Çarı da Rus, uşağı da!

Karadeniz’in öte yamacında Lazerevski’de fasılasız inen yağmurda azcık soluklanmak için Türk mühendisin bürosuna dalmışım. Arkada bıraktığım sıradağın ötesi -20 derecede buz kesiyor, 2002’nin ocağı. Adıgey’de seçim var, Çerkesler istim üstü. Başkanlık koltuğu nüfusun yüzde 24’ü olan Adıgelere zimmetli. Ama bu kez Slavlar Birliği lideri Nina Konovalova’un gözü koltuktaydı.

‘Federal’ uyum adına yerel anayasa tırpanlanırken adaylar için Adıgece bilme şartı kaldırılmış ve Ruslara yol açılmış. Rehberim her sözün başında “Vılast (iktidar) elden gidiyor” diyordu. Neyse ki altın kralı Hazret Şövmen’le ‘de facto’ durum kurtarıldı. Sibirya’da maden işleten bir Adıge’nin getirecekleri meteliksiz bir Slav’dan fazlaydı. Ruslar hem sarılara, hem istikrara oynamıştı. Ziyaretimin sebeb-i hikmetini sual eden mühendise bunları anlatınca “Rus başkan Adıgelere daha çok hizmet eder” diyerek vaveylaya hacet olmadığını savundu. Mesele ‘milliyken’ yorum ‘duygusuzcaydı’. Aradan yıllar geçti, Çeçenya savaşından beslenen korku iktidarı, yerlilerin kendi başkanlarını seçme hakkını dahi gasp etti. Artık adı devlet başkanı ama Kremlin tarafından memur gibi atanıyorlar. Kremlin etnik gerilim çıkmasın diye yine de koltuğu bir Adıge’ye bıraktı. Yerlilerin Ruslardan kalbalık olduğu diğer cumhuriyetlerde de koltuk ‘en büyük ya da Dağıstan’daki gibi ikinci büyük etnik gruba vermek gibi bir hassasiyet gösterildi.
Sıra Kafkasya’ya özel temsilcisi sıfatıyla bir ‘çar’ atanmasına gelince, ocakta Aleksander Hloponin’de karar kılındı, kimse ‘Neden Rus’ demedi. Aksine Çeçen başkan Ramzan Kadirov ne dese iyi: “Kabardey olsaydı diğer milletler kıskanırdı. Aramızda çekişme var, dışarıdan olması hayrımıza.”
Gücünü Kremlin’den alan bir siyasi bunu der ama ters yüz olanı görmek için Karaçay-Çerkes’e bakmak kâfi; 1999’da iktidar paylaşımda etnik denge kurulmuştu:
Devlet başkanı Karaçay, başbakan Çerkes, parlamento başkanı ve başbakan birinci yardımcısı Rus olacaktı. (Nüfusun yüzde 38’i Karaçay, yüzde 33’ü Rus, yüzde 11’i Çerkes.)
Başkan Boris Ebzeyev 2008’de Yunan asıllı Vladimir Kayşev’i başbakan yaparak etnik gerilimin pimini çekti. Dengeyi örseleyen başka adımlar izledi. İş Çerkeslerin özerk Çerkesya kurma restine kadar varırken Karaçay egemenliğine karşı etnik gruplar çareyi buldu: Çerkes, Abaza, Nogay, Oset, Yunan ve Ermeni liderler martta Kremlin’e “Bize bir Rus başkan gönder” diye mektup yazdı.
Kafkasya, az zamanda kendi kendini yönetebilme yeteneğine ihanet noktasına geliverdi. Gel gör ki bu eğilimin freni de yine Ruslar. Bu diyarın Rusları halim selim olur, öyle iktidar hırsları da yok. Kafkasya’nın Rusları başkadır, istisnalar da kaideyi bozmaz. Yüzyıllardır yerlilerle etkişelim içindeler. ‘Emperyal güce’ karşı her fırsatta dikelseler de Kafkas halklarının en barışçıl yaşadığı etnik kesim Ruslar. Rusya kaynaklı onca acıya rağmen Rus komşuya düşmanlık yok. Güney Afrika’daki gibi bir ‘beyaz üstünlüğü’ Kafkasya’da geçmiyor. Burada yerliler efendi! Varsın ‘Çar’ Rus olsun.
Üzerinde durulmayan bir olgu daha var: Rus uşak geleneği. Genelde işsiz ve kimsesiz Ruslar karın doyurmak, barınmak ve korunmak için yerlilerin evlerinde uşak oluyor. Tarihte esir alınanlar için geçerliydi ama artık ‘gelenek’. Bunların bahsi bugünlerde özellikle Abhazya’da geçiyor; ikili yaşam yaygın, insanların hem kentlerde hem köylerde evleri var. Abhazlar Sovyetler zamanında men edildikleri kentlere 1991 sonrası akın etseler de köylerden ayaklarını kesmediler. Kentteyken köydeki eve bakacak birileri gerekti ve Rus uşak kıymete bindi. Aralıkta Tkuarçal’da bir dostum uşak sıkıntısı çekildiğini anlattı. Hatta birbirinin uşağını daha iyi koşullar vaadiyle ayartmaya çalışanlardan bahsetti.
Kafkasya Hatıraları’nda Mustafa Butba da 1920’lerde Rus uşağın hizmetinden yakınırken bu meseleye değiniyor.
Rusya için önemli olan her daim ‘vladikavkaz’ (Kafkas hâkimi) olabilmektir, bunu sürdürecek kavim makbuldür. Bu bahiste Rus’un Çar olması da, uşak olması da Rusya’nın umurunda değil.

