Türkiye’de Çeçen cinayetleri devam ediyor
Rusya dışında öldürülen Çeçenlere bir yenisi daha eklendi: Abdülvahid Edilgeriyev, geçen ay birçok Çeçen’in yaşadığı İstanbul’un Kayaşehir ilçesinde vurularak öldürüldü. Cinayet, 1 Kasım’da, güpegündüz, saat 13:30 sularında işlendi. Kavkazcenter sitesinde yer alan habere göre, saldırı esnasında Edilgeriyev dört yaşındaki yeğeni ile birlikte camiden eve dönüyordu (Kavkazcenter.com, November 3).
Kavkazcenter’ın haberine göre ve Kafkasya Emirliğ’nin yaptığı açıklamaya göre, Edilgeriyev, Kafkasya Emirliği’nin, Nokhchiycho (Çeçenya) Vilayeti naibliği görevini yürütüyordu. Katledilen direnişçinin üç küçük çocuğu vardı ve üç kardeşi Çeçenya’da öldürülmüştü. Edilgeriyev, Kafkasya’da çatışmalarda yaralandıktan sonra iyileşmek için Türkiye’ye gelmiş, sonra da burada kalmaya karar vermişti. Edilgeriyev, Türkiye’de sürdürdüğü hayatında, Rusya gizli servisinden saklanmak için adını değiştirerek Georgy Kamayev adını almıştı. Türkiye medyası, cinayet anını şu şekilde anlattı, Edilgeriyev yabancı plakalı bir araç içerisindeyken, onun gelmesini bekleyen iki kimliği belirsiz kişi ön camdan ateş açtılar. Edilgeriyev yaralandı, fakat aracından çıkmayı başararak evine kaçmaya çalıştı. Fakat, katiller onu takip etti ve kafasından defalarca vurarak olay mahallini terk etti. Komşular polisi ve ilkyardımı aradı. İlkyardım ekibi, Edilgeriyev’in olay yerinde vefat ettiğini söyledi (Kavtoday.ru, November 2).
Abdülvahid Edilgeriyev, tanınmış siyasetçi Movladi Udugov’un akrabasıydı. Udugov 2000 yılından beri İstanbul’da yaşıyor ve Edilgeriyev ve diğer tanıdıklarıyla yalnızca internet üzerinden iletişim kuruyordu. Udugov’un şu anki siyasi eğilimi belirsiz ve Rus gizli servisinin baskılarından ve Kafkasya’da IŞİD’in yükselmesinden dolayı fikir babası olduğu Kafkasya Emirliği şu an neredeyse tamamen yok olmuş durumda.
Edilgeriyev, Çeçen direnişçiler ve Türkiye’deki Çeçen diasporası arasında, sakallarının kızıl olmasından dolayı Ryzhy (Kızıl) olarak tanınıyordu. Udugov’un üvey kardeşi İsa Umarov’un kızıyla evliydi. Umarov, İçkerya döneminde önemli makamlara gelmiş bir kişi değil, ama Çeçen selefiler arasında oldukça öne çıkan bir kişi. İlk Çeçen-Rus savaşında, Edilgeriyev Umarov’un koruması olarak görev yapmıştı (Grani.ru, November 2).
Sabah gazetesinin haberine göre, Edilgeriyev Beşar Esad’a karşı Şişani’nin (Faizullah Margoshvili) grubunda savaştığı Suriye’den yeni dönmüştü. Edilgeriyev’in Türkiye’ye dönüşünün, kayınpederi İsa Umarov’un yaptıklarıyla bağlantısı olabilir. Bir şeriat mahkemesi, yakın zamanda, Umarov’un Şişani’nin grubunda çıkardığı karışıklık sebebiyle Suriye’yi terk etmesi gerektiği yönünde hüküm verdi.
Önemli bir nokta olarak, Türkiye’de mülteci ve muhacirlerle ilgilenen bir kurum olan İmkander temsilcileri, başkanlarıyla beraber Edilgeriyev’in cenazesine katıldı. Rusya, 2013’ten beri, İmkander’i Birleşmiş Milletler’in terör listesine sokmaya çalışarak, faaliyetlerini durdurmaya çalışıyor (Lifenews.ru, November 3). Rusya, İmkander’i, Çeçenya’da savaşan Çeçen mücahitlerle yakın ilişki kurduğundan dolayı suçluyor. İmkander, aynı zamanda, Çeçen militanların Türkiye’ye yerleşmesini sağlıyor ve onlara burada barınma ve çalışma imkanı sunuyor. İmkander ayrıca, Kafkasya Emirliği’ne bağlı mücahitlerin Türkiye’de sağlık hizmeti alarak iyileşmesini sağlıyor.
Kafkasya’da silahlı direnişe katılmış birçok kişi Türkiye’de suikasta uğradı. 2003’de Ali Osayev, 2009’da Gazi Edisultanov, Eylül 2011’de Berg-Hacı Musayev, Rüstem Altemirov ve Zaurbek Amriyev, ve Mayıs 2013’de Medet Önlü. Bunların dışında, Kafkasya Emirliği ile bağlantılı birçok isme de suikast girişiminde bulunuldu. Mesela, İçkerya Şeriat Mahkemesi kadısı Şemseddin Batukayev’e, 2011 Ekim’de Türkiye’de suikast girişiminde bulunulmuştu (Kommersant, May 24, 2013).
Hedef alınan tüm isimler Kafkasya’daki silahlı direnişin yönetici kadrosuna yakın isimler. Ayrıca, Kafkasya Emirliği ile bağlantısı olan kişilere yapılan suikastların sona erdiğine inanmak için de bir sebep yok: tam tersine, bu isimlerin bazıları başka olaylarda öldürüldü. Bu cinayetlerin duyulmamasının sebebi, vefat eden kişilerin yakınlarının onları sessiz sedasız gömmesiydi. Rusya, Türkiye’de meydana gelen Çeçen cinayetleri hakkında hiçbir zaman yorum yapmadı. Ama polis bu cinayetlerde hep Rusya’yı işaret eden mühim kanıtlar buldu.
İkinci Çeçen-Rus savaşı başlarında Çeçenya’yı terk eden birçok Çeçen şu anda Türkiye’de yaşıyor. Türkiye’deki Çeçen mülteciler, ülkeyi Avrupa’ya geçmek için bir geçiş güzergahı olarak kullanmak istedi. Fakat çoğu bunda başarısız olunca, İstanbul’da veya yakın çevresinde kaldı. Türkiye senelerdir bu Çeçen mültecilere yardım ediyor, fakat Kafkasya’daki silahlı direnişle bağlantısı olan Çeçenlerin hepsini korumayı başarabilmek de pek mümkün gözükmüyor. Bu sebeple, Rus gizli servisinin Türkiye’de gerçekleştirdiği Çeçen cinayetleri yakın zamanda bitecek gibi durmuyor.
Kaynak: The Jamestown Foundation, Eurasia Daily Monitor Volume: 12 Issue: 202
Tercüme: Ajans Kafkas
Ali Osaev (Musa Ataev) 2009 yilinda suikaste ugradi, bir karisiklik olmus heralde.