Saldırılar direnişçiler arası koordinasyona işaret

8 Temmuz’da İnguşetya’nın Mujiçi köyüne yapılan saldırı dikkate değer çünkü Çeçenlerin Emirliğe bağlı ancak başka bir bölgede bulunan silah tutan yoldaşlarını desteklediklerini gösteriyor. Bu saldırıda olaylar İnguş direniş savaşçılarının desteğindeydi.

Çeçen direnişçilerin iki yıla yakın devam eden durgunlukları, Kuzey Kafkasya genelindeki direnişin Rus özel servislerinin, silahlı kuvvetlerinin ve polis birimlerinin büyük baskısı altına girmesine sebep oldu. Özellikle de İnguşetya ve Dağıstan’da.

Çeçen direnişçilerin ‘sessizlikleri’ büyük çapta, direniş hareketinin iç mekanizmasının yeniden organize edilişi ile ilgili sorunlardan kaynaklanıyordu. Direnişin bağımsızlık mücadelesinden Kafkasya’nın İslamlaştırılmasına kayması, yani -şüphesiz özü halen Kuzey Kafkasya direnişinin Çeçen çekirdeğinden oluşan- Kafkas Emirliği’nin kurulması tüm ulusal cemaatlerin emirlik içerisinde kendilerine yer bulabildikleri bir duruma yol açtı.

Çeçen direnişçiler kendi bölgelerinde bazı önlemler alarak bu baharda yeni taktiklerini uygulamaya koydular ki bu, yorulmadan basına Çeçenya’da savaşın sona erdiğini ve sayıları en fazla birkaç düzineyi bulan direnişçilerin dağlardaki saklanma yerlerinde tıkılı kaldıklarını söyleyen Ramzan Kadirov liderliğindeki Moskova yanlısı Çeçen hükümetinde büyük öfkeye sebep oldu. Eski Sovyet siyasi mahkumu ve insan hakları savunucusu Elena Sannikova’nın söylediği gibi: “Çeçenya’nın her yerinde ülkede barış olduğu duyulabilir ama vatandaşlar daha sonradan fısıltı ile sadece itiraz etmekten korktuklarını söylerler.”

Yetkilileri ve onların politikalarını eleştirmeye cüret edenlerin baskı gördükleri Novaya Gazeta’da yayınlanan Vyaçeslav İzmailov’un bir makalesinde de doğrulanıyor. İzmailov makalesinde Rus yanlısı Çeçen yetkililerin Çeçenya müftüsü Sultan Mirzayev’in uydurma suçlamalarına dayanarak tutukladıkları bir tutuklunun sözlerine yer veriyor. Tutuklu Muhamad-Salah Masayev Rus özel servislerinin sadece tutuklanışına tanıklık etmediklerini aynı zamanda tutulduğu merkezde meydana gelen her şeyi çok iyi bildiklerini söylüyor. Bu bir sürpriz değil ama kimliğini gizlemeden gerçekleri açıklamaya karar veren canlı bir tanığın ilk ifadesi.

8 Temmuz’da İnguşetya’nın Mujiçi köyüne yapılan saldırı operasyonu yakın zaman önce Çeçenya’da yapılan operasyonlarla (Alkhzurovo, Vedeno, Benoy ve diğer köylerde) benzer bir şekilde gerçekleştirildi. Operasyonun hedefi direnişçilerin özel servislerle işbirliği yaptığından şüphelendikleri köy sakinlerini öldürmekti. Operasyon muhtemelen Çeçen direnişçiler ve gönüllü İnguşlar tarafından yapıldı. Gerilla birliğinin hem Çeçen hem de İnguşlardan oluşması muhtemel. Dahası, İnguşlardan bazıları da muhtemelen köy sakinlerindendi çünkü militanlar aradıkları kişilerin adreslerini iyi biliyor gibiydiler. Hatta baskın sırasında militanlardan biri oradan geçmekte olan birinin yerel bir okul öğretmeni olduğunu tanıdı. Çünkü onun da yetkililerle işbirliği yaptığından şüpheleniliyordu ve görülür görülmez vuruldu. Saldırıyı gerçekleştiren gerilla birliğinin büyüklüğü ile ilgili tahminlere gelince, birlikte yüz kişinin olduğunu bildiren Kavkaz-Center gibi propagandacı sitelerde verilen sayıları ciddi bir şekilde azaltmak tavsiye edilebilir. İlk haberde verilen rakam 30 idi. Buna dikkat edilmeli çünkü 7 saat sonra Kavkaz-Center ideologları bu sayının az olduğuna karar vermiş olmalılar ki sayı 100 kişiye çıktı. Bu arada baskında gerçekten yer alanlar 12-15 gibi daha mütevazi bir rakam verdiler. Sonra aralık gerçeğe daha yakın görünüyor çünkü bu tür operasyonlar genellikle ‘yüzlerce’ militan tarafından gerçekleştirilmez. Köyün diğer yerleşim yerleri ile bağlantısını sağlayan yollardaki (Mujiçi-Galaşka, Mujiçi-Arşti) kavşaklarda koruma desteği sağlayanlarda hesaba katıldıkları zaman bu en düşük rakam ikiye de katlanabilir. Yani gerçek rakam en fazla 25-30. Yinede bu tür bir koruma desteği sağlanmamış ta olabilir. Çünkü oldukça oturmuş olan ‘geneleğ’e göre ne polis ne de askerler geceleri meslektaşlarına yardım etmezler. İnguşetya Cumhuriyeti’nin güney kısmında yer alan Mujiçi’deki operasyon bunu bir kere daha gösterdi. Mujiçi’den sadece 5 kilometre uzaklıkta bulunan Galashka köyündeki karakolda bulunan polisler Mujiçi köyü sakinlerinin yardımına koşmak yerine çevre savunma pozisyonu alıp sabaha kadar orada kaldılar. Bu, polisin direnişçilerden hala ölümüne korktuğunu ve hiçbir propaganda girişiminin polisi ve askerleri geceleri yardım isteyen bölge sakinlerinin telefonlarına cevap vermeye zorlayamayacağını göstermektedir.

