Kabardey-Balkar’da yapılan uluslararası “Geleneksel Dinler: Hoşgörü ve İyi Komşuluğa çağrı” konferansının katılımcıları, etkinliğin, radikalizmin önüne geçilmesine hizmet edeceğine, ülkede barış ve sükunetin tesis edilmesine yardımcı olacağını umuyor.
Konferansın sonunda bir de fetva kabul edildi. Bu fetva, Kuran ayetleri ve güvenilir hadislere dayalı olarak Kabardey-Balkar’da dini gerekçelerle silahlı eylemlerde bulunmak için bir neden olmadığını ifade ediyor.
Konferans, Müslüman Alimler Birliği genel sekreteri Ali El-Karadaği ve birlik üyelerinin katılımıyla özel bir önem kazandı. Müslüman Alimler Birliği, bağımsız sivil bir toplum kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor ve bünyesinde yaklaşık 100 üyeyi barındırıyor.
Ali El-Karadaği Kafkasya’ya ilk kez gelmedi. Geçtiğimiz Mart ayında da Dağıstan’a bir ziyarette bulunmuş, “Rusya Müslümanları: Hak ve Sorumluluklar” konferansına katılmıştı. Burada “Laik Devlette Müslümanların Hak ve Sorumlulukları Dağıstan Deklarasyonunu” adlı bir belge kabul edilmişti.
Kavramları doğru yorumlamak
Ali El-Karadaği forumun açılış günündeki tebliğinde ve ertesi gün Nalçik Camii cemaati ile görüşmesinde, gençlerin sıklıkla ‘cihat’ kelimesini yanlış kullandıklarını belirtti ve silahla cihadın bir dizi şarta bağlı olduğunu söyledi. Ona göre dinin kurallarına uymanın yasak olmadığı Rusya’da cihat ilanı için herhangi bir sebep yok.
Şeyh Karadaği, “tekfir” kavramının da yanlış kullanıldığını ifade etti. Karadaği’nin ifadesine göre, tekfir İslam için yabancı bir ideoloji: “Tekfirin yayılması için çok paralar harcandı. Ancak kişinin tekfir etme hakkı yok, bununla ilgili ayetler var. Bizler sadece İslam’a çağırabiliriz, yargıç değiliz. Hatta kişi İslam’dan çıktığı belirtilerini gösterse bile kimsenin onu tekfir etmeye hakkı yok. Bunu anlayan bir çok genç insan dine yeniden döndü”.
Karadaği’ye göre, dini iyi bilmeyen ve şer’i konularda yeterli yetkisi olmayanlar hadislerin tercümelerini kullanıyor ve kendi vardığı sonuçlarla insanlar ve malları hakkında fetvalar veriyor. Bütün bunlar toplumsal çözülmeye neden oluyor.
Karadaği, bu konuda çok bilinen bir hadisin yanlış yorumlanmasını örnek gösterdi: “Peygamberimizin bir sözü var: Kişi birini öldürdüğünde, onun malını alma hakkına sahip olur. Ancak bu savaş zamanı için söylendi. Gelin şimdi daha sonra gelen hadislere, şer’i kanunlara bakalım. Öldürülen düşmanın mallarını almak için, bu konudaki kararın şeriate göre yetikli olarak seçilen devlet başkanı tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Ayrıca bazı kurallara da uyulması lazım. Bugün için bu hadisi kullananlar bunları göz önünde bulundurmuyorlar. Bu tür konularda otoriter alimlerin görüşüne dayanmak gerekir. Her isteyen istediğini yaparsa kaos olur”.
Güncel sorunlar hakkında gerekli bir konferans
Elbette bu tür önemli konularda İslam dünyasınca kabul edilmiş olan alimin açıklamasının dinlenmesi gerekir. Dahası gençler onun görüşlerini öğrenmek istiyor.
Stavropol Kray Müftüsü Muhammed Rahimov, “Nalçik’e dünyadan Müslüman liderler geldi. Ali El-Karadaği’nin de onlar arasında olması sevindirici. Radikal gençler için onun tebliği dikkate değer olacak. Kafkasya’da dinler arasında sorun yok, fakat Müslümanlar arasında sürtüşmeler var. Bunları konuşmak, tartışmak gerekiyordu. Dolayısıyla bu forum tam zamanında yapılmış oldu” dedi.
