Rusya gibi küresel bir gücü korkutan ne Asya’nın uyanan devi Çin, ne de Amerika. Rusya’nın tarih sahnesine çıkıp devleşirken en önemli araç olarak kullandığı ‘nüfus politikası’ çöküyor. Son sekiz senede 145 milyondan 142 milyona inen nüfusun azalışına ket vurmak için çok çocuklu aile kampanyası fayda etmedi. 2007’den itibaren uygulamaya soktuğu diasporadan Rusları çekme politikası da fiyasko. Hesap kesim tarihi gelip çattı; Rusya endişe içinde nüfusunu bugün ücra köşelerden saymaya başladı. ‘Z raporu’ ekimde çıkacak. Ama sonucun berbat olduğunu şimdiden söylemek mümkün.
Nüfus kaydırma, sürme ya da çekme operasyonları Rus devleti için satranç tahtasında birer hamle olageldi. İstila edilip halkları sürülen topraklara ya Ruslar ya da müttefik halklar yerleştirilirdi. Sözgelimi 19. yüzyılda Kafkas halkları sürülürken yerlerine yerleştirilen Kozaklar (Rus Kazakları) ve mujik yani Rus köylüleriydi. 18. yüzyılda Kırım boşaltıldığında Avrupa’dan nüfus ithal edilmişti. Kefe’de İsviçre, Akmescit’te Alman, Alma’da Bulgar kolonisi kurulmuştu. 1828’de İran, ertesi yıl Osmanlı’dan binlerce Ermeni iki ezeli rakibin önüne hat çekmek için Kafkasya’ya yerleştirildi. Baltıklardan Kafkasya’ya, Orta Asya’dan Uzak Doğu’ya kadar nüfus oyunlarının yüzlerce örneği mevcut. Ta o zamanlar Albay Mihail Lazarev’in “Nüfus yeni bir zenginlik kaynağı” demesi boşuna değil.
Sovyetler dağılırken Rusya bugünkü sınırlarına çekildi ama ileri karakollara savrulmuş Ruslar için de yaşadıkları yerler diaspora oluverdi. Nüfus kaybını durdurmak için Moskova diasporaya sarıldı ama nafile. 2007’de Vladimir Putin, 700 milyon dolarlık bütçeyle ‘geri dönüş’ projesini devreye soktu. Hedef üç yılda Uzakdoğu, Kaliningrad ve Çernozem’de 12 pilot bölgeye 300 bin Rus’u döndürmekti. Üç yılın sonunda ev, iş ve ucuz kredi gibi vaatlere fit olan 8 bin 800 kişi çıktı. Büyük hezimet!
Beri tarafta Rusya bu imkanı sürülmüş Çerkeslere tanımadı. Çünkü Ruslar için Çerkesler hâlâ ‘sakıncalı nüfus’. Bir Çerkes vatanına dönmek isterse Rusça bilmek ve Rusya’da beş yıl yaşamış olmak gibi her yabancı için geçerli şartları karşılamak zorunda. Üstelik ne iş, ne de konut garantisi var.
Çerkesler dönemiyor ama Kafkasya Ruslara da yar olmuyor. Çünkü Rus nüfus Kafkasya’dan peyderpey kaçıyor. Sözgelimi Rusya iki ağır savaşla Çeçenya’yı tekrar zapt etti ama Ruslar olmadan. Yani 250 bin kadar Rus nüfusun kaçışıyla Çeçenya, Rusya Federasyonu içinde Çeçenlere kaldı. İnguşetya ve Karaçay-Çerkes’te de trajik Rus göçü var. Bir nevi ‘natürel etnik temizlik’. Kaçışın nedeni çatışma ortamı, olağanüstü hal rejimi ve geri kalmışlık.
Rusya, Rusların kaçışını önlemek için çarlardan kalma bir enstrümanı deneme niyetinde; Kozakları, Rus nüfusun güvenliğini temin için Kafkasya’da müfrezeler halinde yerleştirmeyi planlıyor. Lehteki atmosferi fırsat bilen Terek Kazakları geçen yıl temmuzda Duma’ya cesur bir teklif sundu. Kafkasya’nın düşüşünün ardından çarlığın kurup Bolşeviklerin son verdiği Terek Oblastı’nın yeniden diriltilmesini istediler. Bu, bugünkü Kuzey Kafkasya’da yedi cumhuriyet ve bir özerk bölgenin lağvedilmesi demek.
Son nüfus sayımı Rusya için başka bir sürprizi de barındırıyor: Sayım sonunda etnik Rusların sayısı kâğıt üzerinde düşük çıkabilir. Tuhaf bir nedenle; Çar 1840’da etnik aidiyetlerle ilgili bir sınıflandırma yapmış. Şimdi ‘Etnik kimliğin ne’ sorusuna yanıt verilirken bu listedeki isimler de ‘makul’ yanıt sayılacak. Yani Ruslar kendilerini ‘uyruksuz’, ‘evrensel’, ‘dünya vatandaşı’, ‘kozmopolit’, ‘büyük Rus’, ‘Sibiryalı’, ‘Pomor’, ‘İngermanlander’, ‘Sovyet’ ve Firavun’ diye yazdırabilecek. Tabii Kafkas halkları da kabile isimlerini etnik kimlik diye yazdırabilirler. Ama en azından kabilenin hangi millete ait olduğu malum.
