Ukrayna’nın güney doğusundan Kabardey-Balkar’a geçen yaz gelen mültecilerin sorunlarının büyük ölçüde çözülmesi, bir memnuniyetsizliğin daha fazla dillendirilmeye başlamasına neden oldu: Neden bazı mültecilere diğerlerinden daha çok ilgi gösteriliyor?
Anavatan Suriyeli Çerkesleri neden soğuk karşılıyor
“Diğerleri”, 19. yüzyılda Kafkasya’da yaşanan savaşların ardından dedelerinin geride bıraktığı anavatana dönen ve Kabardey-Balkar’da geri dönüşçü olarak adlandırılan Suriyeli Çerkesler. Suriyeli Çerkeslerin ilk grubu Kabardey-Balkar’a 2011 sonunda geldi ve Çeçenya’daki ilk savaş zamanında gelen mülteciler gibi Nalçik sanatoryumlarına yerleştirildi. Şu anda buradaki Suriyeliler yaklaşık bin kişi. Birçoğu için köylerde, gönüllülerin bağışları ile evler satın alındı. Gerçi evlerin durumundan hoşnut olan geri dönüşçülerin sayısı az. Sanatoryumlarda 40 aile, yani 200 kişi kalıyor. Suriyeli mültecilere yardım eden sivil gençlik örgütü gönüllüsünün ifadesine göre, bu kişiler oda kirası olarak büyük meblağlar ödemek durumunda kalıyorlar. Gönüllü Eldar Mambetov, Soverşenno Sekretno (Çok Gizli) gazetesine “Ukraynalıları da sanatoryumlara yerleştirdiler, ama daha konforlu olanlarına. Hatta odalarını Ukraynalılara vermek için Suriyeli Çerkesleri daha kötü sanatoryumlara yerleştirdikleri bile oldu. Ukraynalı mültecilere günde üç defa yemek veriliyor, oda için de para vermiyorlar. Halbuki Suriyeli mülteciler en başından beri yiyeceklerini kendileri temin etmek zorunda. Yiyecek konusunda sıkıntıların olduğu ‘Caylık’ sanatoryumuna gıda yardımı götürdük. Suriyeli geri dönüşçülerimizin problemlerinin çoğunluğunu devlet değil, vatandaşlar çözdü. Gıda ve giyecek yardımları toplandı, tadilat işlerinde yardımcı olundu” açıklamasında bulundu. Şu anda Çerkes yardım kuruluşları Suriyeli geri dönüşçülere, konutların düzene sokulması ve yeni yerlerine yerleşmeleri konusunda yardım ediyor. Suriyelilerle düzenli olarak görüşen Eldar, hepsinin Rusya vatandaşlığı almayı istediklerini ifade ediyor: “Ukraynalıların çoğu ülkelerinde durum istikrara kavuşuncaya kadar burada geçici olduklarını söylüyor, fakat Suriyeliler Rusya’da kalmak istiyor. Ukraynalıların çoğunun memleketlerinde evleri duruyor, geri dönüşçülerin ise dönecekleri bir yerleri yok. Suriyeli Çerkeslerin devlet için yük olmayacağını düşünüyorum. Hepsi kanunlara uyan, çalışkan insanlar. Müslümanlar, geleneksel İslamı yaşıyorlar ve radikal eğilimlerden çok uzaklar”.
