Gürcistan Kafkasya’da direnişçi kartına oynuyor

Abhazya ile ilgili durumdan dolayı Rus-Gürcü ilişkileri hala gergin. Bölgenin güvenliğinin sağlanması için barış gücü askerlerinin sayısının arttırılması adı altında Rusya bölgeye fazladan asker gönderdiği zaman, Gürcü yetkililer bu kararı Rusya’nın bir tür saldırısı olarak değerlendirmişlerdi.

Soruna barışçıl bir çözüm bulmaya çalışırken ve Abhazya ve Rusya’ya diyalog çağrısında bulunurken Gürcistan aynı zamanda batının (Avrupa Konseyi ve ABD) Kremlin üzerindeki baskısını arttırmaya çalışıyor.

Amerikan diplomasisinin Güney Kafkasya’da artan faaliyetlerine ve Amerikan diplomat Matthew J. Bryza’nın Abhazya’yı ziyaret etmesine rağmen hiçbir yerde sorunun çözümlenmesine yönelik bir atılım görünmüyor. Gürcü yetkililer yeniden bütünleşmeden sorumlu Gürcü Devlet Bakanı Timur Yakobaşvili’nin Moskova ziyaretinin Moskova ile ciddi bir diyalog başlatacağını ummuşlardı. Bununla birlikte Kremlin’i uzlaşmaya zorlamak için Tiflis’in bir manivelaya ihtiyacı olduğu kesinleşti. Rus askerleri Abhazya’ya konuşlanmışken Gürcüler için Kremlin’i uzlaşma konusunda zorlamanın tek yolu Rus yetkilileri Kuzey Kafkasya’daki direnişçilere yardım etmekle tehdit etmek. Gürcü yetkililer genellikle Kuzey Kafkasya kartını Abhazya ve Güney Osetya konusunda Rusya ile müzakerelerinde son çare olarak kullanıyorlar.

8 Mayıs’ta Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili “Eğer birileri Gürcistan’ın bir parçasını istila etmek istiyorsa, bunun kaçınılmaz bir şekilde Kuzey Kafkasya’da sonuçları olacaktır ama biz bunu istemiyoruz” dedi.

14 Mayıs’ta eski Gürcü lider Eduard Şevarnadze daha açık bir açıklamada bulundu: “Abhazya’nın bağımsızlığından söz ederken kuvvet zoruyla Rusya’ya dahil edilen Çeçen cumhuriyeti unutulmamalıdır. Çeçenler yakın zamanda çok daha aktif olacaklar ve biri onlara bu zamanı boşa harcamamalarını tavsiye etmeli. Gürcü yetkililer Çeçenlerin faaliyetlerini bir koz olarak kullanmalı ve Abhazya’yı geri getirmeli. En önemli şey zamanı şeçmek ve Abhazya’yı geri getirmek zor olmayacaktır.”

Şevarnadze bu açıklamayı Yakobaşvili’nin Moskova ziyaretinden iki gün önce yaptı. Gürcülerin bu tür tehditlerin Kremlin’i daha uysal yapacağına inanmaları oldukça muhtemel. Bununla birlikte Rusya Şevarnadze’nin tehdidine hemen cevap verdi. 16 Mayıs’ta, Yakobaşvili’nin Moskova’ya gittiği gün FSB’den bir kaynak Rus basınına Kuzey Kafkasya’da Gürcü ajanlarının tutuklandığını duyurdu. Kaynak Çeçen asıllı bir Gürcü vatandaşı Ramzan Turkoşvili’nin Tiflis tarafından verilen parayı iletmek ve ‘Rusya topraklarındaki sabotaj faaliyetlerini arttırmak’ için Gürcü güvenlik güçlerinden ‘Kuzey Kafkasya’daki direnişçilerle’ bağlantı kurması emrini aldığını söyledi. Daha sonra FSB 17 Mayıs’ta yine gerçek isim vermeden direnişçilerin Pankisi Vadisi (çoğunlukla etnik Çeçenlerin yaşadığı bir Gürcü bölgesi) bölgesinden adam toplandığını ve ‘Terörist liderlerinin diğer grupları Gürcü bölgesinden aldıkları finansal yardımla desteklediklerini’ duyurdu.

Gerçek şu ki tüm bu açıklamaların FSB tarafından gayrı resmi olarak yapılması açıklamaların güvenilirliği ile ilgili şüpheye sebep oluyor. Bu açıklamalar daha çok Kremlin’in Gürcistan’a Çeçen kartını Rusya’ya karşı kullanmaması, aksi takdirde Rus yetkililerin Pankisi Vadisi’ne anti-terör operasyonu adı altında saldırma hakkının olduğu yönünde bir uyarı.

Gerçekte Kuzey Kafkasya’daki direnişçiler ve Gürcü yetkililer arasında bir iş birliği olması ihtimali Rus güvenlik güçleri için tam bir kabus. Onlar Kuzey Kafkasya’nın Abhazya’ya bitişik olan Kabardey-Balkar ve Karaçay Çerkes gibi bölgelerinde direnişçi faaliyetlerinin artmasından özellikle korkuyorlar. 17 Mayıs’ta Rusya’nın Kuzey Kafkasya’daki anti-terör birliklerinin komutanı General Arkadi Yedelev Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti Naçik’i ziyaret ederek “Bugün teröristlerin Kabardey-Balkar ve özellikle de Karaçay-Çerkes topraklarının da dahil olduğu bölgelerde bir gezintiye (büyük çaplı bir saldırı anlamında)  ihtiyaçları var” açıklamasına bulundu. Yedelev özellikle Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’ni vurguladı çünkü bu bölge Abhazya’nın bitişiğinde ve eğer direnişçilerin gerçekten Gürcistan’a yardım etme yönünde planları varsa buraya yada Abhazya sınırının sadece 10 mil batısında olan Soçi’ye saldırmaları gerek. Nalçik’teki bir basın konferansı sırasında Arkadi Yedelev halkı, Gürcülerin sık sık söylediklerinin tersine, Kuzey Kafkasya’da güçlü bir Rus karşıtı direniş olmadığına inandırmaya çalıştı. Yedelev, “Kuzey Kafkasya’da Rus işgaline karşı giderek artan bir özgürlük mücadelesi yok. Bu saçma. İnsanlarımız bin yıldır birlikte yaşıyorlar ve bir ve bölünemez bir devlet kurdular. Kuzey Kafkasya’yı alevler için de görmek isteyen güçler var ama başarısız olacaklar” dedi.

Kremlin’in hayal kırıklığı anlaşılabilir. Kuzey batı Kafkasya’da direnişçi saldırıları olması durumunda Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya üzerindeki hakimiyeti sorgulanır ve Gürcistan’ın Moskova’ya karşı elinde gerçek bir manivelası olur.

 

Chechnya Weekly’de (May 22, 2008—Volume IX, Issue 20) yayımlanan bu yazıyı Ajans Kafkas’tan Cavit Yılmaz Türkçeye aktardı.

Andrey Smirnov