Moskova/Ajans Kafkas – Dağıstan’ın başkenti Mahaçkale’de İslam dinini seçen bir Rus kadın ile ailesinin hayatı güvenlik ve istihbarat güçleri tarafından zindana çevrildi.
Polis takibine uğrayan, baskın yiyen ve sonunda bir komplo ile oğlu hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla dava açılan İrina Aleksandrovskaya, ailece gördükleri zulmü Moskova’da düzenlenen bir konferansta kamuoyuyla paylaştı. 10 Aralık’ta İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul edilişinin 60’ıncı yıldönümünde düzenlenen konferansta konuşan Aleksandrovskaya, 40 yaşında Müslüman olduğunu, ardından oğlu ile kızının kendi yolunu takip ettiğini belirtip başından geçenleri şöyle anlattı:
"Ben bir Rus’um, iki çocuğum var. Geçenlerde İslam’ı kabul ettik. Bu kesinlikle bilinçli bir karardı ve kimse beni buna yönlendirmedi. Tanıdıklarım farklı yaklaştı; kimi saygıyla, kimi anlayışla, kimi anlayışsızlıkla. Ama beni güvenlik organlarının davranışı hayret içinde bıraktı. Ailemiz anında fişlendi. Bölge polisi düzenli olarak bizi ziyarete başladı, kararımın arkasında kimin olduğunu, hangi örgütlerin olduğunu, beni buna kimin ittiğini öğrenmeye çalıştı. Tüm bunlar beni bıktırdığında inanç özgürlüğü hakkımın olduğunu söyledim. Bunun ardından bir komplo kurdular. Maskeli insanlar hiçbir belge göstermeden evime baskın düzenledi, oğlumu ve beni yere yatırdılar, belirli bir akımla ilgili kitaplar aradılar. Arama uzun sürdü, hiçbir şey bulamadılar. Buldukları şey ise kendi elleriyle iç çamaşırıma attıkları fitili olmayan bir bombaydı. Oğlum patlayıcı bulundurmak suçundan tutuklandı ve yargılandı. Hakim beni çağırdı ve şöyle dedi: ‘Sizi anlıyorum, kırk yaşında inanç değiştiren bir kişiye saygı duyuyorum, ancak hiçbir şey yapamam. Eğer oğlunuzu haklı çıkarırsam güvenlik organları bu bombayı bırakan polis hakkında soruşturma açmak zorunda kalacak’ dedi. Oğlum bu suç dolayısıyla 2.5 yıl tutuksuz yargılandı. Kocam birkaç kez Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne çağrıldı ve benim Vahhabi olduğuma, benden boşanması gerektiğine inandırılmaya çalışıldı. O da karısından sadece İslam’ı kabul ettiği için ayrılmayacağını söyledi. Bunun ardından Narkotik Kontrol Şubesi’nde subay olan kocamın yasal olarak silah taşıma yetkisini elinden aldılar. Dağıstan Müslüman cumhuriyeti. Ve İslam’ın kabul ediliyor olması, yaşanıyor olması ve geleneklerine saygı duyuluyor olmasına anlayışla yaklaşılması lazım. Ben ve kızım tesettürlüyüz, camiye gidiyoruz, oruç tutuyoruz. Şimdilik yapamadığımız tek şey Hac, ama umuyorum ki, bunu da gelecekte yapacağız. İslam ahlaki bir din ve ben güvenlik organlarının bize karşı neden seferber olduklarını anlamıyorum. Aile üyelerimiz sürekli olarak takip ediliyor, 9 Aralık’ta oğlum tekrar sorguya çağrıldı.”
Aleksandrovskaya’nın oğlu İgor Tonkonogov da 9 Aralık’ta Dağıstan Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne çağrıldığını doğrulayıp "Bana celp gelmedi, sadece eve telefon açıp kız kardeşim aracılığıyla şubeye gitmem gerektiği iletildi. Benimle kimin konuştuğunu söyleyemiyorum çünkü herhangi bir belge göstermiyorlar. Sorguda tanımadığım insanların fotoğraflarını gösterip bunlarla ilgim olup olmadığını sordular. Hiçbir şey bilmediğimi söyledim. Problemler biz İslam’ı kabul ettiğimizde başladı, anında mimlendik" dedi.
Dağıstan Organize Suçlarla Mücadele Şubesi yetkilileri ise 9 Aralık’ta Tonkogonov’u sorguya çağırmadıklarını öne sürdü. KU/ÖZ/FT