Statü sorunu
Günlük sıkıntılar, ikinci derecede problem durumunda. Kabardey-Balkar İnsan Hakları Merkezi Başkanı Valeri Hatajukov’un ifadelerine göre, Suriyeli Çerkeslerin Kabardey-Balkar’da, çalışma, eğitim ve belgelerin süresinin dolması endişeleri olmadan yaşamalarına imkan verecek statüyü almaları çok zor. Hatajukov “Nalçik’e gelen BM temsilcisine konuyla ilgili her şeyin yolunda olduğu raporu verilmiş olmasına rağmen kimseye ‘geçici ikamet izni’ verilmiyor. Sürekli ikamet belgelerinin uzatılması için de insanlardan sadece Suriye’de alabilecekleri belgeler talep ediliyor. Gerekli başvuruları zamanında yapmalarına rağmen belgelerinin hazırlanması çeşitli bahanelerle yavaşlatılıyor. Sonuç olarak süresi dolmuş belgelerle ortada kalıyor ve bundan ötürü sorumlu tutuluyorlar. Yurttaşlar kanunu var. Suriyeliler de Ukraynalılar gibi kesinlikle bu kanunun kapsamında. Ve her iki yerde de iç savaş var, insani felaket var, Rusya onları kabul etmek zorunda. Suriyeliler Kabardey-Balkar’da şu anda bin kişiden azlar. Türkiye onları daha kolay kabul ediyor, burada ise elçilik belgeleri ne kabul ediyor, ne de hazırlıyor” dedi. Sürekli ikamet belgesi süresinin uzatılmamasından ötürü bir kaç yıl önce iki Suriyeli Rusya’dan sınır dışı edilmişti. Şu anda, Hatajukov’un ifadesine göre, sevindirici bir şekilde süresi dolanlar sınır dışı edilmiyorlar.
Rusça şartı
Suriyeli Çerkeslerin vatandaşlık almalarındaki başlıca engellerden biri, Kabardey-Balkar’a gelenlerin sadece yüzde 5’inin bildiği Rusça oldu. Hatajukov, “Vatandaşlık almanın kolaylaştırılmasıyla ilgili kanundaki düzenlemede dil bilme zorunluluğu var. Suriyeli Çerkesler buna dayanarak ‘eleniyorlar’ Ama onların anadili Kabardeyce, Kabardeyce de Kabardey-Balkar’ın resmi dillerinden biri. Pratikte bu geri dönüşçüler için yeterli olmalıydı, hiç değilse ilk bir iki yıl için. İşte o zaman Suriyeli Çerkesler kolayca vatandaşlık alabilirdi. Hızlı bir şekilde adapte oluyorlar, dili iyi öğreniyorlar. Bir-iki yıldır burada yaşayan çocuklar Rusça konuşuyor, okullara gidiyorlar ve öğretmenlerini de çok iyi anlıyorlar…” diyor. Ukraynalı mültecilere gelince, onların önünde Rusça bilme engeli yok, statü alma konusunda da kesinlikle hiç bir zorlukla karşılaşmadılar. Diğer taraftan Ukraynalı mültecilere yardım ve koruma vakfı kurucusu Anatoli Kanunnikov’un ifadesine göre, Ukraynalıların çoğu mülteci statüsü almakla da ilgilenmiyor, çünkü ülkelerine dönmeyi düşünüyorlar. Başlangıçta sayıları yaklaşık 300 idi, 60’ı gitti bile. Kabardey-Balkar’da iş ve ev sorununun olduğunu gördüler ve komşu bölgelere, hatta Uzak Doğu’ya gittiler. Yaklaşık yüz kişi de gitmeye hazırlanıyor. Kanunnikov “Kalanlar için vatandaşlık meselesinin sorunsuz çözüleceğini düşünüyorum. Şu anda ‘geçici ikametle’ kayıtlılar, belgelerinde sorun yok. Birçoğu ilk günlerden itibaren çalışmaya başladı. Ülkelerindeki durum netleşinceye kadar kalacaklarını söylüyorlar” dedi.
