet belgesi verilmeyenlerin çoğu maddi olarak kararı mahkemeye taşıma imkanına sahip değil.

 

Federal Göç Servisi idaresinin bu tür kararları neye dayanarak aldığını yalnızca iki şekilde açıklayabiliriz. Ya bu insanlar görevleriyle ilgili kanunları, tüzük ve yönetmelikleri bilmiyor ya da birtakım kişisel çıkarlar gözetiyor. Sonuçta bu kişilerin meslekleri için uygun olmadıkları açık”.

 

Kaynak: Kavpolit

Çeviri: Ajans Kafkas

Maşa Tvardovskaya