İnsan hakları savunucuları 2014’te ölü ve yaralı sayılarının azalmış olmasına rağmen, Kafkasya’da çatışmaların yeniden tırmanabileceğini düşünüyor.
Kavkazki Uzel’in soru yönelttiği insan hakları savunucuları ve uzmanlara göre, çatışma kurbanlarının sayısının azalması, direnişçilerin başka çatışma bölgelerine akın etmesinden kaynaklanıyor ve bu süreç savaşçıların Suriye’den dönmesiyle değişebilir.
2014’ün ilk 11 ayında Kuzey Kafkasya Federal Bölgede en az 26 kundaklama-terör eylemi ve direnişçilerle güvenlik güçleri arasında en az 137 çatışma yaşandı. Kavkazki Uzel raporlarına göre, bu süre içinde 290 kişi öldürüldü, 144 kişi yaralandı.
Memorial İnsan Hakları Merkezi Başkanı Aleksandr Çerkasov “Basit bir hesaplama, bölgede direniş örgütünün etkisinin azaldığını gösteriyor. 2013’de rakamlar 2012’ye göre daha düşüktü. 2014’te de ölü ve yaralı sayılarındaki düşüş devam etti. Dağıstan ve Çeçenya’daki sert sistemle birlikte İnguşetya’da daha hafif metotların kullanılması bunda etkili oldu” dedi.
Önceki yıllara oranla daha az çatışma yaşanmasını etki eden bir başka nedenin, Kafkasya’dan yüzlerce direnişçinin Suriye’ye gitmiş olması olduğunu belirten Çerkasov, “Bu da iyileşmenin geçici olduğu anlamına geliyor. Oraya gidenler yeni tecrübeler ve fikirlerle dönebilir. Ayrıca Dağıstan ve Çeçenya’da bazı saha komutanları IŞİD’e bağlılık yemini etti. Bu da bir risk oluşturabilir” açıklamasında bulundu.
Rusya Milli Ekonomi Akademisi mensubu Denis Sokolov da, Kafkasya’daki çatışmaların azalmasında Suriye ve Ukrayna’nın doğusundaki savaşların etkili olduğunu kaydetti.
Uluslararası Kriz Grubu araştırmacısı Varvara Pahomenko da Suriye faktörünün altını çiziyor ve bunun Rusya için “ertelenmiş bir tehlike” anlamına geldiğini kaydediyor. Ancak Pahomenko’ya göre süreci açıklayan önemli bir faktör daha var, o da Soçi Olimpiyatları dönemindeki ‘temizlik operasyonları”.
“Çok sayıda direnişçi ve lider öldürüldü, birçoğu tutuklandı. Genel olarak bölgede geniş çaplı ‘temizlik’ yapıldı. Ilımlı İslamcılar, insan hakları savunucuları ve gazeteciler de baskı gördü. Bazıları gözaltına alındı, kimileri yargılandı, kimileri de bölgeyi hatta Rusya’yı terk etmek zorunda kaldı” açıklamasında bulunan Pahomenko, çatışma bölgelerinde güç metodunun zaman zaman etkili gibi görünmekle birlikte uzun süreli barış getirmediğini, devlet ve halk arasındaki düşmanlığa neden olduğunu ve radikalleşmeyi büyüttüğünü sözlerine ekledi.
Human Rights Watch Rusya şube direktörü Tatyana Lokşina’ya göre, 2014 Rusya’da insan hakları açısından SSCB’nin dağılmasından bu yana en kötü yıl oldu. 4 Aralık 2014 Coharkale saldırısının ardından Ramzan Kadirov’un direnişçi ailelerinin sorumlu tutulacağı açıklamasını yılın olayı olarak nitelendiren Lokşina, Dağıstan’ın Vremenni kasabasında üç aydan fazla süre devam eden özel operasyonu da hatırlattı. Lokşina, “Bu operasyon, benzersiz acımasızlığıyla, devletin sadece şiddete dayandığını ve Kafkasya’da istikrarın sağlanması adına biraz daha hafif metotları kullanma ihtimalini bile reddettiğini gösteriyor” dedi.
Amnesty International’ın Rusya temsilcisi Sergey Nikitin ise 2014’ün olayı olarak Nalçik 2005 sanıkları hakkında verilen skandal kararı gösterdi.
Ajans Kafkas