Kafkasya’da bebek ticareti
Geçen gün Kafkasya haber ajanslarında gördüğüm bir haber şöyle diyordu: “Gürcistan’ın Rustavi şehrindeki doğumevi yöneticilerinin hepsi bebek ticareti suçlaması ile tutuklandı. Tutuklananlar arasında hastane dışından 6 suç ortağı da vardı.
Novosti Gruziya’da geçen habere göre, sorgu hakimleri, tutuklananların “doğumevine gelen hamile kadınlara para karşılığında bebeklerinden vazgeçmeyi önerdiğini ve ardından bebeğin satışını sağladıklarını” tespit etti.
Güvenlik organları yeni doğan bebek ticaretiyle ilgili iki olayı kayıtlara geçirdi. Suçlular ilk bebek için 1.300 dolar, ikinci bebek için 5.000 dolar aldılar.
Dağıstan’da durum
Bu iğrenç uygulama sadece Kafkas sıradağlarının ardında olmuyor. Bizim memleketimiz Kafkasya cumhuriyetlerinde de oluyor. Bir süre önce Dağıstan’da yaşanan benzeri bir olay Kafkasya’daki durumu gözler önüne serdi. Kısaca hatırlarsak, olay, emniyet güçlerinin, bebekleri ailelerinden alan iki suçluya yardım eden doktorları yakalaması ile ortaya çıkmıştı. Doktorlardan biri aileleri ikna ediyor, ikincisi de bebeği alacak kişileri buluyordu. Polisin operasyonu sebebiyle gerçekleşemeyen satışta, erkek bebek için 500 bin ruble, kız bebek için ise 350 bin ruble fiyat belirlenmişti.
Operasyon, Dağıstanlı kadın bebeği yeni ailesine vermek üzere restorana geldiğinde başladı. Polisler tarafından ayarlanan bu görüşmede polis kadını gözaltına aldı. Ama kadın ne bebeğin ailesinin adını ne de bebeğin adını hatırlayamadı. Polislere yalnızca, bebeği Dağıstan’ın şehri Hasavyurt’tan aldığını söyledi.
Bebek ticareti ile uğraşan bu iki kadın, tutuklanmalarından birkaç ay önce polis tarafından takip edilmeye başlamıştı. Polisler, bu iki kadından 60 yaşında olan suçlunun Hasavyurt Devlet Hastanesi’nde çalıştığını tespit ettiler.
Rusya Federasyonu İçişleri Bakanlığı’nı temsilen açıklama yapan Andrey Pilipçuk’a göre, ismi Umalat Amayeva olan ikinci suçlu ise doğrudan arabulucuydu. Bebeği alacakları buluyor ve gerekli işlemleri yerine getiriyordu. Amayeva Caahrkale’de “Sarı Deniz” restoranında, bebeği satmak için pazarlık yaparken, suçüstü yakalandı. Ardından polisler Hasavyurt Devlet Hastanesi Doğumevi bölümünde çalışan 60 yaşındaki ebe Raisa Bitimirova’yı da tutukladı.
Bebeğin annesi Dağıstan’ın Buynaks şehrinde yaşayan 42 yaşında bir kadındı. Sorguda oğlunu Çupuleva’ya, daha iyi bir aile bulması için verdiğini söyledi.
Tahkikat devam ediyordu. Bir müddet sonra haberlerden Hasavyurt Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları bölümü yöneticisi Cenet Saydulayeva’nın Çupulayeva ile uzun süredir işbirliği yaptığı için tutuklandığını okuduk.
Saydulayeva’nın işi de, Çupulayeva gibi, uygun çocuklar bulmak ve genç anneleri çocuklarından vazgeçirmekti. Emniyet güçlerinden gelen açıklamaya göre, suç zincirinde son halka Saydulayeva idi. O alıcı aile ile işlemleri yürüten kişiydi.
Çeçenya polisinin yaptığı açıklamaya göre de, bu organize suç şebekesinin bebek satışıyla ilgili en az 12 olayı mevcut. Bebek ticaretine muhtemelen 2012 senesinin Temmuz ayında başladılar. Daha da korkuncu, bu suç şebekesine Mahaçkale, Derbent ve Hasavyurt’ta çalışan başka doktorlar da dahil olmuş olabilir.
