Bu makalenin yazarının Chechnya Weekly için yazdığı Alhazurovo baskını yazısının üzerinden yaklaşık bir ay geçti (Chechnya Weekly, Nisan 3). Şimdiye kadar bir kısım ön sonuçlar çıkarılmış olmalı ve Çeçenya’daki gelişmeleri devamlı takip edenlerin görmezden gelmeyeceği bazı değişikliklerin olduğunu söylemekte yarar var.
Örneğin direnişçilerin gerçekleştirdikleri eylemlerin artık devamlı hale geldiği açık; Yani direniş hareketi son iki yılda lider kadrosunun siyasi konularla uğraşıp askeri alana gereken önemi vermemelerinden dolayı yaşanan kaybı telafi etmeye çalışıyor. Hatta askeri alandaki ihmal bazı masa başı analistlerini direniş hareketinin kesin olarak yenildiğini ilan etmeye itti.
Aslan Mashadov, Abdulhalim Saydulayev ve Şamil Basayev gibi liderlerin suikast sonucu kayıplarının direniş hareketini etkilediği kesin, ama Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) ve Savunma Bakanlığı Ana İstihbarat Yönetimi (GRU) analistlerinin düşündükleri şekilde değil. Yani suikastlar liderlerin ölümünden sonra direniş hareketinin sonunu getirmek yerine direniş hareketi içinde Moskova için her şeyi daha da karışık hale getiren nitel ve yapısal değişiklikleri tetikledi; zira Moskova şimdi sadece Çeçenya’da değil hemen hemen tüm Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde direnişçilerle savaşmak zorunda.
Bununla birlikte son değişiklikler direniş hareketi için tamamıyla olumlu olmadığı ve bu durumun özellikle Kafkasya Emirliği’nin ilanı ve radikal İslami bir platformun bağımsızlık ilkelerinin yerini alması gibi konular için daha isabetli bir tespit olduğu kesin. Bu değişim Çeçenya’nın siyasi liderliği için olumsuz bir gelişmeydi ve direniş hareketi içinde İslami ideolojiyi benimseyen grup ile demokratik fikirlere ve bağımsızlık hedefine sahip grup arasında anlaşmazlığa sebep oldu.
Bugün yakın iki dost olan Dokka Umarov ve Ahmed Zakayev kendilerini direniş hareketinin ideolojik temeli üzerine yapılan tartışmanın zıt kutuplarında görüyorlar. Direniş hareketinin felsefesinin temelini ne oluşturmalı? İşte bu anlaşmazlıklar eski dostları Çeçen internet sayfaları (Ahmed Zakayev yanlısı Chechenews.com, Dokka Umarov yanlısı Kavkazanhahmash.com ve bu iki ismin kontrol ettiği daha pek çok internet sitesi) üzerinden yapılan tartışmaların ortasında bıraktı ve bu tartışmalar zaman zaman ortak düşmanları olan Çeçenya’daki Rus ordusunu unutmalarına sebep oldu.
Bu arada Umarov ve Zakayev’in birbirine ihtiyaç duyduğu gerçeği geçerliliğini koruyor. Çeçenya’daki direniş güçlerinin askeri desteğinden yoksun bir siyasetçi olarak Ahmed Zakayev çok fazla ilgi ve destek çekemiyor. Aynı şekilde Dokka Umarov da her ne kadar temsilciler atayarak kendi siyasi ağını oluşturmaya çalışsa da kendine bağlı bir siyasi kanattan yoksun. Bununla birlikte gerçekte çok az kişi İslam’ın radikal kolu Selefilikle olan bağlarından dolayı Umarov’un adamlarıyla işbirliği yapmak isteyecektir.
Direniş hareketi içinde meydana gelen nitelikli değişiklikleri de not etmekte fayda var. 2007 yılından önce en etkin direniş birlikleri Çeçenya’nın doğu bölgesinde üslenmişti. Geçen yıl bu birimlere karşı gerçekleştirilen ve komutanlarının peş peşe öldürülmesiyle sonuçlanan saldırılar birimlerin güçlerini ciddi biçimde zayıflattı. Şimdilerde eylem merkezi batı Çeçenya’da konuşlandırılan birimlere doğru kayıyor. Son zamanlarda daha çok Dokka Umarov tarafından istihbarat sorumlusu olarak atanmasıyla tanınmasına rağmen batı bölgesi komutanı Tarhan Gaziyev’in adı gittikçe daha çok itibar kazanıyor. Alhazurovo baskını, sonrasında direnişçilerin Yandi-Kotar köyündeki operasyonu (Caucasus Times, 7 Nisan; Chechnya Weekly, 10 Nisan) ve direniş güçlerinin gerçekleştirdiği toplu saldırı (Kavkaz-Center internet sayfasının 20 Nisan’da duyurduğu ve gerçek savaşçı sayısının rapor edilen 400’den 10 kat daha az olduğu olay) gösteriyor ki Dokka Umarov’un uzun süredir beklenen yeniden yapılanma programı çoktan başlamış.
Direnişin internet sayfalarının rapor ettiği tüm saldırılardan şimdiye kadar sadece Bamut köyündeki hükümet binasına yapılan kundaklama (Regnum.ru, 21 Nisan) ile ilk olarak Aslan Mashadov liderliğindeki direnişçilerin başvurduğu fakat köy halkının hayatını riske sokma endişesiyle sonradan terk edilen yerleşim yerlerine karşı yapılan bazı saldırılar yetkililerce doğrulandı. Bununlar birlikte Batı Çeçenya’daki eylem hareketliliği uzun bir sükunet döneminden sonra yavaş yavaş artıyor; ve bu durum Rus gizli servisleri ile İçişleri Bakanlığı’nın saldırılarına uzun süredir maruz kalan İnguşetya ve Dağıstan halkını hoşnut etti.