Moskova Patrikhanesi Kilise ve toplum ilişkileri şubesinden, Rahip yardımcısı Andrey Tituşkin, bu tür uluslararası konferansların tartışılan konunun önemine işaret ettiğini kaydetti ve şunları söyledi: “Kendilerini nedense Müslüman olarak adlandıran teröristler dünyanın gözünde İslam’ı kötülüyorlar. Ancak bu insanların dinle hiçbir ilgisi yok. Böyle olduğu bugün de ifade edildi. Bunlar, maalesef çok iyi organize olmuş ve anlaşılan başka ülkelerce finanse edilen haydutlardır. Müftüler ve din adamlarının toplanarak İslam’ın radikal akımlarla hiçbir ilgisinin olmadığını söylemeleri önemli. Şiddet ideolojisinin yayılmasına karşı mücadele önemli ve Tanrıya şükür bu konuya sadece din adamları değil siyasi liderler de önem veriyor. Bizler ne kadar çok bu konuda konuşursak, birlikteliğimiz o kadar güçlenecek ve savaşçı radikallerin ilk hedefi olan yeni neslin bilincindeki etkimiz daha büyük olacak”.
Tataristan Müftüsü Kamil-Hazret Samigullin, konferansın Müslümanların istişare alanı olduğunu söyledi. Samigullin “Kuran ‘Birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık’ diyor. Bu tür alanlar bize istişare etme imkanı sunuyor” dedi.
Barış ve işbirliği fetvası
Kafkasya’da dinler arasında anlaşmazlık bulunmadığını, ancak Müslüman toplum içinde ayrılıklar bulunduğunu belirten Kabardey-Balkar Müftüsü Hazratali Dzasejev konferansı şöyle yorumladı: “Hamdolsun konferans iyi geçti. Tüm geleneksel dinlerin kabul ettiği sonuç bildirgesini kabul ettik ve burada birlikte barış, işbirliği ve karşılıklı anlayış istediğimizi söyledik. Bugün Müslüman toplum içinde anlaşmazlıklar var: gerçek Müslüman’ın kim olduğu tartışması, cihat ilanı sorunu… Umuyorum ki, konferansta dile getirilenler dikkate alınacak ve şu anda mücadele eden tarafta bulunan gençler de kendi sonuçlarını çıkaracaktır. Ali El-Karadaği tebliğinde Kabardey-Balkar’ın “darü’l-İslam” olduğunu söyledi: Darü’l-İslam, kişinin dinini yaşamasının önünde yasaklar olmayan yerdir, seçim ve ifade özgürlüğü bulunan ülkedir. RF Anayasasına göre, kimse bize ibadet etmeyi, ibadethaneler inşa etmeyi ve eğitimi yasaklamıyor. Dolayısıyla darü’l-İslam’da yaşıyoruz. İnanç özgürlüğümüz ve Allah’ın dinine çağırma özgürlüğümüz var”.
Dünya Müslüman Alimler Birliği RF ve Bağımsız Devletler Topluluğu koordinatörü Luay Yusef, kabul edilen fetvada Kabardey-Balkar’ın “darü’l-harb” değil, “darü’l-islam” olduğunu gösteren sağlam dayanaklara yer verildiğini belirtti: “Benzer bir fetva 2012’de Dağıstan’da alınmıştı. O zaman da selefilerle görüşülmüştü. Bu olaylardan sonra, araştırmaların gösterdiğine göre, ülkede şiddet olaylarında azalma kaydedildi. Gençler Ali El Karadaği ve Dünya Alimler Birliği yönetimindeki isimler gibi tanınmış din adamlarını dinliyor. Bu yüzden Nalçik’te de benzer bir fetva yayınlama kararı alındı. Rusya ve Kabardey-Balkar yönetimi böyle bir çalışmayı istiyor, çünkü gençlere etki edecek. Umuyorum ki, bu sağlam delillere dayanan bu fetva sadece Kabardey-Balkar Müslümanları için değil tüm Rusya Müslümanları için tarihi anlamı olan bir belge olur”.
Kuzey Osetya Müftüsü Murat Gatsalov’un düşüncesine göre, fetvanın etkinliği dini liderlerin bundan sonraki çalışmalarına bağlı. Gatsalov “Fetva etkili olacak mı? Zor bir soru, ancak her şey dini tebliğ etmekle ilgilenenlerin, bizlerin, dinin anlamını topluma iletebilmemizle alakalı. Böyle bir konferansın ardından eğer bir kişi bile topluma kazandırılırsa bu bir nimettir” dedi.
