Kabardey-Balkar gençlerinin Moskova karşıtı protestoları kırılma noktasında

7 Temmuz’da Kabardey-Balkar’ın Baksan şehrinde büyük çaplı bir hükümet karşıtı protesto yapıldı.  600 kadar sivil genç başkent Nalçik’i, komşu Stavropol bölgesine bağlayan anayolu kapattı. Protestocular yetkililerden ‘cinayetlere son vermelerini ve Kabardey-Balkar’daki terörle mücadele operasyonu rejimini’ (olağanüstü hal) kaldırmalarını talep ettiler.
Haberlere göre, ağır silahlı Rus askerleri havaya ateş açarak kalabalığı dağıtmaya çalıştı ancak protestocular sabah 3 sularına kadar yerlerini terk etmediler ve daha sonradan kendiliğinden dağıldılar. Sözde isyancı, 24 yaşındaki Beslan Zeuşev’in öldürülmesi muhtemelen protestoyu tetikledi. İddialara göre, Zeuşev güpe gündüz annesinin yanındayken öldürüldü ve sonradan eline silah bırakıldı.

Rus Ulusal Terörle Mücadele Komitesi (NAK)7 Temmuz’da yaptığı açıklamada güvenlik güçlerinin 6 Temmuz’da Kabardey-Balkar’da şüphelenilen 4 isyancıyı öldürdüğünü duyurdu. NAK’ın açıklamasında Zeuşev güvenlik güçlerine direnen ve üzerinde bir tabanca, iki el bombası ve el yapımı patlayıcı cihaz bulunan ‘illegal yeraltı örgütlerinin aktif bir üyesi’ olarak tanımlandı. FSB bazı nedenlerden ötürü Kabardey-Balkar’da şüphelenilen isyacıların öldürülmesi ile ilgili duyurunun yanında bazı silah ve mühimmatların resimlerini de verdi. Belki de öldürülenlerin suçlu olduklarının ispatı olarak böyle birşey yapıldı.

Kabardey-Balkar’da gençlerin hükümete karşı başkaldırısı hükümetin kalpleri ve akılları kazanma savaşını kaybediyor olabileceğini gösteriyor. Önceden Çerkes milliyetçilerinin ve radikal İslamcıların ülkede etkili olmak için birbirleriyle mücadele edebilecekleri düşünülüyordu. Ancak başkaldırıdan sonra bu iki grup arasında düşmanlıklar oluşması için çok az sebep olduğu ve büyük olasılıkla iki grubun birlikte Kabardey-Balkar’daki değişimin makinistleri olacakları ortaya çıktı.
 
Milliyetçi Çerkes organizasyonu Khase’nin başkanı İbrahim Yaganov, Amerika’nın Sesi haber kuruluşunun Rusya servisine yaptığı açıklamada “Kabardey-Balkar hükümeti vatandaşlarını ‘düzeni terör ve yasadışı misillemelerle sağlamaya çalışan’ güvenlik güçlerine satmıştır. İnsanlar sokak köpekleri gibi sorgulanmadan ve yargılanmadan vuruluyorlar. Herkes çocukları için, gençler için korku içinde. İnsanlar buna daha fazla müsamaha göstermek istemiyorlar ve en radikal adımları atmaya hazırlar” dedi. Yaganov’a göre, her ne kadar resmi rakamlar çok daha az olsa da, son beş yıl içerisinde Kabardey-Balkar’da 1,000’den fazla genç öldürüldü. Yaganov iş bulmak için Rusya’nın başka bölgelerine giden ve muhtemelen etnik Ruslarla olan kültür farklılıkları yüzünden orada öldürülen gençleri de bu sayıya dahil etiğini söyledi. 