Merkez’de alınan karar
Birçok kimse, Suriyeli Çerkeslerin yasal statü almalarının önündeki engellerin ‘merkezin talimatları’ ile oluşturulduğunu düşünüyor. Sivil toplum adamı, “Kabardey Kogresi” örgütü başkanı Aslan Beşto “Merkezin direktifi var. Durum analizi ve içeriden edinilen bilgilere dayanarak, çeşitli bahanelerle Suriye’den gelen mültecilerin en az sayıda tutulması amacını görebiliyoruz. Bence, ne pahasına olursa olsun, yönetim kurumlarını oluşturan etnik dengenin bozulmaması için yazılı olmayan bir karar mevcut. Ancak gelişleri tamamen engellenemiyor çünkü halkın dayanışması var” dedi. Beşto, Suriyeli Çerkeslerin çıkarlarını her halükarda savunmaya hazır olduğunun altını çizdi: “Onların Suriye’ye gönderilip soykırıma uğratıldığını görürsek, Abhazya dayanışması tekrarlanacaktır. O zaman Kabardey-Balkar Cumhuriyetinden gönüllüler kardeş halka yardıma gitmişti. Burada ise onların sınır dışı edilmesine, açlık çekmelerine ve sokakta gecelemelerine izin vermeyeceğiz. Bu, halkımıza karşı sorumluluğumuzdur”. Kafkasya’da yaşanan savaşların ardından Çerkeslerin bir kaç defa anavatanlarına dönmeye çalıştığını, son kez de Kruşev döneminde buna çabaladıklarını hatırlatan Aslan Beşto “Belki de Rusya yeni vatandaşlar istemiyordur? Vatandaşlık almalarının önünde Rusça şartı gibi engeller konuluyor” diyor. Kabardey Kongresi başkanı, Suriyeli Çerkeslerin, Arap dünyasından her zaman ayrı durduklarının da altını çiziyor. Beşto “Bugün halen Suriyeli bir Çerkese nereli olduğunu sorduğunda, örneğin Şam demeyecektir, Kabardey köyünün adını söyleyecektir. Güçlü toplumsal hafızaları var, buraya gönülden bağlılar” dedi. Ayrıca, Çerkeslerin genel olarak, eski BDT vatandaşlarına göre kanunlara riayet konusunda daha titiz olduklarını söyledi.
“Onlar da yurttaş”
Dünya Çerkes Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Vladimir Gubaçikov “Suriyelilere yardım etmeye çalışıyoruz, ama eski SSSB vatandaşları Ukraynalılar da konu dışı bırakılamaz. Bunlar da Rusya halkının bir bölümü, dili iyi bilen insanlar. Burada sorun yok. Geri dönüşçülere tüm gücümüzle yardım etmeye çalışıyoruz, çoğunluğunun sade vatandaşlar olduklarını, siyasetle ilgileri olmadığını, her şeylerini yitirdiklerini biliyoruz. Ancak statü alma konusunda görünüşe bakılırsa fazla talepkarlar” dedi. Gubaçikov, 14 Suriyeli Çerkes ailenin halen sanatoryumlarda kaldığını, diğerlerinin ‘bir şekilde köylerdeki evlere ‘dağıtıldığını’ belirtti. DÇB üyesi “Böyle bir durumun devlet için yakışıksız olduğunu düşünüyorum. Neden böyle bilmiyorum, zira mesele sadece demografi ve istihdam sorunu değil, manevi, etik yönü de var. Ukrayna’daki Rusları korumak doğru, ama Çerkesler de yurttaş” hatırlatmasında bulunuyor. Ayrıca yapay olarak oluşturulan zorluklardan da bahsediyor: “Yasamada git-geller var, bir yurttaş oluyorlar bir değiller. Mülakata alınıyorlar, Rusça bilmeleri isteniyor ve beklenmedik sorular soruluyor. Halbuki bu durum, ülkemizin insani yaklaşımını minimum harcamalarla göstermesi için bir imkandır”. Kabardey-Balkar’da, zora düşene her zaman yardım edildi ve edilecek. Ancak resmi kurumların ‘Ukraynalılar’ ve ‘Suriyelilere’ yaklaşımı gerçekten hem Çerkes hem Slavlar tarafından fark ediliyor.