Siyasiler için…
Konferansta Kabardey-Balkar devlet başkanı da söz aldı ve katılımcıları selamladı. İlginç bir sahne de yaşandı. Müftü Hazratali Dzasejev Yuri Kokov’u devlet başkanlığına seçilmesinden ötürü tebrik etti ve üzerinde Allah’ın 99 isminin yazılı olduğu yelkenli bir gemi şeklindeki hat tablosu hediye etti.
Hediyeyi takdim ederken Dzasejev “Ülkemizin refahı size bağlı” dedi. Devlet Başkanı Kokov da “Bir geminin huzur içinde seyahat edebilmesi için gemideki herkesin birlik olması lazım. Umuyorum ki birlikte yol alabiliriz” diye karşılık verdi.
‘Toplantı’ kültür-eğitim sivil birlikleri yönetim kurulu başkanı Muhammed Salahetdinov’a göre, tüm bu adımlar Kabardey-Balkar yönetiminin Müslüman dünya ile ilişkilerini geliştirmek istediğini gösteriyor. Salahetdinov “Etkinlikte Kabardey-Balkar Devlet Başkanı Yuri Kokov’un da bulunması anlamlı. Onun konuşması, devletin Müslümanlar arasındaki problemleri çözmeye hazır olduğunu gösteriyor” dedi.
Salahetdinov sonuç bildirgesinin diyalogun temeli olmasını umuyor: “Kafkasya’daki temel problem; gerginliğe, istikrar bozucu eylemlere, ümmetin dağılmasına hizmet eden radikal düşüncelerin yayılmasıdır. Bu konferans diyalogun mümkün olmadığını düşünen tarafların yakınlaşmasına yardımcı olmalı. Salonda ılımlı ve radikal görüşlere sahip Müslümanlar vardı. Hepsi birlikte oturdu ve tebliğleri dinledi. Böyle bir alan sosyalleşmeye, barışı inşa etmeye yardımcı oluyor. Müslüman toplumun bugün en çok ihtiyacı olan şeylerden biri de bu. Diyalog başladı, umuyorum ki devam eder”.
Hoşgörü değil, ortaklık
Uluslararası İslam Misyonu Başkanı Şefik Pşihaçev düşüncesine göre, tüm ‘geleneksel dinlerin’ temisl edilmesi konferansa özel bir anlam kattı.
Pşihaçev “Bugün bir çok kişi hoşgörüden söz etti, ancak bence hoşgörü doğru kelime değil. Rusya’da 15 yıldır dinler arası konsey çalışıyor, 2006’da BDT ülkeleri dinler arası konsey organize edildi. Artık biz tahammülden ya da hoşgörüden değil ortak hareket etmekten söz edebiliyoruz.
Terörizme karşı birleşmek gerekiyor. Rusya’nın güneyinde son yıllarda yaşananlar, Ukrayna’da başlayan olaylar. Hep aynı senaryo. Şimdi açığa çıkıyor ki emri veren de aynı. Bunu RF Devlet Başkanı Vladimir Putin ‘Valdai Kulübü’ önünde söyledi.
ABD yönetim temsilcisi, Ukrayna’da ‘demokrasiyi sağlamak için’ beş milyar dolar harcadıklarını söyledi, ancak biz tüm bunların ne için harcandığını görüyoruz. Bu da birleşmemiz için bir sebep daha. Allah bizi Rusya Federasyonunda yeni bir savaştan daha korusun. Yüzlerce çocuk yetim kaldı, anneler ölen oğulları için gözyaşı döküyor” dedi.
Diğer taraftan…
Kabardey-Balkar’da böylesine önemli bir uluslararası etkinlik yapılırken son bir haftada iki özel operasyon yürütüldü, birkaç kişi yaralandı ve öldürüldü.
4 Kasımda Çegem bölgesinde Milli Antiterör Komitesi tarafından patlayıcı uzmanı olduğu kaydedilen bir Kafkasya Emirliği mensubu öldürüldü. Ertesi sabah Nalçik’te trafik kontrol noktasına ateş açıldı, bir polis olay yerinde öldü.
İnşallah konferansta dile getirilenler sözler işitilir, Kabardey-Balkar artık özel operasyon ve çatışmalar ülkesi değil de barış ülkesi olur.
Kaynak: Kavpolit
Çeviri: Ajans Kafkas
Fatima Tikayeva