Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hala ışık tutuyor

İstanbul – Birleşik Kafkasya Derneği, Kafkas halklarının birlikteliğinin ürünü olarak 11 Mayıs 1918’de doğup 1922’de yıkılan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90’ıncı yıl dönümü anısına bir konferans düzenledi.

11 Mayıs’ta İstanbul’da Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Dünü ve Bilinmeyen Yarını ile Kafkasya’ başlıklı konferansta Kafkasya’nın birliğin en nadide örneği sayılan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin günümüze ışık tuttuğu vurgusu öne çıktı.
Av. Muktedir İlhan’ın yönettiği ilk oturumda araştırmacı-yazar Sefer Berzeg, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin ilanının öncesinde Kafkasya, Rusya, Osmanlı ve Avrupa’daki siyasi sürecin kısa analizinin ardından Kafkasya’nın etnik yapısı ve ‘birleşik Kafkasya’ ideolojisinin üzerinde durdu.
Berzeg, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin ilanı ve siyasi birlik çalışmaları, buna karşı Kızıl ve Beyaz Ordu’nun Kuzey Kafkasya’daki faaliyetleri, Kafkasya’daki istikrar çabaları ve ilan edilen cumhuriyete Türkiye diasporasındaki destek arayışlarına değindi.
Berzeg, Kuzey Kafkasya’nın yüzyıllardır çok zor şartlar altında işgalcilere karşı mukavemet gösterdiğini ve değişen koşullara rağmen ileride Kuzey Kafkasya’nın siyasi bağımsızlığına mutlaka kavuşacağına inandığını kaydetti.
Yazar Aydın Turan da ‘Özgürlükçü bir siyasi hareket olarak Kafkasya Dağlıları Halk Partisi’ başlığını taşıyan sunumunda, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin Bolşeviklerce tasfiyesinin ardından ülke dışına çıkan siyasi mültecilerin Varşova merkezli oluşturdukları ‘Kafkasya Dağlıları Halk Partisi’nin (KDHP) Avrupa ve başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere birçok ülkede gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlattı. Kuzey Kafkasyalı mültecilerin içerisinde yer aldığı Promethe Hareketi’ni döneminin en büyük mülteci organizasyonu olarak niteleyen Turan, KDHP’nin Türkiye ve Ortadoğu’daki çalışmaları ve periyodikleri hakkında bilgiler verdi.


Araştırmacı-yazar Cem Kumuk ise ‘Birleşik Kafkasya’nın bağımsızlığı ve Kafkasya Dağlı Halkları Konfederasyonu’ adlı sunumunda, birleşik Kafkasya düşüncesinin tarihi ve ideolojik arka planına dair bilgiler verdi. Konfederasyon’un Abhaz-Gürcü savaşı sırasındaki aktif faaliyetlerine değinen Kumuk, kurumun siyaset üretmede yetersiz kaldığını ve birliğin savaş sonrası dönemde oluşan siyasi durum itibariyle yalnızlaştırıldığını söyledi. Kumuk, Kafkasya’da etnisite, din, ya da bölge kaynaklı çatışmaların olmadığını, asıl çelişkinin geleceğini Rusya ile birlikte görenlerle, bağımsız bir politika izlemek isteyenler arasında olduğunu belirtti.

Mimar Haluk Özcan’ın yönettiği ikinci bölümde ise Danimarka’da Kafkasya özelinde çalışmalarıyla tanınan Doğu Avrupa uzmanı Lars Funch Hansen, AB perspektifinden Kafkasya’yı değerlendirdi. Hansen, AB’nin Kafkasya ile ilişkileri, Rusya’nın bölgesel ve küresel enerji politikaları ve bu politikalar kapsamında AB-Rusya ilişkilerini ele aldı.
Gazeteci Mustafa Özcan ise İran’ın devrim öncesi ve sonrası siyasi yapısı, İran-Rusya ilişkilerinin tarihsel arka planı, İran’ın bölgede yürüttüğü denge politikaları, Rusya’nın Kafkasya’ya bakış açısı ve enerji politikaları üzerinde durdu.
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Rusya-Ukrayna uzmanı İlyas Kamalov da, Rusya’nın Kafkasya’da izlediği politikayı genel hatlarıyla ele alırken Moskova’nın Kosova’nın bağımsızlığı öncesi ve sonrasında özellikle Kafkasya üzerinden yürüttüğü politikalara değindi.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mithat Celikpala ise son dönemde dengelerin nasıl değiştiğini anlatıp Kuzey Kafkasya’nın gelişmelere hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi.

Program Bursa Birleşik Kafkasya Derneği Kafkas Halk Dansları Topluluğu Abrek, Gaziosmanpaşa Kuzey Kafkas Kültür Derneği Folklor Ekibi Tjın-Kam’ın gösterileriyle ve Betül Bilgin’in seslendirdiği Adıgece, İnguşça ve Abhazca şarkılarla sona erdi. (Ajans Kafkas)