Dağıstan cemaati operasyonları genişletiyor

Dağıstan İçişleri Bakanı Adalgirey Magomedtagirov hükümetin, direnişçilerin mayıs tatilleri sırasında saldırmasını beklediğini kabul etti. Magomedtagirov’un konuşmasında belirttiği direnişçi saldırılarının planlı yayılışı oldukça ilgi çekiciydi.

“Mahaçkale orijinli haydut grupları Mahaçkale, Hasavyurt, Kızılyurt, Kızılyar, Buynaksk, Kaspiysk ve Derbent dahil olmak üzere Dağıstan’ın bazı şehirlerinde terör saldırıları yapmayı planlıyor” diyen  Magomedtagirov’un Dağıstan’ın başka yerlerine de saldırılar yapılabileceğinin reddedilemeyeceğini eklemesi gerek.

Beklenen direnişçi saldırılarının hedeflerinin kuzeyde Kızılyar’dan güneyde Derbent’e kadar neredeyse Dağıstan’ın her yerini kapsadığını görmek zor değil. Gerçek şu ki hükümet uzun zamandır çeşitli cemaatlerinden (Şeriat Cemaati, Cenet Cemaati, Buynaksk Cemaati, Halif Cemaati ve Carullah, Taymaz Gubdent, Seyfullah ve diğerleri dahil olmaz üzere bu grupların çok sayıdaki alt grupları) direnişçiler tarafından Dağıstan’ın tüm bölgelerinde düzenlenen operasyonları reddediyor. Dağıstan’ın yeni cephe komutanı Emir Abdul-Macid kendinden önceki komutanın yerine yakışır bir şekilde getirildi ve son altı ay içerisinde direnişçiler polis ve FSB operasyonlarında gözle görülür kayıplar verirken, hükümet karşıtı saldırılar Dağıstan’ın genelinde haftada bir kaç kez olmaz üzere, meydana gelmeye devam ediyor. 

Rus ordusu ve özel servisler direnişin komutanı Emir Rabbani Halilov’un 17 Eylül 2007’de Dağıstan’ın Kizilyurt bölgesinde bulunan Novi Sulak köyünde öldürülmesinin Dağıstan’da Halilov’un komutasında savaşan direnişçilerin yolunu şaşırmasına sebep olacağını ummuşlardı. Halilov’un yerine geçen yeni komutan Halilov’a o kadar çok benziyor ki, Çeçenya’dakinin aksine lider değişimi Dağıstan’daki direniş hareketinde ne göze çarpan kayıplara ne de büyük karışıklıklara sebep olmadı.

Gimri köyünde yapılan ve en uzun süre devam eden ‘temizlik’ operasyonu 16 Ekim 2007’de başladığından bu yana neredeyse altı aydır devam ediyor. Ordu ve FSB birimler bölgeye çağrıldılar; ordu köy sakinlerinin bölge cemaatinin aktif direnişçilerini teslim etmesi talebinde bulundu ve köy tam bir karantinaya alındı.

Gimri operasyonunun asıl amacı Untsukul bölgesinin Dağıstan parlamentosundaki temsilcisi Gazimagomed Magomedov’u öldürenleri yakalamaktı. Çeçenya’daki savaş başlamadan önce Magomedov, 2000 yılında Dağıstan’dan ayrılan ve Ortadoğu’da bir yerlerde bulunan Kizilyurt’un Dağıstanlı radikal lideri Bagauddin’in (Magomed Kebedov) istekli bir destekçisiydi.

Hükümet Gimri sakinlerinin cemaat savaşçılarını teslim etmedeki bu isteksizliğini anlamada başarısız. Tutuklamalar, tehditler ve neredeyse günlük olarak köyün farklı bölgelerinde yapılan aramalar köylülerin ruhsal sağlıklarında büyük etki bıraktı. Köylülerin talebi ile Dağıstan Sağlık Bakanı, ayakta tedavi amacı ile bir grup doktorun 6 Şubat’ta köye gidişini ayarladı. Bu köy sakinlerinin sağlık sebepleri için bile olsa köyden ayrılmalarına izin verilmediğinin dolaylı bir kanıtıdır.