Bu yılın Şubat ayında Moskova’dan gelen turistlerin öldürülmesi ve bölgede güvenlik durumunun kötüleşmesi sonucunda Kabardey-Balkar’ın kilit bölgelerinde olağanüstü hal ilan edildi. 29 Nisan’da güvenlik güçleri tek bir operasyonla Kabardey-Balkar isyancılarının liderlerini ortadan kaldırdı. Bununla birlikte o zamandan beri, halkın Rus yetkililere olan öfkesi gözle görünür bir şekilde artıyor. Duma Parlamentosu vekili ve Kremlin’in sadık adamı Sergey Markov uzun süren olağanüstü hal rejimlerinin er ya da geç yozlaştığını ve etkisini yitirdiğini kabul etti, ancak Kabardey-Balkar’da böyle bir rejimin gerekliliğini savundu. Bu arada sıradan insanlar hükümetin faaliyetleri konusunda oldukça şüpheciler. İbrahim Yaganov Kabardey-Balkar’daki çoğu kişinin olağanüstü hal ilan edilmesinin ardındaki gerçek nedenin arazilerin yeniden dağıtılmasının gerçekleştirilmesi olduğunu anladığını söyledi.

Görünüşe göre, Rus güvenlik güçleri ek kaynak ve yetkiler edindikleri için bu rejimden direkt olarak kazanç sağlıyorlar. Diğer Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin aksine Kabardey-Balkar’da durum protestocuların sivil protestolar organize etmeye başladıkları bir aşamaya geldi. Miltanlara karşı resmi olarak desteklenen ve manipüle edilen bir öfke yerine, Kabardey-Balkar’ın genel nüfusu tamamen farklı bir görüşe yöneliyor; yaşadıkları sorunların temel sebebi olarak Rus güvenlik güçlerini görüyorlar.

Ülkedeki kötü sosyo-ekonmik durum halkın yetkililerle ilgili gerçekleri görmelerini mümkün kılıyor. Gazprom’un şubesi Mezhregiongaz 4 Temmuz’da yaptığı açıklamada borçlar nedeniyle 23 Haziran’da tüm binaların sıcak su merkezlerine gönderilen gazı kestiğini duyurdu. Moskova Avrupa’nın en yüksek zirvesi olan Elbrus Dağı’nın da bulunduğu Kabardey-Balkar dağları da dahil olmak üzere Kuzey Kafkasya’da turizmi geliştirme konusunda kararlı görünüyor. Ancak devam eden terörle mücadele operasyonu rejimi ve genel istikrarsızlık yerel ekonomiye ciddi anlamda yatırım yapılmasını engelliyor.

Ortalama bir Rus bölgesi gelirinin dörtte birini Moskova’dan alıyor. Kuzey Kafkasya’da ise, Çeçenya ve İnguşetya gelirlerinin % 90’ından fazlasını, Dağıstan % 80 kadarını ve geri kalan cumhuriyetler de % 60 kadarını merkez hükümetten alıyorlar. Gazeta.ru Kuzey Kafkasya ile Moskova arasındaki ekonomik ilişki ile ilgili olarak şöyle yazdı: “Eğer ‘Rus Ruslar’ Kuzey Kafkasyalıları gerçekten yurttaşları olarak görselerdi, geri kalmış bölgelerin (Kuzey Kafkasya bölgeleri) gelişmiş olanlardan daha fazla destek almalarına, özellikle de etnik Rus bölgeler de diğer bölgelerden farklı miktarlarda devlet desteği alıyorken, müsamaha gösterirlerdi. Ancak, eğer Kuzey Kafkasya Rusya’nın bir parçası değilse ekonomik adalet sloganları oldukça ilginç olur. Nisan ayında Moskova’da ‘Kafkasya’yı yeterince besledik’ sloganı altında bir gösteri yapılmıştı”
 
Rus hükümeti Kuzey Kafkasya’yı  karşılıklı güvenin az olduğu ve bölge sakinlerini yönetmek için kaba kuvvetin mubah olduğu yabancı bir bölge olarak görüyor. Kabardey-Balkar’daki son gelişmeler, yerel halk barışçı protesto yöntemlerine başvurduğu için bu yaklaşımın geri tepebileceğini gösteriyor.

11 Temmuz’da Jamestown Foundation’da yayımlanan bu yazı Cavit Yılmaz tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrildi

Valery Dzutsev