Nalçik’te ‘Dubki’ semtinde lüks yerleşim mahallesi için büyük bir alan ayrıldı. Tahmini bilgilere göre, inşaatın bitmesinin ardından, şehrin bu bölgesine 200 bin kişi yerleştirilebilir. Şu anda Nalçik’te 300 binden biraz fazla yaşıyor. Ülkede toplam vatandaş sayısı yaklaşık 1 milyon. Haklı olarak şöyle bir soru ortaya çıkıyor; Yeni mahalleye kim yerleştirilecek?
Ülkemizin vatandaşlarının, normal çalışan Kabardey ve Baklaların, lüks daireler almak için parası var mı? Toplumda bunu yapabilecek bir bölümün olma olasılığı var. Ama ülke nüfusunun yüzde 20’sinin Nalçik’te lüks daireler alabilme durumunda olmalarından ötürü övünülebilir mi. Aynı zamanda Nalçik’e gelmek isteyen bu kadar insan var mı? Görülen o ki, yok. Bu evlerin, ülkeye gelişi planlanmış kişiler için inşa edileceği izlenimi oluşuyor.
Bunlar kimler olabilir?
‘TOPRAK MESELESİ’ NEDEN KABARDEY TARAFININ SENARYOSU ÜZERİNE ÇÖZÜLEMEZ?
Son beş yıldır cumhuriyette ‘toprak meselesi’ ciddi bir konu. Bunun arak planı şöyle.
Kokov’un devlet başkanlığı döneminde Kabardey-Balkar’da tarım amaçlı büyük araziler belediyelerin mülkiyetinden çıkarıldı ve devlet yönetim idaresine verildi. Onlar köyler arası bölge statüsü aldı. Bu bölgelerin içinde tarıma uygun arazi, mera ve farklı amaçlar için topraklar yer aldı. Bu mesele özellikle afişe edilmedi ve halk sadece ne olduğunu anlayamadı. İlk kez alınan topraklar konusunda 2005’de Balkar sivil örgütleri konuştu. Onlar yönetimi, üzerinde çalışmış oldukları topraklarından mahrum etmekle suçladı. Adıge halkı ‘uyuklamaya’ devam etti ve Adıge tarafından hiç kimse bu konuyu gündeme getirmedi. Balkar aktivistlerin gayretleri sayesinde, 2005’den 2009’a kadarki dönemde Kabardey-Balkar yönetimi, şu anki devlet başkanının emriyle Balkar yerleşim yerlerine yaklaşık 343 bin hektar toprak verildi. Buna rağmen Kabardey halkı halen ‘uyuklamaya’ devam etti ve çıkarları için mücadele etmedi, Kabardey köyleri hemen hemen hiçbir şey almadı. Şöyle oldu; Toprak herkesten alındı, ancak sadece Balkarlara verildi. Üstelik sadece alınmadan önce Balkar köylerine ait olan topraklar değil, alınmadan önce Kabardey köylere ait olan topraklar da Balkarlara verildi. Kabardey örgütleri ancak Kabardey-Balkar parlamentosunun, Balkar yerleşim yerlerine 126 bin hektar toprağın verilmesini öngören kanun tasarısını ilk okumada kabul edince uyandı. Kasım 2008’de bu kanun tasarısının görüşülmesinden bir gün önce, bir grup sivil örgüt parlamentoya ikinci okumayı ertelemeleri ve kendilerini dinlemeleri talebiyle başvurdu. Bir yıl boyunca Kabardey-Balkar devlet başkanının emriyle kurulan, toprak meselesini çözme uzlaşma komisyonu çalıştı ve 31 Ekim 2009’da Kabardey-Balkar parlamentosu, toplumun tepkisine rağmen Balkar köylerince teklif edilen kanun tasarılarını kabul etti ve 100 bin hektar toprağı onlara verdi. Söz konusu olan yerler, daha çok tüm zamanlarda hayvancılık için ortak kullanılan dağlık meralardı. Oralar tarihi olarak ülkenin tüm yerleşim yerlerine paylaştırılmıştı, ancak şimdi sadece Balkar belediyelerine ait kılındı.
Hayvan meralarının büyük bölümü, dağ kayak kompleksinin organize edilmesi düşünülen Elbrus’un kuzey yamacına yol inşaatının devam ettiği Zolski bölgesinde bulunuyor. Bu toprakları yönetim ‘köyler arası bölge’ görünümüyle kendi yetkisinde bıraktı. Bu bölge, özel- Kabardey-Balkar devlet başkanının ticari çıkarları bölgesidir.
Toprağın paylaştırılmasıyla ilgili endişeler, Balkar ve Adıge toplumunda Arsen Kanokov’un bir sonraki devlet başkanlığı atamasını gündeme getirdi. Ve o, Kremlin’de adaylığının lobisi için Çeçenya devlet başkanı Ramzan Kadirov’un hizmetlerini kullanmak zorunda kaldı. Ödül niteliğinde Kanokov Kadirov’a Zolski bölgesindeki tatil ticaretinden pay sözü verdi. Kuzey Prielbrus’un alt yapı gelişimi için en iyi yerler belirlendi bile ve bu ticarette Kadirov hisse sahibi oldu.
Kabardey halkı, toprak meselesinin çözümü olarak, tüm meraların özel bölge olarak ayrılmasını ve onun ülkenin tüm yerleşim yerleri arasında, vatandaşlarının milli aidiyetlerine ve yerleşim yerine bağlı olmaksızın paylaştırılmasını teklif etti.
