Terörün arkasında İslam değil adaletsizlik var

Bölge ile yakından ilgilenen bir gözlemciye göre, Kuzey Kafkasya’da Rus rejimi ve temsilcileriyle savaşmak için ormanlara çekilenlerin yüzde doksanı, herhangi bir İslami motivasyonla hareket ediyor olmaktan daha çok, kendileri veya ailelerinin maruz kaldığı adaletsizliğin intikamını almak için mücadele ediyorlar.

Kafkasya Halklarının Rusya Kongresi lideri Ali Totorkulov, “Eğer yaşanmakta olan sadece dini terörizm olsaydı, bununla mücadele etmek mümkün olabilirdi, ancak etnik ya da dini nedenler Kafkasya’daki terörizmin en fazla yüzde onu için sebep teşkil eder, yüzde doksan sosyal nedenlere dayanır” diyor. (www.izvestia.ru/politic/article3153508/).

Totorkulov “İzvetsiya”ya verdiği röportajda, resmi yetkililerin keyfiliği ve adaletsizliğine yönelen itirazın, bazen İslami sloganlarla maskelendiğini kabul ediyor, fakat aslında, bu itirazın hemen hemen her durumda, bölge halkının, Rus yetkililerinin hak ihlallerine karşı daha derin bir kültürel tutumunu yansıttığını ifade ediyor: “Bu isyanın yoksulluktan değil, fakat yetkililerin toplumun meşru organizasyonlarını ihlal etmesinden kaynaklandığını anlamak çok önemli.” Totorkulov devam ediyor: “Kafkasyalılar yoksulluk içinde yaşamaya hazır, ancak adaletsizliğe boyun eğmek istemiyorlar. Ve bu gibi durumlarda nasıl hareket etmeleri gerektiğini söyleyen bir geleneğe sahipler.

Orada insanların çoğunun adil olarak gördüğü şeyleri ihlal edenlerden “intikam alan alan abrekler vardı” Bugün de dağa çıkanlar teröristlerden çok abrekler. Totorkulov, aldıkları desteğin önemli bi bölümünü şöyle anlatıyor: “Bir adam adaletsizlikle savaşmak için dağa çıktığında, akrabaları onu daima destekler.” Rusya Federasyonu’nun diğer bölgelerinde yaşayanların aksine Kuzey Kafkasyalılar, haksızlığın herhangi başka bir şekilde telafi edilebileceğini düşünmüyorlar. “Kuzey Kafkasya Cumhuriytleri güçlerini yukarıdan alan küçük prensler tarafından yönetiliyor.” Bunun bir sonucu olarak onlar halkı çok az umursuyorlar.

Totorkulov devam ediyor: onlarda “Kafkasyalı zihniyeti” var. Köleliğin kaldırılmasından 150 yıl sonra Rusların % 86’sı köleliğin “hala bilinç altlarında var olduğunu” söylerken, Kafkasya’daki insanlar köleliğin ne olduğunu hiç bilmedirler ve sonuç olarak ta bu bölgede ‘özgür insanlar yaşıyor’. Bu, Moskova’nın henüz hesaba katmaya hazır olmadığı bir şey. ‘Bu abreklerinin arasına karışmış ‘çok az sayıda’ fanatik ve paralı asker vardır’ diyor Totorkulov, “fakat Moskova, onların çoğunluğunun yönetimdeki adaletsizlik yüzünden böyle bir itiraz yoluna gittiklerini anlamadıkça, direniş çemberini kırmayı başaramayacak.”

Totorkulov devam ediyor: “Abreklerin İslami sloganları hatalı kullanmalarının önemli bir sebebi, Kuzey kafkasya tarihinde karmaşık Sovyet ve Rusya dönemlerinin bir ürünü olan kendi dinleri hakkında temel bir cahillik içinde bulunmaları ve oradaki dini liderler arasında ki mevcut “babalar ve oğullar” sorunu. “Şu anda orada, iktidardaki dini liderler yaşlı insanlar. Sovyet zamanında eğitim almış ve İslamın ancak ABC’sini öğrenebilmiş kişiler. Genç dini liderler ise yurt dışındaki İslam üniversitelerinin ürünü olan ve Kuzey Kafkasya’daki Müslümanların arasında gördükleri bir çok şey yüzünden kızgın olan yeni bir nesil.

Genç liderler yaşlıları eleştirirken, onları ‘tehlikeli unsurlar olarak’ kendi güçlerine bir tehdit şeklinde görüyorlar ve ‘bu bilgiyi güç yapılarına iletiyorlar’. Merkez yaşlı liderleri destekliyor çünkü onlar Moskova’nın ‘rahat’ hissetmesini sağlayan ‘ılımlı’ kişiler. Ama aslında eninde sonunda Kuzey Kafkasya’nın sorunlarının çözümünün bir parçası olacak olanlar genç liderler. Gerçekten Kuzey Kafkasya’nın ‘kutuluşu’ olabilirler çünkü onların İslam bilgisi Müslümanların daha adil ve demokratik bir topluma doğru gelişim göstermelerinde yardımcı olur.

Ne yazık ki, Moskova’daki yetkililer çoğunlukla bunu anlamıyorlar. Bunun sebebi kendilerini en iyi ışık olarak tasvir eden ve ne kadar haklı olsalarda muhaliflerini işbirliği için hiçbir gerekçesi olmayan ‘Marslılar’ gibi gösteren bir dil kullanan yerel liderlerin raporları. Sonuç olarak, merkezdeki birçokları 150 yıl önce General Yarmolov’un güç kullanarak yaptığı gibi ‘Kafkasya’yı dizginleyebileceklerini’ düşünüyorlar. Totorkulov ne bunun ne de nisbeten daha barışçıl cumhuriyetlerin liderlerini daha şiddet düşükünü liderlerle değiştiren Moskova’nın hantal yaklaşımının işe yaramayacağını savunuyor.

Dahası bazı Rus yetkililerin ihtiyar heyetlerine güvenme çabaları da boş yere çıkıyor. Bu tür kurumlar geleneksel olarak önemli olmalarına rağmen, Sovyet politikaları onların etkilerini baltaladı. Şimdi Moskova bile onları diriltmek isterken, bir çok yerel yetkili bunu istemiyor çünkü doğal olarak bu tür komiteler onlara karşı çıkacak. Totorkulov sözlerini ‘güç kullanımı tüm problemleri çözemeyeceği için’ Moskova’nın dostluk yoluyla Kuzey Kafkasya’yı ‘yatıştırması’ gerektiğini çünkü Kuzey Kafkasyalıların ‘onlara saygı duyan birine asla kötü davranmayacaklarını’ ve bunu başarmanın en iyi yolunun da  yönetim ve militanların taşkınlıklarını ortadan kaldıracak gerçek bir ‘sivil toplum’ oluşturmak olduğunu söylerek bitiriyor.

Cavit Yılmaz tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrilmiştir.

Kaynak: http://windowoneurasia.blogspot.com/2011/04/window-on-eurasia-injustice-more-than.html

Paul Goble