Kuzey Osetya’da durum
Bebek ticareti konusunda bir tutuklama da Vladikavkaz’da olmuştu. Bu tutuklamada şehirdeki 1 No’lu Doğumevinin eski başhekimi Svetlana Esaulova soruşturma altındaydı.
Esaulova Ağustos 2010’da annesinin reddettiği ve doğumevinde bıraktığı bebeği satmakla suçlandı.
Esaulova’nın, çocuğu olmayan Vladikavkazlı 39 yaşındaki bir kadınla, uygun bir reddedilmiş bebek bulacağına dair anlaşması vardı. Esaulova yasal işlemleri de hallediyordu. Bütün iş bittiğinde, bebek yasalar önünde de yeni ailesinin çocuğu oluyordu.
Bebek için 10.000 ruble ödendiği iddia ediliyor. Muhtemelen, taraflardan birinin yaptığı ihbar neticesinde bu olay açığa çıktı. Esaulova’ya yönelik dava açıldı. Fakat birkaç ay sonra dava, sebebi bir hayli muğlak bırakılarak, kapatıldı. Esaulova, hastanesindeki görevine geri döndü. Yalnız başhekimlik görevinden alındı. Yalnızca bir bölüm şefi olarak çalışmaya devam etti. Esaulova kısa bir süre sonra emekliye ayrıldı.
Esaulova’nın davası, daha sonradan Devlet Hastanesi Kadın Doğum Bölümü şefi Valentina Tedeyeva, bir bebek satışı esnasında 500.000 rubleye anlaşmışlarken suçüstü yakalandığında hatırlandı.
Tedeyeva, Vladikavkaz’da, 15 yaşında Güney Osetya’lı bir öğrencinin ona verdği bebeği satarken yakalanmıştı. Polisler alıcı rolüne girmişlerdi. Tedeyeva’nın tutuklanmasının ardından İçişleri Bakanlığı Kuzey Osetya’da bebek ticareti yapan bir suçlu doktorlar şebekesini ortaya çıkarttıklarını duyurmuştu.
Valentin Tedeyeva tutukluluğunun ardından ev hapsine konuldu. Daha sonra aktif işbirliğiyle soruşturmaya dahil oldu.
Birkaç örneğinden bahsettiğimiz bu olaylar Kafkasya’da hiç nadir değil. Bunun ne kadar yaygın olduğunu görmek için haberleri takip etmek yeterli.
İzberbaşlı bir kadın beş yaşındaki kızını 100 bine satmayı düşündü.
Polisler Caharkale’de bebeğini satmaya çalışan bir kadını tutukladı.
Stavropollü kadın yeni doğan kızını Dağıstanlı bir aileye para karşılığında sattı.
Tataristan’da anne bebeğini tanıdığına iki bine sattı.
Ulyanovsk’ta bir yaşındaki bebek 1,2 milyona satılmaya çalışıldı.
Bu olayların en korkunç yanı, ailelerin bebeklerini bir başka aileye evlatlık olmaları için satmaları değil. Korkunç olan, ailelerin bebeklerini organları için satmalarıdır. Çocuklarını organları için satan aileler, örneğin Novosibirsk’ten Dmitri Olenev, böyle bir suç için sadece 10 yıl hapis cezası alıyorlar.
Çocuk ticareti, uluslararası bir ticaret. Uluslararası insan ticareti mağdurlarının sayısının yılda 600-800 bin kişi, ülke içi insan ticareti ile ise bu rakamın 2-4 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor.
Ülkeler arası ticaretten zarar görenlerin yüzde 80’ini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Ancak büyük resim hala bulanık. Kesin rakamları hala tam olarak bilemiyoruz. Yani felaketin boyutu aslında daha büyük. Ama konunun bence en akıl almaz tarafı, Kafkasya’nın bu ticaretin bir parçası olmuş olmasıdır. Vicdanımız ne zaman bu kadar susmaya alıştı?
Kaynak: OnKavkaz
Çeviri: Ajans Kafkas