Çirikba ile Abazacanın bugünü ve yarını üzerine
Filoloji profesörü Vyaçeslav Çirikba Abazca’nın unutulma sebepleri ve onu kurtarma yolları üzerine konuştu.
Abazaca gerçekten tehlike altındaki dillerden mi? Eğer cevap evet ise, Abazacayı korumak için ne yapmak gerekiyor?
Abazaca gerçekten tükenme tehlkesi altında bulunan diller arasında. Bunun sebebi özellikle genç neslin Abazacayı bilmemesi ve dili bilen kişilerin sayısının her geçen gün azalmasıdır. Abazaca’nın karşı karşıya olduğu tehlikeleri anlattığım kitabımda İrlanda örneğinden bahsettim. Devlet İrlandacanın unutulmaması için çok çaba gösteriyor. Okullarda ders olarak okutuyor, memurların İrlandacayı bilmesini zorunlu kılıyor. Bu konu için ciddi anlamda kaynak ayırıyor. Ama dili kimse konuşmuyor. Çünkü İrlandacanın anadil olduğu kişi oranı %20’den fazla değil. Çok şükür, Abhazya’da durum böyle değil. Abhazların %80’i Abazacayı biliyor ve gündelik hayatta konuşuyor. Ama bu rakamlara aldanmamak lazım.
Sadece Abazacanın okullarda, devlet kurumlarında ve sokakta nasıl konuşulduğuna bakmamız yeterli. Artık şehirlere yakın köylerde de Abazacanın bozulmaya başladığını görebiliyoruz. Bir dilbilimci olarak Abazacayı ölen bir dil değil de solmakta olan bir dil olarak tanımlıyorum. Bununla şunu kastediyorum, Abhazya’da bugün Abazacaya ilgi gösterilmiyor. Dilin sosyal prestij ve statüsü düşük ve daolayısıyla insanlar Abazacayı gelecek nesillere aktarmaya çalışmıyor. Bu sürecin sonunda, daha etkin ve bilinen bir dil Abazaca yerine ikame edilir ve Abazaca unutulur.
Kendi tecrübelerimden aktarayım, oğlumu götürdüğüm Abazaca kursunda, oğlumun sınıfındaki yirmi çocuktan, oğlum dahil, sadece 3 çocuk Abazaca konuşabiliyordu. Çocuklar kendi aralarında Rusça konuşuyordu. Kurs hocası bu durumun tüm sınıflar için geçerli olduğunu söyledi. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Sohum’da aileler çocuklarına Abazaca öğretmiyor. Öğretenlerin sayısı çok az, tecrübeme dayanarak, ortalama yirmide üç çocuk diyebiliriz. Bu istatistiğin toplumumuzu korkutması lazım. Çünkü dil ile birlikte büyük bir milli kültür ve milli hazine de yitiriliyor. Ama çok çarpıcıdır ki, Abaza toplumunda konuyla ilgili herhangi bir kaygı, endişe göremiyoruz. Bu durumda Abazacayı sadece hükümetin alacağı radikal önlemler kurtarabilir. Ama maalesef devlet de Abazaca’ya gereken önemi vermiyor. Yani durum oldukça endişe verici.
Solan dillerin kurtarılması için ne yapabiliriz?
Dili kurtarmanın en etkin yollarından biri devletin dilin prestijini yükseltici planlar yapmasıdır. Mesela Abazaca eğitimi için kaliteli ders araçları sağlanabilir. İyi ders kitapları bastırabilir. Çocuklar ve yetişkinler için Abazaca kursları açabilir. Bu konuda özellikle çocuklar üzerinde çalışmak lazım. Çocuklar ilkokuldan mezun olduğunda mükemmel bir anadil bilgisiyle mezun olmalı. Bu konuda medyaya da çok iş düşüyor. Abazaca çocuk programlarının sayısı artmalı ve çizgi filmler Abazacaya çevrilmeli. Abazaca bilgisayar oyunları hazırlanmalı. Okulu bitirme sınavını Abazaca yapabilir. Ayarıca Abazacayı gençler arasında popüler kılmak lazım. Abazaca eğitimini anaokulundan son sınıfa kadar kontrol etmek lazım. Abaza kimliğini Abazaca üzerinden tanımlamamız gerekiyor. Bunlar yapılması gerekenlerin sadece küçük bir bölümü.