Mujiçi’deki saldırıdan tam olarak bir gün sonra Ordzhoninikidzevsakaya yerleşim yerinde bir silahlı çatışma vardı. Bilinmeyen silahlı kişiler otomatik silahlarla içerisinde polislerin bulunduğu UAZ zırhlı araca ateş açtılar. Bu olaydan sonra 11 Temmuzda Sunjen bölgesi İçişleri yetkilisi Bagayuddin Çaniyev’in evine ateş açıldı ve evi koruyan üç polis yaralandı. Aynı gün kimliği bilinmeyen saldırganlar Nesterovskaya köyüne yakın bir kontrol noktasında polislere ateş açtılar ve Nazran’ın merkezinde bir polis vuruldu. Bunlar sadece üç gün içerisinde meydana gelen saldırılar ve bu küçük cumhuriyette federal merkeze karşı direniş hareketinin ne kadar azimli olduğunu açıkça gösteriyor. İnguşetya’nın Federasyon Konseyi’ndeki temsilcisi Vasili Likhaçev’in İnguşetya’nın sosyo-ekonomik rehabilitasyonu için özel bir program geliştirmenin önemi ve İnguşetya’nın diğer bölgeler ile eşit sayılmasının kabul edilemezliği ile ilgili açıklamaları gerçek bir problemin merkezini kaydırmak için açık bir girişimdi. Öyle ki, militanlarla yetkililer arasındaki mücadeleye dikkat çekmemek için her şey yapıldı.

Moskova’da İnguşetya Devlet Başkanı Murat Zyazikov’un muhalifi Ruslan Auşev’in saltanatını geri vereye karar verdi ve Zyazikov’un yönetimi sırasında öldürülen yada kaybolanlarla ilgili sansasyonel bir açıklama yaptı. İnguşetya’da 2002’den 2007’e kadar 700’den fazla kişi öldürüldü. Tüm ulusal İnguş protesto gösterilerini düzenleme komitesinin başkanı Magomed Khazbiyev Moskova’da bir basın konferansında “2002’den 2007’e kadar 158 kişi kayboldu ve 700’den fazla kişi öldürüldü” dedi. Khazbiyev tarafından verilen rakamlar böyle küçük bir ülke için gerçekten çok büyük ve her hafta birileri kaçırılır yada öldürülürken, insanların az yada çok bir biri ile bağlantılı olduğu böyle bir ülkede halkın devlet yönetiminden duyduğu hoşnutsuzluğun bir göstergesi olabilir.

İnguş muhalefeti zayıf bir şekilde organize olmuş ve gerçek bir liderden yoksun. Muhalefet, temeli muhalefetin iki yada üç asır önce kendilerini tüketmiş olan kurumları diriltmeyi umduğu eski İnguş geleneklerine yönelik. Muhalefet her zaman Moskova’ya başvurdu ve sabit dilekler ve açık mektupların ötesinde İnguş muhalefeti konusunda endişe etmeyi gerektirecek bir şeyin olmadığını bilen Kremlin’in strateji uzmanları için gerçek bir tehdit oluşturmadı.

Kuzey Kafkasya’da olanlara gözlerini kapamak, orada savaşın sona erdiğini ve ayrılıkçılık sorununun yeraltında kaybolduğunu söylemek mümkün. Ama bu yeraltı yetkililere karşı günlük saldırılar gerçekleştiriyor ve federal hükümeti silahlı kuvvetleri, özel servisleri ve polis birimlerini hem de büyük sayılarda bölgede tutmaya zorluyor. Mesela Rus yanlısı Çeçen lider Ramzan Kadirov Çeçen televizyonuna yaptığı bir açıklamada 27 bin kişilik güçlü Çeçen polis biriminin komutasında olduğunu söylemişti. Burada Rusya’nın diğer bölgelerinden de sevk edilen binlerce polisi hesaba katmak zorundayız. Önceden böyle destekler sadece Çeçenya’ya sevk edilirdi. Şimdi ise Çeçenya’nın yanı sıra Dağıstan, İnguşetya ve Kabardey-Balkar’a da sevk ediliyor. Bölgedeki birliklerin değişmeyen seferberlik durumları ve sorunlu bölgenin giderek genişlemesi savaşın sadece zona ermesini isteyenlere net bir cevaptır.

 

North Caucasus Weekly’de (Volume 9, Issue 28, July 17, 2008)  yayımlanan bu yazıyı Ajans Kafkas için Cavit Yılmaz Türkçeye çevirdi.

Mairbek Vatçagayev