Eski Sovyet coğrafyasında Rus nüfusu, Rusya için aynı zamanda müdahale aracı. Abhazya ve Güney Osetya’ya kalkan olurken bu kartı oynamıştı. Deniz suyunun çekilmesi gibi Rusların merkeze kaymasıyla Rusya bu kez nüfuz alanlarını kaybediyor. Sözün özü nüfus oyununda Rusya bu kez şah mat.
Küçük suda büyük donanma
Henüz göl mü deniz mi olduğuna hükmedilmiş olmasa da Hazar, kıyı ülkelerini donanma yarışına sokacak kadar zengin. Paylaşılamayan petrol yatakları ülkeleri askeri üstünlük sağlamaya itiyor. Kazakistan yıl sonuna kadar altı gemi alıp mini donanma kuracak. Gemilerden üçü füze yüklü korvet, üçü de devriye botu. İran epey zamandır Hazar’daki ateş gücünü artırıyor. Tahran bu yıl Cemaran sınıfı destroyeri sulara indirdi. Azerbaycan da Türkiye ve ABD’nin desteğiyle küçük bir donanma birliği teşkil etti. Rusya zaten kendini çeviren tüm denizlerde… Geriye Türkmenistan kalıyor. Onun da ‘Nerede benim donanmam’ demesi yakındır.
Tacik erkeği memleket kızlarını unutunca
Tacikistan’da son 20 yılda çok eşlilikte patlama yaşanmış. Her 10 erkekten biri çok eşli. Patlamanın başlangıçtaki sebebi 100 bin cana mal olan iç savaşta erkek nüfusun düşmesi. Fergana.ru buna güncel bir sebep ekledi: Tacik erkeklerin Rusya’ya çalışmaya gitmesi kadın erkek dengesini bozuyor. Üstelik gidenler memleketin kızlarını unutup Ruslarla evleniyor. Bu da dolaylı olarak çok evliliği ülkede seçenek haline getiriyor. Yasal değil, o yüzden kuma gelenler ve çocuklarının kanuni haklarıyla ilgili ciddi mağduriyetler oluşuyor.
Buzullardan Çin’e
Buzulların erimesiyle kıymete binen Arktik’te Rusya yeni bir macera peşinde. Süveyş kanalından Çin’e yolladığı petrol ve doğalgazı Arktik’ten göndermeye başladı. İlk seferi yapan Baltica, 14 Ağustos’ta Murmansk limanından ayrıldı. Önünde nükleer buz kırıcılarla ilerliyor. Hedef Çin’e kestirmeden gidip mesafeyi 12 bin milden 7 bin mile düşürmek.
Aliyev’in kızını yadırgamamak lazım!
Kimi Azeri dostlarımız ‘Aliyev hanedanlığı’ sözüne çok içerliyor. Ama RFE/RL’nin bir raporunu görünce bir kez daha kızdırmayı göze aldım. Buna göre, havaalanından Bakü’nün merkezine giderken yol kenarında reklam panoları var: Uçuşta mönüler Sky Catering’ten. Bu şirket kime ait? Yanıt SW Holding. Taksi hizmetleri Airport Gate’ten. O da SW’nin. Uçaklara teknik destek Silkway’in işi. Bu da SW damgalı. Bilet satışından duty-free mağazalara dek her yerde SW. Silkway Bank da onlara ait. Kazınca altından Aliyev ailesi çıkıyor. SW, 2003’ten itibaren özelleştirilen AZAL’nın neredeyse tüm şirketlerine çöreklenmiş. Kartopu gibi büyüyen şirketin iki ortağı dikkat çekici: Azal’ın başkanının eşi Zarife Hamzayeva ve Devlet Başkanı İlham Aliyev’in kızı Arzu. Arzu daha 21 yaşında. Yolun başında holding sahibi. Washington Post Aliyev’in oğlu Heydar’ın Dubai’de 44 milyon dolara dokuz villa aldığını yazmıştı. Kızlar Arzu ve Leyla’nın villalarıyla birlikte çocuklara ait Dubai’daki mülklerin değeri 75 milyon dolar. Azerbaycan’da nepotizmin cezası 12 yıl hapis. İhalelerde usulsüzlük, devleti talan suçları hariç. Aliyev’in babası Haydar’dan aldığı koltuğu hanedanlığın selameti açısından çocuklarından birine bırakmak isterse yadırgamamak lazım!
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&Date=26.08.2010&ArticleID=1015640
Fehim Taştekin