Direnişin eylemlerindeki artışın perde arkasında Ramzan Kadirov yönetiminin istikrarını kuşkulu hale getiren skandal, hem Rusya için hem de direniş hareketinin sonunu ilan etmek için erken davranan Batılı analistler için bir tür soğuk düş etkisi yapabilir.
Kadirov ile GRU’nun Vostok taburu komutanı Sulim Yamadayev arasındaki çatışma gösterdi ki güç kullanarak Moskova yanlısı yöneticiler atamak geleceği olmayan bir stratejidir. Elle seçilen bu atanmışları işbirlikçi siyasetçiler haline getirmek için muazzam miktarda parasal kaynak harcandı. Fakat çatışma Moskova siyasetinin zayıflığını ve iki grup arasındaki ilişkiyi kontrol etmekteki yetersizliğini gözler önüne serdi. Sabıkalı geçmişlerinden dolayı bu iki grup günlük olarak Moskova’ya bağlılıklarını göstermek zorundalar ve Moskova’nın hala şüpheli geçmişe sahip kişileri kullanması Çeçenya’daki başarısızlıklarını gösteriyor. Başka bir deyişle Moskova akıllı ve yetenekli kamu görevlisi bulma noktasında ümitsiz ve bu yüzden Kadirov, Yamadayev, Gantamirov, Kakiyev ve diğer eski suçluları kullanmak zorunda kalıyor.
İki tarafta da kayıplar ve rehin almalarla sonuçlanan son çatışmanın tohumları birinci Çeçen harekatı zamanında Kadirov ve Yamadayev arasındaki ilk çekişmeden sonra atılmıştı. İlk ateş edenin Sulim Yamadayev olduğunu söylemek hata olur, çünkü Yamadayev 1992’den beri Moskova’da oturuyor (1995-2000 yılları arası hariç) ve ailesi ile iş yatırımları da Moskova’da. Sulim Yamadayev sadece ara sıra Çeçenya’yı ziyaret ediyor; bunun için Çeçenya’daki Yamadayev güçlerinin yani Vostok taburu üyelerinin asıl komuta Badruddin Yamadayev’dir (Badruddin’den önce Vostok’un fiili komutanı 2003’te Dişni-Vedeno’daki karargahında suikasta kurban giden Yamadayev kardeşlerden Cabrail idi).
Bu Kadirov’un Yamadayev kardeşlerle olan ilk çatışması değildi. GRU’ye bağlı Vostok taburundan (Rusya’nın dış operasyonlarında uzmanlaşmış bir birimin Çeçenya’da neden konuşlandırıldığı pek açık değil) iki üyenin öldürülmesi Badruddin Yamadayev’i adamlarının öcünü almak için bir bahane aramaya sevk etti. Hiç şüphesiz Kadirov karşı taraftan misilleme olacağını biliyordu, fakat kendisine yakın adamlarının aslında tam da böyle bir tepkiye hazırlandıkları anlaşılıyor. Kadirov’a yakın isimler hemen televizyon aracılığıyla her şeyden Yamadayev kardeşleri sorumlu tutan açıklamalar yaptılar. Yerel televizyon yayınları halkı her şeyin önceden planlandığına inandırdı. Özellikle yerel televizyon kanalları konuyu uluslararası boyuta sahip bir olay gibi sundular ve istisnasız herkes saydıkları ve sevdikleri lider Ramzan Kadirov’a desteklerini dile getirdiler.
Çatışmanın FSB ile Ramzan Kadirov arasında olduğu ve Vladimir Putin’in Kadirov’a verdiği desteğe karşı çıkmak imkansız olduğu için FSB’nin Baysarov’a desteğini hemen geri çekmesinin şaşırtıcı olmadığı şeklindeki Movladi Baysarov olayıyla yapılan karşılaştırmalar yeterince haklı değil. Mevcut çekişme Kadirov ile GRU arasında ve GRU, FSB gibi adamlarını kolay kolay terk etmeyebilir (Novayagazeta.ru, 20 Kasım 2006). Dahası Rusya’da Rusya Kahramanı ödülünü alan üç üyeli (Sulim, Halid ve Cabrail) tek aileyi terk etmek o aileye karşı yürütülen siyasetin barındırdığı hataları kabul etmekle eşdeğer olur ve Yamadayev ailesinin geneliyle ilgili hükümet politikasını gözden geçirmeyi gerektirecektir.
Bu çatışmanın şüphesiz Çeçenya kamuoyu açısından sonuçları olacaktır. Ramzan Kadirov’a karşı ciddi bir muhalefetin olmadığına inanan insanlar için (Bislan Gantamirov, Malik Saydullayev, Movladi Baysarov ve diğer bazı kötü üne sahip adamların cumhuriyetin siyasi arenasından silinmesiyle açıklanacağı gibi) bu çatışma, cumhuriyette sorunların kaynamakta olduğuna ve bu tür çatışmaların sadece Yamadayev kardeşlerle sınırlı olmadığına bir dair delil görevi görecek. Asıl soru ise Yamadayevlerden sonraki isim kim olacak?
Mairbek Vaçagayev’in Chechnya Weekly’de (Volume IX, Issue 17) yayımlanan bu yazısını Ajans Kafkas için Adnan Demir Türkçeye çevirdi.
Mairbek Vaçagayev