Abhazya’da anadili tartışmak ve çözüm bulmak için Wales, Katalınya ve Bask bölgelerinden uzmanları Abhazya’ya davet ettim. Buralar bizim yaşadığımıza benzer süreçler yaşayan ama anadillerini kullanılır hale getirmeyi başarabilen bölgeler. Onlar anadillerini bölgelerinde kullanılan etkin dil yapmayı başarabildiler. Onların tecrübesini kesinlikle Abhazya’da kullanmamız gerekiyor. Bizim Abazaca Enstitümüz, Akademimiz, Üniversitemiz, vakıflarımız, radyo ve televizyonlarımız, anaokullarımız var ama görünen o ki Abazacanın geleceği çok parlak değil.
Yine deanadillerini bilmeyen ya da az bilen Abazaları kınamamak lazım. Çünkü onlar Abhazya toplumunun tamamında oluşan bir krizin kurbanları. Bu onların anadillerini bilme sorumluluklarını onların üzerinden kaldırmıyor tabi ki. Abazacanın eğitiminin çok zor olduğu da bir bahane. Abazacanın zor bir dil olması, onun kesinlikle öğrenilemeyeceği anlamına gelmiyor. Yabancı olan ya da çok ileri yaşlarda Abazacayı çok iyi öğrenen kişiler tanıyorum. Burada önemli rolü dil öğrenme motivasyonu oynuyor. Motivasyon yoksa elbette hiç bir dil öğrenilmez.
Bir dil ne zaman geri dönülemez bir noktaya ulaşır? Biz buna ne kadar yakınız?
Biz, sevindiricidir ki, şimdilik buna uzağız. Çünkü Abazacayı iyi bilenlerin sayısı henüz oldukça fazla. Ama bu sayı her geçen gün azalmakta. Anadilini konuşabilen gençler, özellikle şehirdekiler, Abazacayı ebeveynlerine göre daha az biliyorlar. Şehirdeki Abaza gençliği Rusçayı Abazacadan iyi biliyor. Şehirde genç veya çocukların Abazaca konuştuğunu duymak çok nadir. Ve bu Abhazya’da oluyor! Peki şu anki çocukların çocukları ne yapacak? Diller böyle ölür. İçinde bulunduğumuz durum oldukça dramatik bir durum. Şimdilik geri dönülemez bir noktada değiliz. Ancak gereken tedbirler alınmaz ise geri dönülmez noktaya en fazla üç nesil sonra geleceğiz.
Peki bir dilin geleceği ile ilgili en zaman endişe duyulmaz?
Eğer bir dili halkın büyük çoğunluğu kullanıyorsa, yani dil gündelik hayatta, herkes tarafından kullanılıyorsa o zaman korkmaya lüzum yoktur. Eğer dili çocuklar ve gençler anadili olarak konuşuyorsa, eğer insanlar düşünürken bu dili kullanıyorsa korkmaya gerek yoktur. Altını çiziyorum, Abazalar anadillerini biliyor. Problem onların Abazacayı az kullanmaları. Çocuklar hatta büyükler evde, işte, okulda, sokakta Rusça konuşmayı tercih ediyorlar. Onlarla anadillerinde konuşmayı deneyin, göreceksiniz ki zorlanacaklar. Çünkü başka bir dille konuşmaya ve düşünmeye alıştılar.
Abazacanın zayıflamasına etki eden faktörler nedir?
Bu faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz.
a) Abazacanın prestijinin az olması. Eğitim dili Rusça olduğu için Abazaca konuşmak bizde köylülük olarak görülüyor. Bizim ülkemizde eğitim önemli bir prestij aracı. O zaman Abazacanın prestijini gençlerin arasında yükseltmek gerekiyor.
b) Şehir şartlarında Abazacanın işlevselliği çok azaldı. Bir kişi hiç Abazaca bilmeden Abhazya’nın bir şehrinde hayatını gayet rahat sürdürebilir. Abazaca ticaret ve kariyer için gerekli değil. İşte bu durumu değiştirmek lazım.
