“Balkar Meselesi” 2- Modernizasyon değil, devrim
Kabardey-Balkar’da ve Kafkasya genelinde ekonomik krizin derinleştirdiği sosyal adaletsizlikten toprak devrimi ve ithal ikamesi ile çıkış mümkün mü? Bu soruların yanıtı ülkenin iktidar ilişkileri tarihinde saklı. Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi araştırmacısı Denis Sokolov Kavpolit için “Balkar Meselesini” yazdı.
İktidar ve toprak verilmez, alınır
Uzman görüşlerinin özü: toprak mülkiyeti yoksa, kalkınma da yoktur. Turistik bölgelerdeki olaylar bunun delili. Toprak üzerinde ‘çapraz mülkiyet hakkı’ olduğu için, Elbrus-Bezengi diye adlandırılan kayak bölgesine yatırımlar durduruldu.
O dönemde Kuzey Kafkasya Tatil Yerleri şirketi başkanı Ahmed Bilalov’u, Muradin Rahayev durduramadı. Gerçi bu Balkar aktivist diğerleriyle birlikte bunun için çok şey de yaptı.
Bilalov ülkeyi yöneten klanın üyesi değildi. Devlet başkanı ile siyasi ve ekonomik iktidar için rekabete girdi. Arsen Kanokov’un aile üyelerinin, Kafkasya ölçülerinde önemsiz sayılabilecek sebeplerle tutuklanmaları da özellikle bu rekabete bağlanıyor.
Kanokov’un yaklaşık on yıllık toprak hakkı transformasyonunun tarihçesi, herkes tarafından biliniyor ve kendinden önceki Kokov’lu on yıldaki gibi dramatik. Bu onun, iki cephede verdiği mücadelenin, federal toprak yasası ve kendi halkıyla mücadelesinin tarihidir.
Kanunlar yönetici sınıfın menfaatleri için konulduğunda, özel mülkiyet bir sonraki aşamada toprağın kolayca zengin ve güçlünün yararına yeniden dağıtılması ile sonuçlanıyor. İşte tam da bundan dolayı Balkar köylerinin bilge sakinleri ve liderleri ‘uzman’ tavsiyeleriyle özel mülkiyet konulmasını kabul etmedi.
2005’de Hasanıya ve Bela Reçka kasabaları Nalçik’e bağlandı, Balkar halkının olan kasabaların toprakları, köyler arası bölge olarak kamulaştırılmaya başlandı.
Bu dönemde Artur Zokayev öldürülüyor, Balkar Halkı İhtiyarlar Heyetini destekleyen bağımsız Balkar liderler bastırılıyor. Sonra Uzeyir Kurdaov liderliğinde Elbrus kasabasının kazandığı davada Anayasa Mahkemesi köyler arası bölgeyi iptal ediyor. Ülke yönetimi bunu görmezden gelmeye çalışıyor.
Bu şartlar altında Kabardey ve Balkarlar efsanevi 350 bin hektarlık alan için karşı karşıya gelmeleri için tahrik ediliyor.
Daha sonra yeni köyler arası bölgeler ortaya çıkıyor, tamamıyla devlet başkanlığı idaresince kontrol edilen, belediye toprak komisyonlarına yetki verecek ‘gönüllü delegasyonlar’ kurduruluyor. Ardından sürü hayvancılığı toprak kanunu kabul ediliyor.
Mesele, toprakla ilgili özel mülkiyet değil, iktidar mücadelesidir. Kabardey ve Balkarlar arasındaki anlaşmazlık da İslami radikalizm ve terör de, iktidar mücadelesinde kullanılan araçlardan ibaret.
Şunu da eklemek gerekir ki, yirmi yıl boyunca ibre hep aynı yönde hareket etti, siyasi elitin güçlenmesi yönünde. Siyasi elit sadece, gerektiğinde tazminatını alıp geri çekilmeyi kabullenme ve görece sükunet talep eden federal merkez ile anlaşmasını öğrendi ve sivil toplumun direncini hemen hemen tamamen bastırdı.
Modernizasyon değil, devrim
Buraya kadar Kuzey Kafkasya’nın kaderini irdelerken, alttan alta modernizasyon sevdasının yerine devrimi koymanın gerekliliğine işaret etmeye çalıştık. Ne Medvedev’in üç ‘İ’si ne Surkov’un teorisi asıl meseleyi, yani iktidar meselesini çözmüyor.
Modernizasyon ne eşitsizlikten kurtarır, ne adaletsizlikten. Aksine, oligarkların elinde daha fazla kaynak toplanmasına yarar.
Bu kaynaklar, Baksan, Kenje, Dıgulıbgoy, Kurkujin, Verhni Balkar’ın bahçe sahiplerini perişan eden ikili sıra elma bahçeleri, Urvan sebzeciliğini öldüren hidroponikteki Baksan domatesleri, Kahun kümes hayvancılığını altüst eden büyük kümes hayvancılığı firmaları, et fiyatlarını düşüren ve Kamennomost besicilerini vuran hayvan çiftlikleridir. Listeyi uzatmak mümkün.