Binden fazla aileye ve 3 bin 500 kişiye ev sahipliği yapan Gimri köyünün, cemaatin köydeki kuvvetli etkisi nedeniyle hükümetin ayakkabısındaki bir çakıl taşı olduğunu not etmek gerek. Mesela köylüler bir kaç yıldır şeriat kanunları ile yaşıyor, tüm anlaşmazlıklar şeriat mahkemeleri tarafından görülüyor ki bu hükümetin Karamahi, Çobanmahi ve Kadar köylerinde meydana gelen çatışmaların Dağıstan’daki radikalliğe sonsuza dek son verdiği iddiaları ile çatışıyor. İlginç olan şey ise, Dağıstan’da Gimri köyü gibi düzinelerce köy var ama kesin bir bilgiye sahip olmak mümkün değil, çünkü hükümet cemaatlerin etkilerinin artması korkusu yüzünden bu konudaki bilgileri gizli tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Aynı zamanda Dağıstan’daki Sufi karşıtı düşünce Sufi şeyhlerinin devamlı reklamları yüzünden giderek güçleniyor. Şeriat Cemaati’nin web sitesinde Sufi felsefesi ile ilgili o kadar çok eleştiri var ki bazen cemaatin Sufiliği Rus ordusundan daha büyük bir düşman olarak görüp görmediğini ayırt etmekte zorlanıyoruz.

Şeriat Cemaati’nin (Dağıstan, Stavropol, Çeçenya ve Karaçay-Çerkes’teki etnik Nogaylardan oluşan ve Şeriat Cemaati’nin dışında Kafkas Cephesi’nin ayrı bir bölümü olarak hareket eden Nogay cemaati hariç Dağıstan’daki diğer tüm cemaatler için bir şemsiye niteliğinde) resmi sitesi firari lideri Magomed Kebedov’un (Baguddin Magomedov) kitapları, savaş sanatı ile ilgili tavsiyeleri ve ‘iyi Müslümanlar’ ve iyi olmayanlar ile ilgili yargıları da dahil olmak üzere yazılarını yayınlamaya devam ediyor.

İşin esası Dağıstan kendi hayatına yön veriyor; Rusya içerisinde homoseksüel olduğundan şüphelenilen tüm sanatçıların yer aldığı, ülkede gösteri yapmasının yasaklandığı kişilerin bulunduğu bir liste muhafaza ediyor. Klanlar ve kriminal sürtüşme ülkeyi parçalamaya devam ediyor ve Dağıstan’ı Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin en zayıf halkası olarak adlandırmak abartı olmaz.

Sosyal gerginlikler silahlı muhalefetin yıllardır hükümet ile savaştığı Dağıstan’da bir gelecek göremeyen etnik Rusların buradan ayrılmalarına sebep oluyor. Mesela 2002 nüfus sayımına göre Dağıstan’da 121 bin Etnik Rus yaşıyor. Bu sayı 1989 yılında 150 bin idi. Büyük ihtimalle 2002 rakamlarında kalıcı olarak Dağıstan’da yerleştirilen askeri personel ve FSB eğitim merkezi görevlileri de dahil (Botlih’teki askeri personel hariç).

Yukarıdaki bilgilerin ışığında hükümetin bazı anti-terör tatbikatları endişeden başka bir şeye neden olmuyor çünkü bunlar hükümetin kontrolde olduğu çizgiyi muhafaza etmek için isteksiz girişimler olarak algılanıyor. Benzer bir tatbikat direnişçilere karşı savunma amacı ile Tchirkey Hidrolojik Elektrik Santralinde sergilendi.

Sonuçta direnişçi kaynaklarının ve kapasitesinin Çeçenya’da dahil olmak üzere tüm diğer bölgelerden daha iyi olduğu Dağıstan, Kuzey Kafkasya’nın en tehlikeli ve gerginliğin en fazla olduğu bölgesi olmaya devam ediyor. Devlet işlerinin bakan Magomedtagirov’u meşgul tutacağı kesin; görünüşe göre Magomedtagirov Dağıstan genelindeki yaklaşan direnişçi saldırılarını halka duyurmaya devam edecek. Tekrar ve tekrar…

Mairbek Vaçagayev’in Chechnya Weekly’de (May 8, 2008—Volume IX, Issue 18) yayımlanan bu yazısını Ajans Kafkas için Cavit Yılmaz Türkçeye çevirdi.

Mairbek Vaçagayev