14 Ağustos hayatımıza düşen bomba. Gençliğimizi orta yerinden vuran, çocukluğumuzu istikbalinden, yaşlılığımızı huzurundan eden…
Haksız işgal, hain işgal, tarihe böyle geçtin. Kaçınılmaz sonundu elbet yenilgin. Bahar dallarımızı kırdın, ocaklarımızı söndürdün ama başaramadın. Bayrak oldu bize yarın Coşkusuyla ilkbaharın dalgalandı genç kızların Gözlerinin karasında.
Kurtuluş destanı yazdı barışçı halkımız. Dişiyle tırnağıyla, baltası, küreği nesi varsa.., ama en çok yüreği ile direndi. Ve yıllardır süregelen duasına devam etti.’’ Allah bundan sonrakilere savaş göstermesin’’
Abhazya’yı Abhazya yapan savaş esnasındaki direnişi kadar, belki daha da fazla savaş sonrası gösterdiği dirençtir. Tüm acılarına, yokluk ve sıkıntılarına rağmen ayağa kalkmış, savaş tozlarından silkinmiş, ufka bakıp büyük bir hızla vizyonunu belirlemiş, topyekün bütün bir halk, hızla dönen dünyanın ritmini yakalamak üzere işe koyulmuştur. Tüm dünya toplumlarına örnek olacak kadar iddalı bir demokrasi anlayışı, özveri ile çalışan vatansever halkı sayesinde dünyanın şaşkınlıkla izlediği pırıl pırıl bir inci gibi yerini belirlemiş, altını çizmiş ve dimdik dünya devletleri arasındaki yerini almıştır.
14 Ağustos şaşkınlığımız, çünkü insanlık ayıbı 14 Ağustos lanetlerimiz, çünkü en sevdiklerimizi aldı 14 Ağustos tekrar farkında lığımız, başka vatanımız yoktu
14 Ağustos hiç bitmeyecek mücadelemiz, çünkü düşman ne demek öğrendiğimiz gündü.
Ülkü YILDIZ
Genel Sekreter
Abhaz Dernekleri Federasyonu
