Dağıstan polisi, yakınlarının haber alamadığı üç kişinin ‘gözaltına alındığını’ günler sonra açıkladı.
10 Eylül sabahı Manas kasabasından Karabudahkent bölgesinde giden Saidpaşa Musayev ve Magram Aliyev’in aileleri ile irtibatı kesildi. Aileler Saidpaşa ve Magram’ın kaçırıldığını düşünüyordu. 12 Eylül’de de silovikler, görgü tanıklarının ifadesine göre, Karabudahkent bölgesinde Magomedali Abakarov’u kaçırdı. Kaçırılan bu kişilerin yakınları insan hakları savunucularından yardım istedi, çünkü polis onların gözaltı alındığını doğrulamadı.
Olayın ardından birkaç gün geçtikten sonra polis, Musayev, Aliyev ve Abakarov’un direnişçilere yardım etme ya da örgüt üyesi olma şüphesiyle gözaltına alındıklarını açıkladı.
Saidpaşa Musayev’in eşi Mui Abdulayeva’nın ifadesine göre, gözaltındakiler Kaspisk tutukevinde bulunuyor ve silahlı örgüt oluşumuna katılıp katılmadıkları inceleniyor.
Abakarov’un akrabalarından biri olayla ilgili olarak şunları söyledi: “En başından beri polis şubelerinden birinde tutulduklarını düşünüyorduk. Her defasında ailelerden yakınlarının gözaltında olduğu saklanıyor, avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmiyor, kanunsuz soruşturma metotları kullanılıyor”.
Gözaltına alınanların yakınlarından bir başkası da direnişçilere yardım suçlamasının keyfi uygulamalarla bütün dindar insanları kapsar hale getirildiğini vurguladı: “Bu öyle bir suçlama ki, aslında herkesi kapsayabilir. Dışarı çıkıyorsunuz, komşunuz, arkadaşınız ya da meslektaşınızla selamlaşıyorsunuz. Aslında onu çok iyi tanımıyorsunuz, neyle meşgul olduğunu bilmiyorsunuz, ama bu şüpheliler listesinde yer almanıza yetiyor. Eğer selefi isen, camiye gidiyorsan, sakallıysan risk daha da artıyor”.
Kavkazki Uzel, AjansKafkas