Avrupa’da bulunan Çeçen İhtiyarlar Konseyi 21 Eylül’de yaptıkları basın açıklamasında, Rusya’nın saldırgan tutumuna sessiz kalan Avrupa’yı sert sözlerle eleştirdi. Basın açıklamasına göre, Rusya ancak Çeçen meselesi çözülürse hizaya sokulabilir. Basın açıklamasının tam metnini tercüme ederek alıntılıyoruz.
Avrupa Çeçen İhtiyarlar Konseyi’nden sesleniş
“Dünya insanları, ayağa kalkın!”
Ünlü marşın bu sözleri, bugün hala geçerliliğini koruyor. Bugün, Avrupa’yı faşizmden kurtaranların torunlarını, aynı marşla, Putin yönetimindeki faşist Rusya’ya karşı birleşmeye çağırıyoruz.
Diri diri yakılan insanların yüzlercesi bize Ukrayna göklerinden sesleniyor. Diri diri gömülenlerin yüz binlercesi bize Çeçenya topraklarından sesleniyor! Bizler Avrupa Çeçenleri İhtiyar Konseyiyiz. Sizlere yirminci yüzyılın başlarında kendi vatanlarından kovulmuş olan, parçalanmış halk adına sesleniyoruz! BM, Güvenlik Konseyi ve Avrupa Konseyi’nin pasifliğinden ötürü, Kremlin barbarı koleksiyonuna bir yüzülmüş kafa derisi daha kattı. Dünya’nın gözü önünde yüzülen bu kafa derisi, Avrupa’nın merkezindeki en büyük ülkenin, Ukrayna’nın kafa derisidir. Fareli köyün kavalcısı misali, Rusya’nın kavalıyla çaldığı petrol ve gaz melodisinin verdiği sarhoşluktan yeni yeni uyanan Avrupa toplumu etrafına bakınıyor. Eskiden namuslu yurttaşlarının, insanlarını vahşice öldüren faşistlere karşı nasıl savaştığını hatırlamaya çalışıyor.
Bu umursamaz insanlara, öfkelenmekte çok geç kalındığını anlatmamız lazım. Avusturya, Danzig, Sudetenland ilhakı ve diğerleri; tarihten hiçbir şey öğrenmediğimizin en açık delilidir.
Şimdi, kudurmuş düşman Avrupa’nın eşiğinde duruyor. Baltık devletlerinin başkanları sınırlarını, Rus canavarının şakırdayan silahlarından kurtarmaya çağırıyor. Havadaysa yüzlerce Avrupalının olduğu yolcu uçakları patlıyor. Avrupalı dürüst siyasetçiler, Rusların Karabağ işgalini, Moldovya’nın Transdinyester işgalini, ve Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya’yı ilhakını ve son olarak tüm uluslararası hukukun İçkerya’da nasıl çiğnendiğini hatırlamakla yükümlü değildir. Nükleer silah dışında uluslararası sözleşmelerle yasaklanmış tüm silahlarla işlenen toplu cinayetler onları hiç etkilemedi. Burada, BM üyelerinden birinin “Şimdi ne yapacağız, onları mı bombalayacağız?” şeklindeki sorusuna, Mikhail Saakaşvili’nin verdiği cevabını hatırlamak lazım, “Hayır, elbette, onların bizi bombalamasını bekleyelim!”
Bugün internet sayesinde durum herkes tarafından biliniyor. Buna rağmen, politika hiçbir zaman olmadığı kadar ikiyüzlü, hilekar ve alçak! Bugün, düne kıyasla yüz milyonlarca kişi yaşananları bizzat takip etme, kıyaslama ve yorumlama imkanına sahip! BM, AGİT, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği’nde koltuk aşındıranlar, bizce çok basit bir şeyi anlamamaya devam ediyorlar: onların yalanı, onların eylemsizliği, iki yüzlülükleri ve dünyanın güçlülerine yaptıkları dalkavukluklar, bizleri en aşağıdan en yukarıya kadar ahlaksızlaştırıyor. Zorbalar ve satın alınmış politikacılar artıyor. Suç oranı tüm dünyada yükseliyor! Avrupa’nın Schröder ve Berlusconi’leşmesi çok tehlikelidir! Medeniyet kendisini köşeye sıkıştırıyor: kendimizi adalete çağırma ve ahlaki değerlere yönelme hakkından mahrum bırakıyoruz!
İnternetin, sadece bölge ve devletlerin sınırlarını değil, güçlü ve zayıf cumhuriyetler arasındaki eşitsizliği de ortadan kaldırdığını görmeliyiz. Bugün durum şundan ibaret, toplumlara kendi şartlarını dayatan, güya bilinmeyen güçlerin boyunduruğu altında yaşıyoruz. Bu bilinmeyen güçlere, günümüzdeki global eşitsizlik, gelişmemiş ülkelerin ve sivil toplumun gelişmesine yardım edecek uluslararası kurumların eksikliği ve en güçlü ve en modern silahı yapma yarışı hizmet ediyor.
Eğer bu durumu düzeltmek istiyorsak, bunu ancak var olan uluslararası sözleşmeler düzleminde, toplum bilincini yeniden inşa ederek ve kanunlara saygılı olarak başarabiliriz.
Dünyanın uygar bir toplum olma özelliğini tümüyle yitirmediğinin ilk delili, Rusya’nın doksanlı yıllarda çiğnediği Çeçen halkı ve İçkerya Cumhuriyeti’nin kendi kaderini tayin etme hakkı konusunda bir uluslararası müdahale olabilirdi! İkinci delil ise Rusya-Çeçenya savaşında Rus askerlerince işlenmiş toplu cinayetlerin sorumlularının cezalandırılması olabilirdi.
Sayın ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer ilgili devletlerin Başkanları ve Bakanlar Kurulu Başkanları, maden ki biz Çeçen halkı, modern dünyanın siyasi oyunlarında pazarlık kozu olarak kullanılıyoruz, size bir öneride bulunmamıza izin verin: Eğer Çeçen halkına kendi devletini kurma yetkisi verirseniz ve Rusya’nın başlattığı iki Rusya-Çeçenya savaşının sorumlularını cezalandırırsanız, herşeyin yoluna girdiğini göreceksiniz. Ruslar Kırım’ı vermeyi, Putin’i tasfiye etmeyi ve uluslararası topluma haklarını iade etmeyi kabul edecektir. Bugün sizlerin önünde bir seçim var: Hukuku kendi ekonomik çıkarlarınıza göre kullanmaya devam etmek veya dünyaya ekonomik çıkarları mevcut hukuka uygun olarak düzenlemeyi önermek! Bu işin çözümünde Çeçenler hayati önemi haizdir. Bir başka millet değil, ancak Çeçen meselesinin çözümü saldırganı bertaraf edebilir!
Söz sizlerin, uygar dünya temsilcileri!
Avrupa Çeçenleri İhtiyarlar Konseyi
21.09.2015
Kaynak: haaman.com
Tercüme: Ajans Kafkas