Nalçik/Ajans Kafkas – Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, başkent Nalçik’te 13 Ekim 2005’te baskı görmüş "Müslüman" gençlerin güvenlik, istihbarat, mahkeme ve bazı kamu binalarını basmasıyla yaşanan olaylarının yıldönümünü anıyor.
Üst düzeyde katılımla düzenlenen bir mitingde, olaylarda ölen güvenlik güçleri anılıp birlik mesajları verilirken, bir başka gösteride baskında yer alan çocuklarının cesetlerini bile geri alamamış anneler seslerini duyurmaya çalıştı.
Yönetimin başkent Nalçik’teki İttifak Meydanı’ndaki düzenlediği miting bir dakikalık saygı duruşuyla başlayıp konuşmalarla sürdü. Devlet Başkanı Arsen Kanokov mitingdeki konuşmasında "İnsanlarımızı kaybettik, bundan dolayı 13 Ekim trajedisi çok şiddetli. Ülke yönetimi olarak bu tür trajedilerin tekrarlamaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz" dedi. Rus yönetmen Nikita Mihalkov da, "Rus subayı, kanıyla Rus olan değil, Rusya’ya ant içendir" çıkışını yaptıktan sonra Rusların yüzyıllar süren savaşların ardından ele geçirdiği Kafkasya için "Rusya için en değerli pırlanta. Kafkasya olmazsa Rusya da olmaz" payesi biçti. Mihalkov, "Geçmişini ve kendisi için canını vermiş insanları hatırlamayanların geleceği olmaz" diye ekledi.
Stavropol ve Vladikavkaz Başpiskoposu Feofan da konuşmasında gençlere "Aranıza düşmanlık tohumu eken kim olursa olsun, hayır deyin" diye seslenirken Kabardey-Balkar Din İdaresi Başkanı Anas Pşihaçev, olaylarla ilgili halen birçok çözülmemiş nokta olduğunu hatırlattı. Rusya Kahramanı Anatoli Kiarov’un dul eşi Asiyat Kiarova ise "Yakınını kaybetmek çok zor, bununla yaşamak daha da zor. Herkesi terörle mücadelede birleşmeli" dedi. Kiarova, Nalçik olaylarında ölen tüm polislerin aileleri adına yönetime 13 Ekim’in anma günü olarak belirlenmiş olmasından ötürü teşekkür etti.
Ülke savcılığının yanında da baskında yer alıp da öldürülen gençlerin aileleri toplandı. Ailelerin ellerinde kaybettikleri oğullarının fotoğrafları vardı. Eylemcilerden Lidiya Jelihajeva, "Müslümanlara yönelik davranışlarda önemli bir değişiklik olmadı. Müslümanlar işe alınmıyor, herhangi bir yerde patlama veya başka bir olay olduğunda polisler hemen Müslüman gençlerin ailelerine gidiyor" diye yakındı.
Maya Karmova ise, geçen dört yılın acıları hiçbir şekilde hafifletmediğini belirterek "Bu olağanüstü bir olaydı, ama ne meclis soruşturması, ne toplumsal soruşturma yürütülmedi. Cesetleri defnetmemiz için vermediler. Biz anneleri cezalandırmaya ne gerek vardı? Biz de toplumun bir parçasıyız, bu toplum içinde yaşıyoruz, çalışıyoruz" dedi.
Nalçik olaylarında 35 güvenlik organı çalışanı, 14 sivil ve baskını gerçekleştirenlerden 92 kişi hayatını kaybetti. 100’den fazla polis yaralandı. Şehir yaklaşık 70 milyon maddi zarara uğradı. Saldırılarla ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Sanık sandalyesinde 58 kişi var. Sanıkların çoğu suçlamaları kabul etmedi. ÖZ/FT