“Dönüşçü değil, Çerkes kökenli yabancı”
Rusya’nın yabancı ülkelerdeki vatandaşlarla ilişkiler organizasyonu “Rodina” (Vatan) Kabardey-Balkar şube başkanı Vladimir Nakatsev “Bize göre hem onlar, hem de diğerleri yurttaş. Suriyeli 100 aile yerleştirildi, ama çoğunluğu vatandaşlık istemiyor” diyor. Nakatsev’in düşüncesine göre, geri dönüşçülerin büyük çoğunluğunun yüksek beklentileri var: “Görülen o ki bunun için de yurttaşların yeniden yerleştirilmeleriyle ilgili program Suriyeli Çerkeslerin hiç birini memnun etmedi, hepsi hayırseverliğe güvenmeyi tercih etti. Kabardey-Balkar’ı seçtiler, ama anavatanlarına duydukları sebepten değil, Suriye’deki savaşın mecbur etmesinden dolayı. Aslında onlar için yeterince şey yapıldı. Devlet başkanı önderliğindeki sponsorluk imkanları ile satın alınmış evlere yerleştirildiler. Bu arada onlar arasında etnik olarak Kabardey olanların oranı yaklaşık üçte bir. Geri kalanı köken olarak Adıgey, Karaçay-Çerkes ve diğer Kafkasya cumhuriyetlerine ait. Köken olarak nereden iseler oraya gitmeleri gerektiğini düşünüyorum”. Nakatsev ayrıca, 19. yüzyılda, geri dönüşçü diye adlandırılanların dedelerinin kesin bir dille Rusya imparatorluğu uyruğunu reddettiklerini hatırlatıyor. Peki, şimdi ne olacak? Rodina başkanı onları, kısa bir süre öncesine kadar SSCB pasaportu olan Ukraynalılarla karşılaştırma önerisinde bulundu. Nakatsev “Ukrayna ayrı bir devlet olarak hafızalarda kalacak vakit bulamadı. Zaten gelenlerin birçoğu güney doğu Ukrayna’daki Ruslar” dedi. Rodina başkanına göre Suriyeli Çerkeslere Kabardey-Balkar vatandaşları destek gıda ve eşya yardımı ile destek veriyor ama onlar kendilerine önerilen işleri reddediyorlar: “Bazılarının yüksek talepleri var, çünkü Suriye’de önemli görevlerde bulunuyorlardı. Mülteciler arasında, Şam’da 2-3 evi olan insanlar biliyorum, ama onlar Kabardey-Balkar’da yaşamaya karar verdiler. Suriyelilerden birinin oğlu uzun zamandır bizim cumhuriyetimizde yaşıyor, fırın sahibi, ama babası mülteci olmayı tercih etti”. Nakatsev’in düşüncesine göre, mültecilerle ilgili farklı yaklaşım, Ukraynalıları Acil Durumlar Bakanlığının kabul etmiş olmasından kaynaklanıyor. Vladimir Nakatsev “Suriyeliler ise özel kanallarla geldiler, ‘geri dönüş’ ifadesi o anda kullanılmıyordu. Bunlar geri dönüşçü değiller, bunlar Çerkes kökenli yabancı vatandaşlar. Herkes işin yasal inceliklerini dikkate alamadan ‘geri dönüşçü’ kelimesini spekülasyonlara alet ediyor” diyor. Suriyeli ilk grubu Kabardey-Balkar’a şimdi hayatta olmayan eski senatör Albert Kajarov’un getirdiğini hatırlatan Nakatsev ekliyor: “Bunun ardından Suriyeli yurttaşlara yardım eden sivil toplum örgütü ‘Perit’ kendi başına yasal işlemleri yürütme ve maddi yardım garantisiyle 1600 davetiye gönderdi. Ama Kabardey-Balkar kabul etmeye hazır değildi! Şimdi, Tanrıya şükür, mesele genel olacak çözüldü, ama bunun ardından 16 kişi daha geldi ve onlar da ev istiyor…”
Kaynak: Soverşenno Sekretno
Çeviri: Ajans Kafkas
İvan Pronin