Rusya’nın ekonomisi ayakta kalma mücadelesi mı veriyor yoksa kontrollü büyüme mı var?
Bugün Batının ağır yaptırımları ile yaşayan Rusya için cevaplanması gereken önemli bir soru var. Rusya’nın ekonomisi ayakta kalma mücadelesi mi veriyor yoksa kontrollü büyüme mi var? Çöküşü konuşan yok, fakat Ukrayna savaşıyla oluşan yeni gerçeklerin zorlukları ve savaş ekonomisi yönetimi mevcut. Rusya’nın ekonomisini yöneten Elvira Nabiullina bir sihirbaz gibi ekonomik krizleri önlüyor. Alışkanlıkları Batı endeksli olan bu koca ülkenin Doğuya dönüşünü gerçekleştiren Nabiullina ve Rusya’nın ekonomik kurmayları şu anda gelişmekte olan küresel güneye de yeni kapılar açıyor. Bu kapılardan biri Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesi.
Bugüne kadar Rusya’nın güney kapısı Karadeniz limanları ve Kuzey Kafkasya’nın batısı idi. Ukrayna savaşı askeri saldırılarla bu limanların işleyişini fiziki olarak zorlaştırmış oldu. Karadeniz’de tıkanan Rusya artık Hazar Denizi ve Doğu Kuzey Kafkasya’yı lojistik için daha çok kullanmak zorunda kalıyor. Kuzey-Güney koridoru gündeme gelirken aslında tam nokta olarak söylemek gerekirse Rusya’nın güneye açılımı tarihi Derbent şehrinden geçerken şehrin o beş bin yıllık stratejik misyonu da yeniden anlam kazanıyor.
Derbent derken geçen ay Dağıstan’da Kilise ve Sinagog saldırısı ile gündem olan şehrin Derbent şehri olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Bugün Rusya’nın muhtaç kaldığı Kuzey-Güney rotasında olan Kuzey Kafkasya’nın doğu bölgesinde Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi (SKFO) mevcut. 1992 yılından itibaren savaş ve çatışma alanı olan bu bölge sivil rusların seyahat için tercih etmediği bir bölgeydi. Nüfus artışında ilk sıralarında olan bu bölge Rusya’nın diğer bölgelerine ve Türkiye başta olmak üzere Avrupa’ya da nüfus ihracatı yapıyordu. Sanayisi, eğitimi, ekonomisi, altyapısı ile Rusya’nın en gelişmemiş bir bölgesiydi aynı zamanda. Böyle depresif bir bölgeden kısa zaman içinde stratejik Güney kapısı yapmak ne kadar mümkün olacak bilinmez ama artık ruslar bu iş için yola koyulmuş durumdalar. Bu stratejik yolda ilk attıkları ama aynı zamanda kalıcı bir adım; Grozny’de 15-17 temmuz 2024’te yapılan Kafkasya Yatırım Forumu. Söz konusu forum artık her yıl yapılacak ve seneye bu forumda Putin ve Doğulu liderlerin yanında Afrikalı üst düzey başkanları göreceğimizi tahmin etmek mümkün.
Şahsen ben 2015 yılından itibaren Rusya’nın forumları takip ediyor katılım sağlıyorum.. Putin’in önemli bulduğu bütün organizasyonları ROSSKONGRESS yapar. Grozny’deki forumu da ROSSKONGRESS yaptı. Böylece yeni çağda Kafkasya’nın kalbi Grozny’de atacak gibi görünüyor. Kremlin Grozny’yi Vladivostok, Soçi, St.Petersburg, Kazan ve Ekaterinburg gibi önemli federal merkezi haline getirecek.
Söz konusu Kafkasya ekonomik kalkınma politikası bugünün ürünü değil. Rusya bu bölgeyi kalkındırmak için 10 yıl öncesinden adımlar atmaya başlamıştı. Bu kalkınma konusu domates krizi olarak bildiğimiz Türkiye’ye getirilen sebze meyve ihracat yasağıyla başlamıştı. Türkiye uçak düşürünce sebze meyve konusunda Türkiye’ye bağlı olduğunu anlayan Rusya yerli üretim stratejisi başlattı. Bugün bu adımların meyvesini Rusya’daki bütün marketlerde yerli ürün olarak alıyorlar. Ukrayna savaşıyla ortaya çıkan teknolojik Batı bağlılığını da kısmen Çin,kısmen de ileri düzeyde üretim yatırımlarıyla çözen Rusya artık Batıda kapanan kapıların yerini Doğu ve Güneye açtığı kapılarla dengeliyor.
Kafkasya Yatırım Forumda katıldığım oturumlarda aldığım bilgilere göre Dağıstan ve Kuzey Osetya’da bulunan gümrük kapıları artırılmış bulunuyor. Bölgesel bütün havalimanlarından Türkiye, BAE ve uluslararası hablarla bağlantılı uçuşları mevcut. Yerel havalimanlarının yolcu kapasiteleri de artırılmakta. Demiryolu taşımacılığı da artırılıyor, yine Kuzey Kafkasya’daki mevcut demiryolu hem İran hem de Türkiye ile bağlantılı. Bunun için de Bakü aktarma merkezi olarak kullanılıyor. Gürcistan ile olan karayolu gümrük kapısı Lars’a yapılan modernleşme çalışmaları şu an bitmiş durumda. TIR geçişlerinde rekor rakamı olan günlük 1300 araç rakamına ulaşılmış bulunuyor.
Bölgenin turizm sektörü de yıllık 1,4 milyon gibi sayılara ulaşmış bulunuyor. Hatta konaklama imkanları yetersiz kalıyor ki Kuzey Kafkasya’da yaz sezonunda otel fiyatları tavan fiyatlara çıkarken yer bulmak da zor oluyor. Yine Forumda konuşulan başka bir sektör ise sağlık turizmin geliştirilmesi idi. Tıp uzmanların yetiştirilmesi konusu ele alınırken, yabancı misafirlerin de girişleri için vize kolaylığı tartışılıyor. Böylece Rusya döviz açığını da gelen turistlerden gelen nakit akışıyla kapatmaya planlıyor gibi. Yine yatırım konusunda Türk ve Arap şirketler başta olmak üzere Ruslar yatırımcı avına çıkmış durumdalar.
Rusya’nın savaş ekonomisiyle beraber yaptığı şu kalkınma atakları uzun vadeli ama yavaş işleyen uygulamalar da olsa stratejik hedefe ulaştığını söylemek mümkündür. Bundan böyle Rusya’nın Kafkasya politikaları köklü bir şekilde değişeceği öngörülmektedir. Ve bu bölgenin geri kalmış, ekonomisi zayıf bölge pozisyonundan gelişmiş ekonomik bölgeye dönüşürken çok önemli lojistik ve turizm bölgesi olacağını tahmin etmek mümkündür. Belki birinci Dünya Savaşı öncesi olduğu gibi yeni Nobellerin çıkacağı çağa giriyor Kafkasya. Grozny de bu çağın başkenti olmaya adaydır ve bu adaylık konusunda da oldukça ciddidir..