Mahaçkale/Ajans Kafkas – Dağıstan’da siyasiler Kremlin’in ‘Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’ni kurup başına etkili bir temsilci olarak Aleksandr Hloponin’i ataması konusunda umutlu olsa da aydınlar bir şeylerin değişmeyeceğini düşünüyor.
Kavkazki Uzel, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Başbakan Vladimir Putin’in yeni Kafkasya açılımları hakkında Dağıstan’da nabız tuttu.
Çar düzeninin modern versiyonu
Şair, gazeteci ve toplum adamı Adollo Ali, son değişiklikle bölgenin siyasi ve idari yapısına yeni bir şey teklif edilmediğini belirterek “Moskova eski, imparatorluk tarağına dönüyor. General-valilik kuruldu. Bölge olarak adlandırılması ve onun başında sivil birinin bulunacak olması gerçeği değiştirmiyor. Çarlık döneminde olduğu gibi Kremlin bölgede havuç ve sopa politikası uygulamak istiyor. Günümüz havucu ise her bir Dağıstanlının, dağlının ekonomik durumunu iyileştirme vaadi” dedi. Yönetimin önceliklerini seçme konusunda bir kez daha yanıldığını düşünen Adollo “Bugünkü Dağıstan için acil mesele ekonomik problemler değil yargısız ve soruşturmasız genç insanları kaçırıp öldüren ölüm tugaylarının ortaya çıkmasıdır. Böyle bir durum Stalin döneminde bile yoktu. O zaman hiç değilse mahkemeye benzer bir şey vardı, insanlar silahlı ve maskeli kişilerce kaçırılmıyordu. İşte Moskova’nın bölgeden öncelikli olarak bu ölüm tugaylarını yok etmesi lazım” diye ekledi.
Vali sorunun müsebbipleri tarafından yönlendirilecek
Adollo Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nde devlet başkanı temsilcisi ve Rusya başbakan yardımcısı olarak Aleksandr Hloponin’in atanmış olmasıyla ilgili de eleştirilerini şöyle dile getirdi: “Adam tüm hayatını Sibirya’da geçirdi, bizim hayatımızı bilmiyor. Şimdi Hloponin, yerel ihtiyarlarla istişare edeceğini söylüyor. Bu demektir ki, o yerel yönetim tarafından atanan, bölgenin şu anki çıkmaza girmesine neden olan eski partili ve idari bürokratlar ile görüşecek. Sorunlarımızın çoğundan onlar sorumlu. Şimdi onlar Hloponin’e hayatımızı nasıl inşa edeceğimiz konusunda tavsiyede bulunacak.”
Putin’in çıkışı şaşırtıcı
Dağıstan İşadamları Bağımsız Sendikası Başkanı İsalmagomed Nabiyev ise Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Kuzey Kafkasya’da insan hakları örgütlerinin çalışmalarına destek verileceğine dair açıklamasına değinerek “Şaşırtıcı. Daha birkaç yıl önce Putin teröristleri mahkemesiz ve soruşturmasız tuvalette üzerlerine sifon çekmeyi önermişti. Şimdi bölge yönetimlerine, tuvalette kıstırmak istediği kişileri savunan insan hakları savunucularının etkili faaliyetleri için şartların sağlanması ve korunmaları çağrısı yapıyor. Bence bu dönüş, Batı’nın baskısı ve Rusya’nın insan hakları ihlalleri konusunda aldığı eleştiriler ile açıklanabilir” dedi.
Nabiyev, Dağıstan’da durumun iyi yönde değişmesinin sadece toplumun değişmesiyle mümkün olacağını belirterek “Dağıstanlılara, Müslümanlara birbirine saygı duymayı öğretmek lazım. Vahhabiler, sufiler, ateistler, toplumun diğer üyeleri aynı gemide yüzdüklerini anlamalılar. İnsanların acılarını paylaşmak lazım. Eğer komşunun, tanıdığının veya tanımadığının genç oğulları siloviklerce kaçırıldı ve öldürüldü ise pasif olma, kına yakma! Onun acısını hisset, her kim olursa olsun yargısız infazların olmaması için meydana inmeye hazır ol” diye konuştu.
‘Kafkasyalı kendini güvende hissedecek’
Duma’daki Dağıstan vekili Camaludin Gasanov, Rusya devlet başkanı ve başbakanının son açıklamalarını memnuniyetle karşıladığını belirterek “Bölgenin birçok problemi ekonomik problemlere bağlı. Özellikle işsiz gençleri ormana götürmek daha kolay. Kremlin’in son girişimleri öncelikli olarak her Dağıstanlı, Kuzey Kafkasyalıya kendisini bugün ve yarın güvende hissetmesi için iş vermeye yönelik” değerlendirmesini yaptı.
Eğilim değişti
Rusya Kafkasya Halkları Kongresi Yönetim Kurulu Başkanı, Rusya Müftüler Konseyi Danışmanı Ahmed Azimov ise “Rusya yönetiminin son açıklamaları, federal merkezin bölgedeki çalışmasının nitelik olarak yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Medvedev daha bir yıl önce güç yapısına yatırım yapılmasını önermişti. Şimdi ise durum köklü şekilde değişti. Her şey değişti, öncelikler, eğilim değişti. İnsani, sosyo-ekonomik oluşumlara ağırlık veriliyor, bu da bölgede yaşayan halklara güven veriyor” dedi. ÖZ/FT
