İnguşetya’nın tek tutukevinde, “idarenin isteseydi bir gün içinde çözebileceği basit sorunlar” açlık grevine neden oldu. İnsan hakları savunucuları böyle düşünüyor.
Özgürlükten mahrum insanların açlık grevleri Rusya cezaevlerinde sıkça görülmekle birlikte, görece önemsiz sıkıntılarda başvurulan bir yol değil. Bu protesto türü, gayet ciddi ve sistematik hak ihlalleri söz konusu olduğunda devreye giriyor.
İnguşetya Karabulak tutukevindeki açlık grevi ise insan hakları örgütü “Maşr” başkanı Magomed Mutsolgov’a göre basitçe çözülebilecek günlük sorunlar yüzünden başladı. Federal Ceza İnfaz Kurumu idaresinin eyleme gösterdiği tepki de durumu zorlaştırıyor.
Mutsolgov “Geçtiğimiz günlerde meslektaşlarımla tutukevini ziyaret ettik. Gözaltındaki kişilerin bulunduğu, karantina odaları ve hücreler dahil 22 koğuş ve odada bulunanlardan sadece 19’unun açlık grevine katıldığını tespit ettik” dedi.
İnsan hakları savunucusunun ifadesine göre, protestonun esas nedeni sağlık hizmetlerinin yetersizliği: “Çoğunluğu ağır suçlardan yargılanan (özellikle direnişçiler) daha sağlıklı insanların Federal Ceza İnfaz Kurumu iç düzenine bağlı olarak İnguşetya hapishanelerinde kalmadıkları göz önünde bulundurulmalı. Burada ise genellikle adi suçlardan yargılananlar bulunuyor. Bunlar arasında uyuşturucu bağımlılarının sayısı az değil. Önemli bir kısmı bu gruptaki kişilerde sık görülen AİDS, hepatit, tüberküloz gibi hastalıklar taşıyor.
Bu insanların günlük sağlık yardımına ihtiyaçları var. Fakat İnguşetya tutukevi sağlık konusunda çok kötü durumda. Her şeyden önce, doktorlar hastaları formalite icabı görüyor. Üstelik anlaşılmaz şekilde, İnguşetya Federal Ceza İnfaz İdaresi’nin sağlık birimi Çeçenya’daki kuruma bağlı. Dolayısıyla Karabulak’taki mahkumların sağlık hizmetiyle Caharkale’den gelecek doktorların ilgilenmesi gerekiyor. Saçma sapan bir durum. Kimin neden böyle bir düzenleme yaptığı akıl almaz bir şey. Halbuki yeni tutukevi binasında sağlık hizmetleri için 5-6 tane oda var. Yerel Federal Ceza İnfaz İdaresine, bu odaları donatmak ve sağlık personeli almak için engel olan şey nedir?”
Gözaltında bulunanlar sağlık hizmetleriyle ilgili sorunların yanı sıra ailelerinden gelen yiyeceklerin yasaklamasından da şikayetçi. Bu yiyecekler çabuk bozulan gıdalar olduğu gerekçesiyle tutuklulara verilmiyor. Oysa koğuşlarda buzdolapları var, üstelik uzun saklama süresi olan ambalajlı ürünlere bile izin verilmiyor.
Mutsolgov ayrıca, az sayıda tutuklunun gardiyanların kötü muamelesini de açlık grevine gerekçe gösterdiklerini fakat açık kanıtlar sunmadıklarını belirtti: “Dört koğuşta tutuklular önce gardiyanların dayak attığı gerekçesiyle açlık grevine gittiklerini söyledi. Dövüldüğünü iddia ettikleri bir kişinin adını verdiler. Bu kişiyi inceledim. Gardiyanlar ve polisler tarafından dövülen, işkence gören, sakat bırakılan birçok insan görmüş biri olarak bu kişide herhangi bir ize rastlamadım. Kendisi de dövüldüğüne dair şikayette bulunmadı”
Aslında tutukevi idaresi bozuk çeşme, elektrik prizi gibi bazı küçük ihmalleri acil olarak çözmeye hazır, fakat insan hakları savunucusu, açlık grevine gösterdikleri tepkinin meseleyi zorlaştırdığını düşünüyor: “Açlık grevi hiçbir şekilde yiyecek ve su alınmayan türde bir grev değildi. Ama gardiyanlar onlardan su dışındaki içecekleri de aldılar. Herhalde açlık grevinin etkisini arttırmak istediler! Ayrıca koğuştan televizyonları, çaydanlıkları, termosları da topladılar. Televizyonun ya da diğer aletlerin açlık greviyle ne alakası var? Tüm bunlar yasal olmayan eylemelere ne gerek var?”
Mutsolgov, tutukevindeki durumla ilgili raporunu hazırladı ve aralarında İnguşetya Federal Ceza İnfaz İdaresi yönetimi ve savcılık olmak üzere tüm ilgili mercilere gönderdi.
Kavpolit insan hakları savunucusu Mutsolgov’dan, İnguşetya’da ve diğer bütün Kafkasya cumhuriyetlerindeki yargılanan direnişçilerin uzak bölgelere gönderilmesi uygulamasının sebebini öğrenmek istedi.
İnsan hakları savunucusu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bu konuda Federal Ceza İnfaz Kurumunun talimatı var: Kafkasya’da direnişçiler ve diğer ağır suçlardan yargılanan herkes uzağa, Kuzey’e götürülecek. Bence bu, tutuklu ve mahkumların durumunu kötüleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda siyasi duruma da etki ediyor. Örneğin, bilindiği gibi İnguşetya, Rusya Federasyonu içinde en yüksek işsizlik oranına sahip bölge. Bir İnguş Krasnoyarsk, Omsk, Tomsk ya da Magadan’a gönderildiğinde, ailesinin oraya gidip ziyaret etmesi mümkün olmuyor. Üstelik avukatlar da onlarla görüşme ve haklarını savunma imkanı bulamıyor. Çok sayıda bu tür vaka var. Cezaevine düştükten sonra da kendilerine yönelik baskıların devam ettiğini söylüyorlar. Özellikle ayrı yerlerde tutuluyorlar, erken-şartlı tahliye imkanından mahrum bırakılıyorlar. Bazıları, kendilerine kasten tüberküloz bulaştırıldığından şikayetçi.
Bazı kişi ya da grupların anayasal haklarını kısıtlayan özel talimatlar ortaya çıktığında, bunların beraberinde sistematik hak ihlalleri getirmesi kaçınılmaz. Kanun herkes için aynı olmalı. Bazıları için ayrı tutukluluk şartları olamaz. Bazılarına özel kanunlar olamaz. Oluyorsa, hukuk devletinde yaşamıyoruz demektir. Hukuk sistemimiz çökmek üzere”.
Kaynak: Kavpolit
Çeviri: Ajans Kafkas
Rustam Calilov