İmam’ın sözü
Bugün [18 Ocak] Magas’ın merkezinde ‘İslam terörizme ve aşırılıkçılığa karşı’ sloganıyla bir miting yapıldı.
Eylemin organizatörü olan İnguşetya Din İdaresinin açıklamasına göre, gazetecilerin öldürülmesini kınamak ve aynı zamanda gazetecilere dinler arası uyumun kırılganlığını hatırlatmak için binlerce insan toplandı.
İnananların dini duygularına yönelik düşmanlık uyandıran, apaçık edepsizlik anlamına gelen davranışlar bu kırılganlığı kolayca parçalanmaya dönüştürebilir. Paris’teki son olayların gösterdiği üzere, Fransız dergisinde düzenli olarak Hz. Muhammed’e hakaret edilmesi trajediye dönüştü.
Magas’da bunlar konuşuldu: Tüm dünyadan karikatürlere karşı oluşan tepkileri gören Charlie Hebdo özür dilememekle kalmadı daha da ileri gitti. İnsani değerler ve demokratik özgürlük düşüncesi karşıt kavramlar haline geldi.
Magas’daki mitinge gelenler arasında elbette imam Hamzat Çumakov da vardı. Başka türlüsü düşünülemezdi. İnguşetya’nın saygın ve en popüler imamı vaazlarında, birilerinin menfaatine endeksli olmayan ebedi değerlerden söz etti ve ediyor.
İnguşetya’nın ve Rusya’nın İmam Çumakov gibi din adamları olduğu sürece hepimizin kurtuluş için şansı olduğunu defalarca yazdım. O, bizim vicdanımız, bir vaizden daha fazlası. İnsanların bugünkü mitingde onun konuşmasını beklemeleri boşuna değil. Ama, Hamzat’a söz verilmedi. Evet, gerçekten söz verilmedi!
Organizatörlerin kendisini konuşturmayacaklarını anlayınca, miting esnasında “Hamzat! Hamzat!” diye bağıranların arkasından gidip meydanı terk etti. Onlar için bir yer buldu ve konuştu. Allah’a şükür ki, Magas’da tüm cadde ve meydanlar henüz, sadece yönetimin isteğini yerine getirebilen kuklalarla dolu değil. Konuşması, her zaman olduğu gibi bağımsız, güncel ve samimiydi.
Ayrıca, görünüşe göre, İnguş yönetimini çileden çıkaran şey Çumakov’un vaaz vermek için kimseden izin istemiyor olması ve siparişle konuşmaması oldu. Sade vatandaşların, yöneticilerin hata ve ihmalkarlıklarından dolayı zarar görmesinden acıyla söz ederken cemaate karşı açık sözlü. Üstelik, zarar görmek her zaman fiziki de olmayabilir.
Aşağılayıcı ve hatta ölümcül olan bir başka şey, değişim umutlarının sistematik olarak yok edilmesi ve insanların bezginliğe, ümitsizliğe alıştırılması. Bezginlik, büyük günah, ama İnguşların bir çoğu bu duruma düşmeye yakın, galiba ilelebet…
Gerçekten Hamzat’tan nefret ediyorlar mı? 2010 sonbaharında onu öldürmeye çalıştılar. Aracı havaya uçtu. Ağır yaralandı, bir ayağını kaybetti. Ama susmadı!
Ve işte bugün, dinden bahsedilirken Hamzat’a söz verilmedi… Onun konuşmasını dinlemek için gelen binlerce insanın beklentisi boşa çıkarıldı. Beceriksiz yöneticiler, düşündünüz mü bu tür hareketler ne gibi sonuçlara neden olabilir? Karikatürleri yayan edepsiz gazeteciler de sonucunu düşünmedi. Bazıları “korkusuzluklarıyla” heyecan uyandırmaya çalıştı. Sonuç: kan, ölüm, yayılan şiddet. Şiddetin yayılmak için sadece küçük bir kıvılcıma ihtiyacı olduğunu İnguşetya Din İdaresi bilmiyor mu?
Çok sevdiğim Ahmatova şöyle diyor:
“Altın paslanıyor, çelik çürüyor
Mermer ufalanıyor. Ölüme herkes hazır.
Yeryüzünde en dayanıklı şey: hüzün,
Ve en devamlı şey: Çar sözü”
Hamzat Çumakov vaazlarında farklı dini kavramları tartışmıyor. Sevgi, inanç, dostluk, aile, vatan, görev hakkında hatırlatmalarda bulunuyor. İşlerimiz ve düşüncelerimizle ilgili kavramları anlatıyor. Ama işte devlet, nedense bunların konuşulmasını istemiyor.
Bunu bugün bir kez daha gördüm. Ancak her birimizin -yöneticiler de dahil- kurtuluş şansının olduğunu bilerek Kurandan bir hakikati hatırlatıyorum: Allah nezdinde zenginlik, mevki, iktidar, evlat ve eğitimin Allah yolunda kullanılmadıkça hiç bir önemi yoktur.
Bugünkü mitingin kudretli organizatörlerinin işleri hızlı ve güzel bir şekilde düzeltme şansları vardı: Çumakov’u konuşturmak. Ama bunu yapmadılar. Şimdi onlara Allah’ın merhametine sığınmak kaldı.
İmamın ise tribünlere ve yönetmene ihtiyacı yok. Onun sözü her zaman dinlenecek.
Kaynak: İngushetiyaru
Çeviri: Ajans Kafkas