Adıgey basınında Kaffed başkanı Yaşar Arslankaya’nın tarihi Çerkesya topraklarının birleştirilmesi ve Rusya’dan ayrılması çağrısını kınayan ifadelerine yer verildi.
Çerkes Soykırımının yıl dönümü olan 21 Mayıs haftasında Kafkas Dernekleri Federasyonu (Kaffed) Adıgey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes’i kapsayan bir gezi düzenledi. Bu geziye Türkiye’den 100’ün üzerinde Çerkes katıldı. Anavatan gezisinin Adıgey ayağında Maykop’taki Ulusal Müze, “Birlik ve Uyum” anıtı, inşaatı devam eden Tıj İlkay misafirhanesi ve Panehes köyü ziyaret edildi.
Adıgey Cumhuriyeti Milli İşler, Yurttaşlarla İlişkiler Komitesi Başkanı Asker Şhalahov diaspora heyetinin ziyaretiyle ilgili olarak, Adıgey ve Türkiye arasında eskiye dayanan kültürel ve ekonomik ilişkilerin her geçen yıl artarak güçlenmesinin memnuniyet verici olduğunu dile getirirken, diasporadaki bazı oluşumların da Rusya’da yaşayan Çerkesler için yıkıcı girişimlerde bulunduğunu kaydetti.
Almanya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları Münih Çerkes Bilimsel Araştırmalar Merkezi ile Çerkes Milli Parlamentosunun başkanları Zaur Geduace ve A. Krause’nin, Çerkeslerin yaşadığı RF cumhuriyetlerinin birleştirilerek Rusya’dan bağımsız bir Çerkesya kurulması çağrısında bulunduğunu belirten Şhalahov “İstisnasız olarak bütün Çerkes diasporası ile milli kültür ve anadilin korunmasına dönük yapıcı girişimleri destekliyoruz. Ancak bu tür çağrılara izin verilemez” dedi.
Kaffed Başkanı Yaşar Aslankaya da bu tür örgütlerin faaliyetlerini kınadıklarını, diaspora ve anavatan arasında ilişkilerin sağlamlaşması fikrini desteklediklerini belirtti. Sovetskaya Adıgeya gazetesinden yayınlanan yazısında Arslankaya’nın ifadelerini alıntılayan Elizaveta Kirsanova, Kaffed başkanının şu ifadelerine yer verdi: “Adıgey’e gelen herkes, anavatanlarında bulunmaktan, buradaki gelenek ve görenekleri görmekten ve soydaşları ile görüşebilme imkanı bulmaktan dolayı gerçekten mutlular. Çerkesya’nın kurulması ve ardından Rusya’dan ayrılmasıyla ilgili çağrıya gelince, böyle bir yaklaşımı paylaşmıyorum ve kınıyorum. Halkımız yeterince acı ve savaş yaşadı. Bugün bizim görevimiz kültürel ilişkileri geliştirmektir”.