Prielbrus’ta, feci şekilde zarar gören otel işletmeciliği de burada özel bir yer tutuyor. Ve buna, rekabet değil, yatırımın bloke edilmesi ve iki kayak sezonunu tamamıyla sekteye uğratan yıllık terörle mücadele operasyonu neden oldu.
Ve eğer bugün ithal ikamesini sağlayan bir şey varsa o da Baksan’daki özel otellerdir.
Küçük işletmelerin rekabetçi ürünler üretemeyeceğiyle ilgili laflar da kurnazlıktır. Moskova’da piyasaları ele geçirmiş büyük mal sahiplerine rağmen, her zaman ürettiler ve sattılar.
Ekonomik büyümenin durmasıyla derinleşen adaletsizlik çıkmazından kurtulmanın pek fazla yolu yok. Sadece iki yol var: Aşağıdan ya da yukarıdan gelecek olan devrim.
Aşağıdan devrim, köylü devrimidir. Amacı toprağı ele geçirmektir. Üstelik köylerin çoğunda söz konusu sadece toprak değil, üretim araçlarının da iadesidir. Burada şiddet dalgası ekonomi kalıntılarını yıkabilir ve halk arasında büyük kayıplara neden olabilir.
Tüm etnik, dini ve sosyal problemler pek hızlı şekilde şiddete dönüşebilir. Ve toprağı ele geçirme, yeni yönetimin kurulması ile senkronize şekilde gelişmezse tarih yeniden kendi etrafında dönecektir.
Yukarıdan devrim, liderin elite güvenmeyi bırakması ve zenginlerin menfaatinin zararına sadece toprağı değil iktidarı da dağıtmasıdır. İdari kaynağı kaybederek, yerinden ve sınıfından edilme riskine girerek yapılabilir.
Devrim işlerse toprağı köy toplumları idare edecek, bölgenin polis şefi, yargıç ve savcısını da kendileri seçecek. Aksi takdirde yeni bürokrasi, bir kuşak sonra yeniden iktidar ve serveti elde eder. Polisler tek bir barona, cumhuriyet içişleri bakanına değil iki meclisli parlamentoya boyun eğecek. Aksi takdirde mevcut duruma geri dönmek için bir kuşak geçmesi bile gerekmeyecek.
Vatandaşın örgütlülüğüne ve ilgisi Kuzey Kafkasya’da tüm ekonomik büyüme merkezlerinin dayanağıdır. Kabardey-Balkar’da bu, sebzecilik ve otelcilik; komşu Karaçay-Çerkes’de iyi sezonlarda milyar dolarlık ürün üreten, binlerce tezgahlık dokuma atölyeleridir.
Toprak ve iktidar meselesini neden Balkarlar gündeme getirdi? (Hasanıya ve Bela Reçka belediyelerinin yeniden kurulmasının nedeni ekonomik değil, siyasidir)
Çünkü yerel Balkar eliti, çoğunlukla köylüler, hatta Hasanıya ve Bela Reçka’dakiler, sayıca daha fazla ve siyasette daha etkin olan Kabardeylerin ana rolü oynadığı ülke siyaset mekanizmasına dahil edilmedi.
Bundan dolayı Kabardey-Balkar’da köylü devrimi şimdilik daha çok Balkar karakteri taşıyor. Ancak bu, şehirlilerin devrimi ve hatta köy burjuvasının da devrimi olmalı. Arzu edilen kaos yaşanmadan gerçekleşmesi.
İthal ikamesi, oligarkların menfaatleri için çalışan bir kaç modernize kuruluşun işletilmesi ile değil, sadece böyle bir devrimle mümkün olabilir. O zaman mahkemeler ve polis sivil toplumun kontrolü altında olacak.
Bılım köyü lahanacıları, Kahun köyü kümes hayvancıları ve sebzecileri, Verhni Balkar meyvecileri ve Elbrus otelcilerinin gösterdiği üzere küçük işletmecilik, mucize yaratabilir. Modernizasyona da muktedirdir.
Ukrayna ordusunun minimum yüzde 80’ine küçük işletmeciliğin gücüyle teknolojik ekipman sağlanıyor. Altı ay içinde bir askerin donanım giderleri beş kat azaldı.
Devrim karşıtlığına başkanlık eden Valeri Kokov da, devrim olması halinde iktidarını kaybetmekle kalmayıp, mahkeme süreci ile de karşılaşacak olan siyasi-ekonomik elitin lideri Arsen Kanokov da toprağı köylüye, iktidarı halka veremedi.
Çünkü bu siyaseten intihar olurdu, üstelik kişisel değil, toplu intihar.
Bitmemiş siyasi reformların tarihi çağrısı, yeni Kabardey-Balkar yönetimi adresine gönderilmiştir.
Kaynak: Kavpolit
Çeviri: Ajans Kafkas