Kremlin Kuzey Kafkasya’nın yeniden kontrolden çıkmasından tedirgin

Medyada yer alan Kuzey Kafkasya’nın ve özellikle de Dağıstan’ın istikrarsızlığı haberleri arasında son zamanlarda şiddet içerikli haberler dikkat çekiyor. Meusisha’daki köylüler ile Federal Güvenlik Servisi (FSB) ve Çevik Kuvvet (OMON) memurları arasında yaşanan çatışma bilgisi ile bölgede devam eden diğer gelişmeler birleştirildiğinde, Moskova’nın bölgenin sakin ve kontrol altında olduğuna dair iddiaları yalanlanıyor.


Bu olaylar Kremlin’i ciddi şekilde endişelendirmekle kalmadı, Vladimir Putin Kuzey Kafkasya’daki güvenlik hizmetleri (siloviki) komutanlarını değiştirmeye de başladı. Dağıstan protestolarının geçmişteki olaylara benzememesi, Moskova’nın olaylara karşı ciddiyetini artırdı. Altyapı problemleri ile başlayan problemlerin gösterilere neden olma sebebi ise halkın yardım çağrılarına duyarsız kalan yetkililer. Bu gösteriler, Rusya’nın diğer bölgelerine kıyasla daha hızlı bir şekilde şiddete dönüşüyor.


Mahackale’ye 150 km uzaklıktaki Dargin Bölgesinde yaşayan Meusisha sakinleri, devlet yetkili kanallarının yapmayı planladığı kanal projesine muhalif olarak projenin gereksiz ve maliyetinin yüksek olması sebebiyle Ekim ayının başlangıcından itibaren gösteriler düzenledi. Bu gösterilerde bölge sakinleri yetkililere barışçıl bir dil kullanarak müzakere talebinde bulundu. Ancak, yetkililer tarafından (yerel veya ulusal düzeyde) herhangi bir olumlu yanıt alamayan 300 kadar bölge sakini, planlanan su yolunu inşa amaçlı kullanılacak ekipmanın gelişini engellemek için örgütlendi. Yetkililerin gösterilere FSB ve OMON güvenlik güçlerini sevk etmesi ve sert müdahale sonrası köylüler ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandı. Olayda herhangi bir tutuklama olmazken, karşılıklı yaralanmalar gerçekleşti.


Yakınları tarafından yemek ve ihtiyaç desteği alan Meusisha sakinleri protestolarını 24 saat boyunca sürdürdü. Bu gösterilere eş zamanlı olarak, Shiyes (Arckhangelsk Oblastı ) bölgesinde, çöpsel atıklara karşı çevresel protestolar, Moskova yönetiminin yapmış olduğu müdahalede ile sonlandırıldı. Fakat, Meusisha’nın, güney Shiyes’le kıyaslandığında daha küçük ve izole yapısı göz önünde bulundurulursa, yapılan müdahale güney Shiyes’tekine benziyor.  Yine de, Dağıstan köyünde gerçekleşen eylemler doğuracağı sonuçlar açısından Putin’i endişelendirmeye yetecek 3 farklı nedene sahip.

 
İlk fark, Meusisha’daki gerginliğin yerel halkla Moskova arasında gerçekleşen bir çatışmadan ziyade, yerel halkla  özerk cumhuriyet yetkilileri arasında gerçekleşmiş olması. Ezici çoğunluğu etnik olarak Darginlerin oluşturduğu göstericiler, Mahaçkale’nin yönetiminde bulunan diğer taraftaysa söz sahibi olanlar Avarlar ve Ruslar. Bu durum, protestolara etnik motivasyon yüklüyor, özellikle Mahaçkale’deki rejime Avarlar hakimken Moskova’daki rejimse Rus. Sonuç olarak kanal üzerindeki çatışmanın, Kuzey Kafkasya’daki cumhuriyetlerin en büyük iki millet arasında bir çatışmaya dönmesi kaçınılmaz. Bu açıdan Shiyes’ten farklı bir sonuç doğuruyor.


İkincisi, Meusisha protestoları konusu itibariyle Shiyes gösterilerinden farklı. Shiyes’te, çevre duyarlılıkları sebebiyle Moskova’daki çöp yığınlarının bölgelerine transferini istemeyen aktivistler söz konusu. Ruslar için Dargin köyündeki gösteriler önemli olarak görülmeyebilir. Bu bakımdan Darginliler, Kremlin’in konuyu Rusların sahiplenebileceği bir harekete dönüştürebileceğine inanmıyor. Aynı zamanda, Kremlin’in göstericileri İslam üzerinden kriminalize etmek gibi propaganda uğraşı büyük olasılıkla geri tepecek. Merkezin yapabileceği tek şey güç kullanmak. Güç kullanmanın ise yetkililer için iki olumsuz sonucu olacaktır. İlki, yerel otoritenin durumu yönetme kapasitesi sorgulanacak, ikinci olarak güvenliği sağlama görevinin yerel otoriteden Moskova’ya bağlanmasıysa bölge halkı ile merkezi yönetimi karşı karşıya getirecektir.


Üçüncü olarak, Meusisha göstericileri, kanal projesine itirazlarını sadece gereksiz olduğunu söyledikleri gerçeğine değil, aynı zamanda yüksek maliyetli olduğu iddiasına dayandırdı. Gerçekten de projenin arkasındaki kişilerin kendileri veya yakın çevreleri için kar elde etme amaçlarına dair bir izlenim bulunmaktadır. Yetkililer olayları sessiz tutmak isteyecek buna karşın zaten baskı altında olan bölge halkı ise mitinglere devam etme eğiliminde olacaktır. Dolayısıyla, Dağıstan’ın bu bölgesinde etnisite çatışması, altyapı problemleri ve yolsuzluk iddialarının birleşmesinden daha kırılgan bir sonuç doğuracaktır.


Emekli siloviki ve bölgesel analistlerin söylediği gibi, Meusisha’daki protestolar yanısıra FSB ve OMON ile ortaya çıkan çatışmalar, Kremlin’in oldukça endişe duyduğu tehlikeler yarattı. Putin’in Kuzey Kafkasya’daki güvenlik görevlilerinin çalışmalarından memnun olmadığı belirtiliyor. Dahası, politika yorumcusu Dmitry Oreshkin ”Kremlin durumun kontrolden çıktığı duygusuna sahip.” diyor. Bu gösterilerin diğer benzerlerinden farklı dinamiklere sahip olduğu ve siloviki komutanları İnguşetya’daki protestolara veya Karaçay-Çerkes’deki etnik çatışmalara nasıl tepki vermeleri gerektiğini bilmedikleri gibi bu olaylara da nasıl tepki vermeleri gerektiğini bilmiyorlar. Putin ise her zaman yaptığı şeyi yapıyor: yerel liderleri değiştirmek. Kavkaz Uzel’e konuşan analistler Putin’in bu tavrının durum düzelene dek devam edeceğini öne sürüyorlar ya da şimdiye kadar bilinmeyen bir isim olan Meusisha ise Shiyes kadar yaygın olarak bilinen bölgeye dönüşebilir. 

Kaynak: JT