Suriye’nin Kayıp Sesleri: Vefa, Hafıza ve Çerkes Şehitleri

Suriye, yüzyıllardır birçok farklı topluluğun bir arada yaşadığı, kültürel zenginliğiyle olduğu kadar tarihî acılarıyla da anılan bir coğrafya. 2011’de başlayan iç savaş, milyonlarca insanı yerinden etti, binlercesinin hayatına mal oldu ve ardında derin bir sessizlik bıraktı. Bu sessizlikte az duyulan onurlu seslerden biri de Suriye Çerkes toplumuna aitti.

Çerkesler, 19. yüzyılda Kafkasya’dan sürgün edildiklerinde Osmanlı topraklarına sığınmış, Suriye’nin Golan Tepeleri, Kuneytra, Şam, Hama ve Halep çevresine yerleşmişlerdi. Çalışkanlıkları ve topluma uyumlarıyla kısa sürede bulundukları bölgelerde saygı kazanmışlardı. Yine de kalplerinde hep Kafkasya’nın dağlarını, dillerinde atalarının dualarını taşımışlardı.

Suriye’deki iç savaş başladığında, tüm Suriye halkları gibi Çerkesler de kendi içinde büyük bir imtihana girdi. Kimileri onlarca yıldır süren zulmü görmezden gelip rejim saflarında yer tutarken, kimileri kendi halkını, komşularını, şehirlerini vatanı ve dinini korumak için silah kuşandı. Farklı gelir düzeylerinden, farklı eğitim seviyelerinden, mesleklerden  gelen Çerkesler; kimisi silahla, kimisi sözüyle, kimisi barışçıl direnişiyle ama hepsi aynı idealler uğruna, adalet, onur ve özgürlük için hayatlarını feda ettiler.

Bugün onların birçoğunun adı kayıtlarda yer almıyor; kimileri kayboldu, kimilerinin mezarı dahi bilinmiyor. Ancak bir Instagram sayfası, bu unutulmuş hafızayı yeniden canlandırmak için sessiz ama güçlü bir vefa işi üstlenmiş durumda: Circassian Memory.

Bu sayfa, Suriye’de şehit olan veya kaybolan Çerkeslerin biyografilerini, fotoğraflarını ve hatıralarını bir araya getiriyor. Her bir gönderi, sadece bir ismi değil, bir hayatı anlatıyor: Henüz 22 yaşında rejim saflarında savaşmayı reddedip firar eden sonra şehit düşen bir genci, çocukların haklarını savunurken çatışmada yaşamını yitiren bir kadını, çocuklarını ardında bırakarak vatanını korumaya giden bir  babayı… Her biri, farklı bir hikâyenin, ortak bir kaderin parçası.

Sayfayı incelerken yalnızca isimlerle değil, insanın içine işleyen bir vefa duygusuyla karşılaşıyorsunuz. Çünkü “Circassian Memory”, bir arşiv olmanın ötesinde, bir toplumun kendi kahramanlarına sahip çıkma çabasını temsil ediyor. Yıllar sonra dahi unutulmasınlar, adları birer fotoğraf karesinde değil, kalplerde yaşasın diye kurulmuş bir bellek projesi bu.

Suriye Çerkeslerinin hikâyesi, aslında bir milletin sürgünden doğan onur mücadelesinin devamı. 1864’te anavatanlarından koparılmış, farklı ülkelere dağılmış bir halkın torunları, 150 yıl sonra bir başka savaşta yine insanlık, özgürlük ve dinleri için hayatlarını feda ettiler. Onların hikâyeleri, yalnızca Çerkes toplumuna değil, tüm insanlığa “vefa” kavramını hatırlatıyor.

Bu nedenle, Circassian Memory sayfası sadece bir sosyal medya hesabı değil; bir halkın hafızası, bir neslin vicdanı, bir insanlık çağrısıdır. Bu sessiz kahramanları tanımak, hatıralarını yaşatmak ve bu vefaya ortak olmak isteyen herkese, bu sayfayı ziyaret etmeyi ve takip etmeyi gönülden tavsiye ediyorum.

Çünkü bazı isimler unutulursa, bazı hikayeler anlatılmazsa tarih eksik kalır.

Facebook Hesabı: https://www.facebook.com/circassianmemory

Instagram Hesabı: https://www.instagram.com/circassianmemory/

 

Bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve Ajans Kafkas'ın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Diğer Köşe Yazıları