Moskova’nın mevcut Çerkes stratejisinden sapma ihtimali düşük

Rusya Sivil Meclisi’nin Kuzey Kafkasya çalışma grubu 21 Haziran’da sürgüne uğratılmış halkların sorunları ile ilgili kamuoyuna açık bir toplantı yaptı.

19. yüzyılda Rus İmparatorluğu tarafından sürülmelerinden beri nüfusunun büyük çoğunluğu anavatanı dışında yaşayan Çerkeslerin sorunları toplantıda en çok tartışılan konulardan biri oldu. Çalışma grubu Çerkeslerin dışında Lezgi, Avar, Tsakhur ve Rutulların da bölünmüş halklar olduğunu kabul etti. Toplantı katılımcıları Rus hükümeti için özellikle Çerkeslerle ilgili bir tavsiyeler listesi hazırladı. Moskova’daki yetkililere, diasporada yaşayan Çerkeslerden isteyenlerin rahat bir şekilde Rus vatandaşlığı alabilmeleri için Rusya kanunlarında düzenlemeler yapmaları hususunda tavsiyede bulunuldu.

Hükümetten ayrıca Çerkes diasporasından tarihi vatanlarına geri dönmek isteyenlerin yeniden iskanı için bir program düzenlenmesi ile ilgili çalışmalar yapılması istendi. Muhtemel yeniden iskan için listedeki yerler: Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Adigey, Krasnodar ve Stavropol bölgeleri ve Kuzey Osetya’nın Mozdok bölgesi. Sınırlar arası işirliğinin arttırılması bölünmüş halklar meselesinin çözülmesinde anahtar bir etken olarak görülüyor.

Nalçik’teki Khase’nin başkan yardımcısı Zamir Şukhov Rus Sivil Meclisi için hazırladığı raporunda, Çerkeslerin Kuzey Kafkasya’daki anavatanlarına dönmelerine izin verilmesinin Rusya’ya getireceği faydaları vurguladı. Şukhov “Düzgün bir politik değerlendirme ile Rus yetkililer Çerkes meselesini Rus-Kafkas savaşlarının bitiminin 150. yıl dönümünün arifesinde, Soçi’deki 2014 Olimpiyatları öncesinde çözebilirler” dedi. Şukhov Rusya’nın Çerkes meselesini nasıl çözdüğününden yola çıkarak dünyanın Rus demokrasisinin olgunluğunu takdir edeceği iddiasında bulundu. Şukhov’a göre, dünyda 8,5 milyon Çerkes yaşıyor ve bu rakamın sadece % 10’u (900 bin) büyük kısmı Kuzey Kafkasya’da olmak üzere Rusya’da yaşıyor. Türkiye’de 7 milyon, Suriye’de 200 bin, Ürdün’de 130 bin, AB ülkelerinde 150 bin, Irak’ta 40 bin, Libya’da 30 bin ve Kuzey Amerika’da da 30 bin Çerkes yaşıyor.

Çerkes toprağı Soçi’de yapılacak olan 2014 Olimpiyatları Kuzey Kafkasya ve Diaspora’daki Çerkes aktivistleri canlandırdı. Çerkesler dünya komuoyunun dikkatini anavatanlarından sürgün edilişlerine çekmeye çalışırken, Moskova olimpiyatlar sırasında uluslararası bir skandal olmasından endişeli.

Sivil Meclisin toplantısına katılanlar çoğunlukla saygı duyulan sivil toplum kuruluşlarının liderleri ve uzmanlar idi, ancak aralarında adı çıkmış kişiler de vardı. Rusya’da bir organizasyon olan sözde Gürcü Halkları Meclisi’nin başkanları Goça Dzassokov ve Malkhaz Gulaşvili Moskova’ya Güney Kafkasya ile ilgili daha ileriye dönük politikalar oluşturması çağrısında bulundular. Bu çağrının arkasındaki muhtemel neden Kuzey Kafkasya’ya vize sınırlamalarının kaldırılması ve Çerkes soykırımının tanınması gibi Gürcistan’ın uyguladığı aktif Kuzey Kafkasya politikasına karşı koymak.