Kozmopolit Abhazya şehri Abazaca düşmanı olduğu sürece dilimiz hızla yok olacaktır. Bundan dolayı ilk olarak şehirlerde Abazacanın öncelikli dil olduğu sosyal noktalar oluşturmak gerekiyor. Bunlar bilimsel enstitü, bilimler akademisi, anaokulları, okullar, üniversiteler ve devlet kurumları olabilir. İkincisi, savaş sonrası ekonomik sebeplerden ötürü şehre yerleşen geleneksel köylü nüfusun yeniden köylere dönmesi için her türlü imkanı oluşturmak lazım. Abaza köyü Abaza milletinin en önemli cephesidir. Bu demografik problemleri çözebilir. Daha da önemlisi köy anadili ve bizim apsuara dediğimiz manevi kültürü koruyabilir. Köye dönüşü sağlayabilmek için tarımı güçlendirmek, köyde küçük işletmeler kurmak ve gençlerin vakit geçirebileceği alanlar oluşturmak gerekir. Ayrıca ulaşım, anaokulları, okullar ve spor kompleksleri kurmak lazım. Evet, bunun için büyük paralar gerekiyor. Ama mevcut Abhazya şehir şartlarında bir millet olarak tamamıyla korunmamız mümkün değil. İlk kayıp dil olacaktır. Halbuki bunu iyi yönde değiştirmek mümkün ve gerekli.
Toplumumuzda dilin statü ve prestijini yükseltmek için ne yapabiliriz?
Abazacanın sosyal statüsünün yükseltilmesi için bir takım önlemler almak gerek. Mesela Abazacayı parlamentoda ve devlet kurumlarında kullanılan dil yapmak lazım. Resmi işleri, özellikle köylerde, Abazaca yürütmek lazım. Abazaca öğretmenlerinin maaşlarına zam yapmak lazım. Abazaca ile ilgilenen kabiliyetli araştırmacılara burs vermek lazım. Abhazya’nın eğitim ve devlet kurumlarını şu ankinden daha fazla derecede Abazaca dilini kullanır hale getirmek lazım. Devlet kurumunda işe girmek için Abazaca sınavı zorunlu yapılmalı. Çizgi film ve çocuk filmlerinin Abazaca dublajını yapmalı. Abazaca bilgisayar oyunları ve Abazaca eğitim programları lazım. Abazacayı gençler arasında moda hale getirmeliyiz.
Bizim amacımız anadil ve Rusçanın sosyal statüsünü eşit hale getirmektir. Bu yolla toplumda iki dilliliği sağlamak istiyoruz. Bunu henüz başaramadık. Bunu yapabilmek için hedef kitlemiz gençler olmalı. Uygulayacağımız programların çoğu gençlere yönelik olmalı. Eğer hiç bir şey yapmazsak, Abazacayı yaşlılar oalrak sadece aramızda konuşursak o zaman bu dili kaybedeceğiz. Çok geç olmadan bu önlemleri almalıyız.
Kitabımı okuyacakların dikkatini bir kez daha şuna çekmek istiyorum. Kitabımda Abazacayı kurtaracak bazı tedbirler öneriyorum. Fakat maalesef kitabım hiç ilgi çekmedi. Birkaç istisna dışında, ne olumsuz ne de olumlu herhangi bir eleştiri bana ulaşmadı. Sanırım Abazacanın geleceği toplumumuzda ilgi çeken bir mevzu değil. Bu da çok üzücü. Bu meseleyle ilgili kayıtsızlığın bir göstergesidir.
Kadim ve zengin dilimizi Abhazya milletinin kimliğinin bir parçası yapmamız gerek. Bunun için tüm imkanlara sahibiz. Personel veya bilgi eksikliğimiz yok. Üstelik dünyada birçok halka nasip olmayan bir devletimiz var. Tek eksiğimiz bunu yapacak bir siyasi irade. Siyasi irade olmadan hiçbir şey başaramayız. Gelin bunu yapabileceğimizi en başta kendimize kanıtlayalım!
Kaynak: Sputnik Abhazya
Çeviri: Ajans Kafkas