…..

Rapçi! İki taraf, iki tema
Moskova’daki patlamalar Kafkasya’nın susturulduğuna inandırılmış Ruslara düş kırıklığı yaşattı. Rapçiler de tercüman oldu. ‘Metro’daki patlamalar hakkında şarkı’ adlı parçasıyla Dino MC 47 hit oldu. “Kibirli, şişko yüzler, mavi ışıklar ve güvenlik altında/TV’den tehdit edilemeyeceğimizi söylüyor, çocukları Londra’da, paraları Cayman’da /Ne yapalım, nerede saklanalım?” sözleriyle hükümete çatıyor, ikiyüzlülüğüne ve umursamazlığına… Trafik kazasında iki kadının canını alan Lukoil Başkanı Anatoli Barkov’a saydıran Noize’nin ‘Mercedes 666’dan sonra rap âleminde ikinci vakıa. Madalyonun öte yüzündeki fenomene de biz parmak basalım; Moskovalılar görmüyor Çeçenya’da ocağı söndürülen yüzbinlerin bacasında nelerin tüttüğünü. İşte onlara da Çeçen âlemini kasıp kavuran Yurt-Da ve Hamas gibi rapçiler mütercim. Onlar da savaşın, ezilmişliğin, horlanmanın doğurduğu nefreti dışa vuruyor. Savaşla sanatçılar patlama yaptı. Acıların bağrından yeni sanatçılar çıktı. İmam Alimsultanov, Timur Mutsurayev, Hasmagomed Hacımuradov’un bağımsızlık şarkıları hit. Oğlu Rus askerlerce kaçırılıp öldürülen Sahab Mecidov, Makka Sagaipova, Hava-Maryam Taşayeva, Rus yanlısı yönetimin yanında ses verseler de Aymani Aydemirova, Heda Hamzatova ve Şamhan Daldayev vatan, sürgün, cesaret, onur ve tabi aşka dair temalarla Çeçen kalbinde tufan estiriyor. 

Beyaz perde ile intikam
Ukrayna’da ‘turuncu devrim’ dublajsız ve altyazısız film yasağıyla beyaz perdeyi Rus filmine kapatmıştı. Gürcüler de aynı yolda. Rusça filme set tasarısı, Gürcüce dublajsız ve altyazısız filmi yasaklıyor. İhlalci 850 dolar, tekrarında 1700 ve ısrarında 5650 dolar ceza yiyecek.

Susuz Araplara!
Kafkasya’nın biçaresi İnguşetya susuz Araplardan ricacı: ‘Bizde su bol, gelin suya yatırım yapın.’ Ülkenin şiddet dolu kaderini ters çevirmenin derdine düşmüş İnguş lider Yunusbek Yevkurov’un Moskova’da yaptığı çağrıya Yemen elçisinin yanıtı ‘üzerine bir bardak su için’ kabilinden: “İstikrar şart.” Yevkurov ne desin, ‘Hani Müslümanlar kardeşti’ diyecek hali mi kalmış! Kibarca “Haklısın, para sessizliği sever” deyip yutkunuyor. Aman teklifi Arap çölünde susuz İsrailliler duymasın!

Orta Asyalı Dubai
Hazar’ın müstakbel turizm cenneti Avaza Dubaileşiyor. Türkmenistan’ın 600 milyon dolar maliyetle Türklere yaptırdığı havaalanı, lüks otelleri dolaşan 7 km’lik su kanalı, arıtma tesisi ve santral hizmete girdi. Türklerin hedefi planlanan 7 milyar dolarlık yatırımın 5’ini kapmak.

Şeker gibi karar 
Üç nolu şeker ithalatçısı Rusya gümrük tarifelerini mayısta ton başına 140 dolardan 50 dolara indiriyor. İthalatta tavan bekleniyor. 

Radikal

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=992931&Yazar=FEHİMTAŞTEKİN&Date=22.04.2010&CategoryID=100

Fehim Taştekin