Karaçay-Çerkes’ten Çerkes bir lider Aleksandr Oktov Rus Sivil Meclisi’nin toplantısındaki atmosfere ışık tuttu. Oktov’a göre, Kafkasya çalışma grubunun lideri Maksim Şevşenko halkları bölen herhangi bir sorunun tartışılmasını açık bir şekilde yasakladı. İddialara göre, sadece Rusya Federasyonu’nun dışında yaşayanlar, özellikle de Güney Kafkasya’da yaşayanlar sorunlarla karşı karşıya geldiler. Yine iddialara göre, Bölgesel Gelişim Bakanlığı’ndan Aleksandr Juravski ve Duma Parlamentosu üyesi Sergey Markov Kuzey Kafkasya’da yaşayan Çerkeslerin durumlarından tamamen memnun olduklarını iddia ettiler. İki Çerkes tarafından hazırlanan konuşma metinleri toplantıya ‘uygunsuz’ olduğu gerekçesiyle kabul edilmezken bu iki kişinin (Aleksandr Juravski ve Sergey Markov) diğer konuşmacıların sözlerini kesmelerine ve istedikleri kadar konuşmalarına izin verildi. Oktov “Rusya’da yaşayan Çerkeslerin kültür ve dil sorunları hakkında Bay Markov ve Bay Jurakovski sıradan Çerkeslerden ya da Çerkes bilim adamlarından daha fazla şey mi biliyorlar?” dedi. Çerkes aktivistler günümüzde Kuzey Kafkasya’da yaşayan Çerkeslerin kültürel bir yıkıma tabi tutulduklarını söylediler. Buradaki Çerkesler 2 ayrı federal bölgeye ve 6 farklı bölgeye bölünmüş durumdalar. Oktov’a göre, Kuzey Kafkasya’daki birçok Çerkes kendi anadilinde eğitim alamadı ve hızlı bir şekilde kimliğini yitiriyor. Oktov “Biz Çerkesler Rusya’nın bir parçası olduğumuz için Çerkes dilini ve kültürünü muhafaza etmek Rusya Federasyonu’nun dilini ve kültürünü muhafaza etmek demektir. Bizler Rus’uz ve Rusya’dan kendisini muhafaza etmesini istiyoruz” dedi.

Malesef Oktov’un çağrısı Moskova’nın sağır kulaklarına ulaşmayacak gibi görünüyor. Çerkes aktivistlerin tavsiyelerine uyulması, Rus hükümetinin merkezileşme, sivil özgürlüklerin sınırlandırılması ve Kuzey Kafkasya’nın dünyadan soyutlanması yolundan radikal bir şekilde sapılmasını gerektiriyor. Mevcut Rus rejimi altında bunların hiçbirini düşünmek bile mümkün değil. Moskova’nın Çerkes meselesindeki politikasından ciddi bir sapma şansı oldukça düşük. Ve Moskova’nın bu mesele ile ilgili bir şeyler yapma konusundaki isteksizliği zaten huzursuz olan bölgeyi tutuşturabilir.

Kommerstant-Vlast muhtemel şiddet senaryoları konusunda uyarıda bulunan Çerkes aktivistlerin sözlerine yer verdi. Çerkes aktivistler Rustam Lakov ve Zurab Kazanokov Gürcistan’ın Çerkes soykırımını tanımasının Şoçi’deki olimpiyatlarla iglili ihtiyaçlarına Moskova’nın dikkatini çekmek isteyen Çerkesleri birleştirici bir etken olacağı öngörüsünde bulundular. Aktivistler “Her zaman Soçi’yi ziyaret etmek isteyecek radikal (Çerkesler) birileri olacaktır” dediler. “Olimpiyatlardan önce herkes gergin olacak. Bu aktivistler bağlanacak, dövülecek ve hapse atılacak. Bu, tüm Kafkasya’da büyük çaplı ayaklanmaları ateşleyebilir”

Çerkes meselesi, Rusya’da katılımcı politik kurumların işleyişlerinin bozulmasının ve bağımsız basının yokluğunun, önemli siyasi sorunların çözülmesini ne kadar da zorlaştırdığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Çerkeslerin herkes tarafından kabul edilen temsilcileri olmadığı için herhangi bir anlaşmaya varmak oldukça zor ve bu da Moskova ve Çerkeslerin ortak bir paydada buluşma ihtimallerini oldukça azaltıyor.

27 Haziran’da Jamestown Foundation’da yayımlanan bu yazı Cavit Yılmaz tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrildi.

Valery Dzutsev