Ukraynalılar ve Kırım Tatarları ile Ukrayna’nın işgal edilmesi üzerine söyleşi
Ukrayna kimsenin beklemediği bir şekilde Rusya’ya karşı direnişini sürdürüyor. Televizyon ekranlarındaki konukların ve sosyal medya yorumcularının analizlerinin tutmadığı açık. Bu da bölge hakkında konuşması gerekenin onlar olmadığını net bir şekilde gösteriyor. İşte bu yüzden Ukraynalılar ve Kırım Tatarları ile söyleşi yapmak istedim. Son günlerde Türkiye’nin her yerinde protesto gösterileri organize ediyorlar. Kimilerine katılma fırsatı buldum ve onlarla iletişime geçtim.
Türkiye’deki Ukraynalıların birçoğu artık buranın ayrılmaz bir parçası, akrabalık ve ekonomik ilişkiler sarsılmaz hale gelmiş durumda. Kırım Tatarları zaten yüzyıllardır Osmanlı ve Türkiye ile iyi ilişkiler geliştiren önemli bir topluluk. Özetle bugün Beyazıt Meydanı’ndaki Ukraynalılar ve Kırım Tatarlarının görüşlerini aktarmak istiyorum. Çok soru soramadım, uzun cevaplar alamadım, yine de onların seslerinin daha fazla duyulması gerektiğini düşünüyorum. İlgililere sunulur.
Celal İçten (İstanbul Kırım Derneği Başkanı): Son yaşananlara insani açıdan bakarsak Putin’in sivil yerleşim noktalarını geceden sabaha kadar bombaladığını görüyoruz. Bütün basın bunu gösteriyor zaten. Bombalamalar Kiev’in etrafına yapılıyor. Bebekler metro duraklarına dünyaya geliyor. Yavaş yavaş kıtlık başladı, su azalıyor, ekmek ve temel besinler aynı şekilde. Bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti çeşitli kurumlarını harekete geçirerek insani yardımlar başlattı. Sonuç olarak şunu öğrendik, Batı dünyasına hiçbir zaman güvenilmez. Almanya daha yeni füze verme kararı aldı. Tarihsel süreçte Türk gücü bölgede baskınken daha istikrarlı bir yapı vardı, dileyen istediği dinin ibadetlerini yerine getirebiliyordu. Nereden nereye geldik? Bakıyoruz şimdi Kırım Tatar gençlerini Rusya zorla askere almaya başladı. Kiev’de yaşayan Kırım Tatarları tabii Ukrayna ordusunda, birbirlerini öldürecekler. Kadirov’un askerleri geldi onlar Ukrayna’da öldürüldü, onları kim öldürdü? Bölgede Kırım Tatarlarından oluşan Numan Çelebicihan Taburu var o öldürdü. Müslüman Müslümanı öldürüyor, bu mu olması gerekirdi? İyi mi oldu? Olmadı tabii, insanların ölmesini istemiyorum. Çeçenya-Rusya Savaşı çıktığı zaman ben bizzat buraya Beyazıt Meydanı’na protestoya gelmiştim. Özetlemek gerekirse, Kırım Tatarları şu an Kırım’da zulüm altında, doğru düzgün ibadetlerini yapamıyorlar. Kırım Tatarlarının evlerinde en temel dini bilgileri içeren bir kitapçık bile bulunsa terörist suçlamasıyla tutuklanabiliyorlar. Rusya ayrıca 2014 yılında işgal ettiği yerlere uzun menzilli füzeler yerleştirdi, bunları kimin için yerleştirdi? En yakın NATO üyesi ülke Türkiye. Türkiye’nin güvenliği de tehlikede. Putin bunu yapıyor dünya da izliyor. Endişe duyuyorum.
Aliya Usenova (Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı): Şu an tam anlamıyla bir savaş yaşıyoruz. Çok haince planlanmış ve hiç kimsenin tahmin etmediği bir savaş. Ne yazık ki Ukrayna’nın şehirleri yoğun bir saldırı altında. Yaralanan ve ölen insanlarımız var. Acı bir durumdur ki bunların arasında çocuklar da var. Saldırının başladığı tarih olan 24 Şubat’ta ilk çocuk öldürüldü. Düşünebiliyor musunuz bu çocuk 2008 yılında doğan bir çocuktu. Daha dün hastaneye bomba düştü ve bir çocuk daha öldürülmüş oldu. Bütün bunlar çok korkunç. Şunun altını tekrar tekrar çizmek istiyorum, bu bir askeri harekat değil, bu tam anlamıyla bir savaş. Rusya’nın başlattığı bu savaş sivil halka karşı yapılan bir savaştır. Basına yansıdı, bir tank sivil bir aracı eziyor, bırakın savaşı bu bir barbarlıktır. Yine basına yansıdı, bir apartman dairesine sabah saatlerinde bomba atılıyor, bu bir barbarlıktır. Bu saldırıyı yapanların hangi çağda olduklarını başka insanlar değerlendirsinler. Halkın büyük bir kısmı sığınaklarda bulunuyor, geceleri orada geçiriyorlar, metrolarda yatıyorlar, sokağa çıkma yasağı var. Gerçekten acı bir durum. Yiyecek kıtlığı söz konusu. Hava oldukça soğuk. En temel şeylere ihtiyaç var, battaniyeye, yiyeceğe. Hepsini bir kenara bırakalım, ilk önce ilaca ihtiyaç var. Kalp ilaçları, şeker ilaçları, antibiyotik, bunlar bitti. Daha da ötesi, sargı bezi, gazlı bez, tentürdiyot gibi ilk yardım malzemelerine ihtiyaç var. Ayrıca bu savaşın ne kadar süreceğini kimse bilmiyor. Biz kesinlikle savaşmadan teslim olmayacağız. Sürünerek yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ediyoruz. Biz dimdik ayaktayız ve böyle devam edeceğiz. Biz görevimizi yapıyoruz, Allah bizimle. Kadınlar ve çocuklar, hepimiz direneceğiz.
Asya Doğan (Resim Öğretmeni): Benim memleketim Ukrayna. Ancak burada yaşıyorum, burada evlendim. Benim kalbim şu an Ukrayna’da, her şeyim Ukrayna’da, benim ailem orada. Ben burada üç gündür neredeyse hiç uyamadım. Orada insanlar sığınaklarda yaşıyorlar, onlar da üç gündür güneş görmediler. Biliyorum sizlerin vatanı Türkiye, ancak Rusya durmuyor. Her şey Ukrayna ile başlamadı. 2008 yılında ilk önce Gürcistan’a saldırıldı. Görünen o ki Rusya ve Putin artık Karadeniz’de tam hakimiyet istiyor. Eğer şimdi Ukrayna yenilirse yarın sıra Türkiye’ye gelecek. Şu an acil olarak Ukrayna üzerindeki gökyüzü uçuşa kapatılmalı. Şimdi savaş Ukrayna’da ama yarın savaş Türkiye’de olacak. Yaptıkları için Türkiye’ye teşekkür ediyoruz, buradaki insanlar susmamalılar.