Ancak Kabardey-Balkar devlet başkanı, Kuzey Prielbrus’un alt yapısının gelişimi için kendilerin büyük alanlar vereceği konusunda yatırımcılara karşı sorumluluk aldı. Arsen Kanokov bir ikilemle karşılaştı; toprağı adil şekilde paylaştırmak ve Balkarlarla yatırımcı partnerlerinin öfkesini kazanmak veya her şeyi düşünüldüğü gibi yapmak ve Adıge halk haini olmak. Belki de o, ticaret-partneri Ramzan Kadirov olmasaydı birinci seçeneği seçerdi.
Ramzan Kadirov’un kişisel ordusu 40 bin iyi eğitimli ve silahlı asker. Mukayese için, ‘Sindika-şit’ özel güvenlik kuruluşuna kayıtlı Kanokov’un ekibi sadece 300 kişi kadar. Kadirov, Kafkasya’da en etkili kişi muhtemelen. Ve elbette o, kendisinin ticarette kandırılmasına izin vermez. Kabardey-Balkar Çeçenya devlet başkanının özel çıkarlarının bölgesi olacak.
KUZEY KAFKASYA İŞLERİ BAKANI
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev 12 Kasımda federal meclise yaptığı konuşmasında, RF hükümetinde yeni bir görev- Kuzey Kafkasya İşleri Bakanı- oluşturulması gerektiği fikrini söyledi. Bu görev için ilk aday Ramzan Kadirov’dur. Bu adam, ‘Rusya’nın en önemli iç problemini’ güç metoduyla çözebilecek kişidir. Kuzey Kafkasya İşleri Bakanının oturması için en uygun yer de özellikle Nalçik’tir. O, bölgenin merkezinde ve coğrafi bakış açısından onu öncelikli kılıyor, geçenlerdeki ticaret- Kanokov ile yapılan anlaşma ise Kabardey-Balkar’ı Kadirov’un şahsi çıkarlar bölgesi yapıyor. Anlamak gerekir ki, Kadirov Kadirovcularsız Nalçik’e gelmez. Analitiklerin tahminlerine göre, o beraberinde yaklaşık 6 bin savaşçısını getirecek. Onlardan bazılarının aileleri var. Savaşçılar dışında Kadirov ile birlikte Nalçik’e onun Çeçen erkanı da gelebilir. Yeni mahalledeki lüks dairelerin kimin için inşa edileceği de ortaya çıkıyor.
RAUF ARAŞUKOV VE KARAÇAY-ÇERKES’İN HABEZ BÖLGESİNDEKİ HER KÖYDE 50’ŞER NAMAZ KILAN
Federal merkezin alaysız şekilde ‘genç yetenek’ diye adlandırdığı Karaçay-Çerkes Habez bölge Başkanı 24 yaşındaki Rauf Araşukov’un Kadirov ile kendi irtibatları var. Araşukov’un Çeçenya devlet başkanı ile ne tür çıkarı var henüz bilmiyoruz, ancak onun bu ilişkiye oldukça önem verdiği görülüyor. ‘Dostluklarının’ en önemli şartı olarak Kadirov, Karaçay-Çerkes Adıge köylerinin her birinde en az ellişer ‘namaz kılan’ kişinin bulunması görevi verdi. Şimdi ‘genç yetenek’ aktif bir şekilde gençlerin camiye gitme ve namaz kılma kampanyası yürütüyor.
Kadirov’un bu talebini Adıge gençleri cennete göndermek amacıyla istediğini düşünmek delilik olur. Dinin manevi gelişim için yayıldığı zamanlar geçti. Hiç kimse bu ‘iyiden’ kaçan kişiye iyilik etmez ve yetişmez. ‘Namaz kılan’ gençlerden Kadirov Karaçay-Çerkes’de kendi askeri birliğini oluşturmak istiyor.
Çerkesler, İslamiyet’i kabul ettiklerinden beri, ona kendi gelenekleri ile uyum içinde mensup oldular. Ama Kadirov’un emriyle diğer Kafkasya bölgelerinde de yayılan İslam’ın ‘Çeçen’ şekli din lehine milli aidiyeti reddetmeyi öngörüyor. Basit bir ifadeyle Kadirov cephesinin Çerkes-Müslüman’ı şöyle diyecek: “ Çeçen-Müslüman bana, namaz kılmayan Çerkes’ten yakındır.”
Böylelikle, İslam’ın değiştirilmiş şekillerini kullanarak Kadirov, Çerkes gençlerini kendi ordusuna topluyor. Çeçenya devlet başkanının ilk aramasıyla onlar ellerinde silah herkese, hatta kendi milletdaşları ve Rusya yönetimine karşı olacaklardır. Habez bölge başkanın bu kadar basiretsiz olması, bunlara izin veriyor olması, hatta bu sürece yardımcı oluyor olması üzücü.
Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes’de olayların bu şekilde gelişimi öncelikli olarak, kendi bencil çıkarları için hareket ederek halklarını açıkta bırakma kararı alan yöneticilerinin aptallığı yüzünden mümkün oldu.
Böylece, yakın bir zamanda tehlikeli bir süreçle karşılaşacağız; Çerkes topraklarında Çeçen yayılması.
NatPress’te yayımlanan bu yorumu Ajans Kafkas için Özlem Güngör çevirdi.
Stanislav Semenov