Dağıstan Lideri: Direnişçiler İçin Af İlan Edilebilir

Dağıstan’ın vekil devlet başkanı Ramazan Abdulatipov, 24 Haziran’da hükümetin sivil yaşama dönmek isteyen direnişçiler için af çıkarabileceğini açıkladı.

 

Rusya’nın 1. Kanal televizyonuna verdiği röportajda sürpriz bir yorumda bulunan Abdulatipov, belki de en dokunaklı ses tonuyla “Birbirimizi affetmeyi öğrenmeliyiz” dedi. (http://www.1tv.ru/sprojects/si=5756) Dağıstanlı liderin bu sözleri, gazeteci Marina Ahmedova’nın Radio Liberty’de yayınlanan çağrısına cevap niteliği taşıyordu. Ahmedova, Dağıstan’ın önceki liderlerinin aksine Abdulatipov’un güvenilebilir bir isim olarak görülmesinden dolayı direnişçilerin ‘anlaşmaya’ hazır olduklarını belirtmişti.

 

Güvenlik güçleri operasyonları sırasında bazı yürek burkan olaylara şahitlik ettiğini belirten gazeteci, polisin kuşatılan evdeki direnişçilerin annelerinden, oğullarını teslim olmaya ikna etmek için yardım istediğini, ancak her seferinde bu girişimin başarısızlıkla ve ölümle sonuçlandığını söylüyor. Ahmedova, “Direnişçilerle güvenlik güçlerinin karşı karşıya gelmelerinin en başından beri, en ufak bir acıma belirtisi görülmedi” diyor ve soruyor:  “Kuşatılmış bir evde sadece iki seçenek arasında kalan birinden, hızlı bir ölüm yerine, korkunç işkenceler altında, onlarca arkadaşının ismini vermek zorunda bırakılarak uzun ve acılı bir ölümü tercih etmesini nasıl bekleyebilirsiniz?”. (http://www.svoboda.org/content/article/25015405.html)

 

Af konusu Ramazan Abdulatipov’un siyasette ne kadar bağımsız olduğunun ve ne kadar sorumluluk hissinin ölçütü olabilir. Bu ayrıca, Moskova için de bir test niteliği taşır, yani aslında Abdulatipov’a ne kadar yetki vermeye hazır olduklarını gösterir. Dağıtan lideri hali hazırda danışmanlarına af projesiyle ilgilenme talimatı verdiğini de söyledi, fakat Moskova’nın bunu geri çevirme ya da akamete uğratma olasılığı var. Potansiyel olarak Abdulatipov’un, Moskova’dan kendisine af ilan etme izni çıktığı takdirde bir çeşit Ramzan Kadirov’a dönüşmesi mümkün. Esas mesele tabi ki, Moskova’nın, cumhuriyetin liderine neredeyse sınırsız yetkiler verildiği Çeçen planını Dağıstan’da yürürlüğe koymak isteyip istemeyeceği. Mevcut durumda, Dağıstan’ın yalnızca çatışmalarla tanımlanır hale gelmesi ihtimali,  af çıktığında görülebilecek senaryodan daha hafif sonuçlar doğurmaz.

 

Moskova'nın Ramazan Abdulatipov’u başa getirmesindeki mantık da çatışmanın sürüp gitmesi değil. Ama Rus güvenlik güçleri içinde güçlü af karşıtları var. Ulusal Terörle Mücadele Komitesi sözcüsü Nikolay Sintsov, Komitenin bölgesel liderler üzerindeki üstünlüğünü vurgulayarak, herhangi bir bölge yöneticisinin afla ilgili bir girişimde bulunması halinde “değerlendirilir ve gereken karar alınır” dedi, her halükarda, cinayete karışmış aktif direnişçilerin affedilemeyeceğini de ekledi.  Olası bir afta bu tarz bir yaklaşım söz konusu olursa -ki görünüşe göre Moskova’da konu böyle algılıyor- bu kapsama girecek pek kimse bulunamayacak, haliyle de bir anlam ifade etmeyecek. RİA Novosti haber ajansına konuşan Uluslararası İslam Misyonu başkanı Şefik Pşıhaçev daha da tuhaf bir yaklaşım getiriyor. ‘İdeolojik olarak onlara [direnişçilere] katılan, fakat suça karışmayan’ kişilerin affedilebileceğini söyleyen Pşıhaçev, suça karışmayan bir insanın neden sadece ‘militanlarla’ bazı fikirleri paylaştığı için affedilmeye muhtaç olduğunu açıklamadı.

 

Muhafazakar Rus yorumcular Abdulatipov’un affı Moskova’dan daha fazla para çekmek için planladığını savunuyor. (http://www.segodnia.ru/content/124282) Af önerisine olumsuz yanıt veren, hükümetin Kafkasya uzmanlarından Yana Amelina, “Gerilla, ya da ‘orman kardeşleri’, sözde barışçıl geniş bir halk kesimi tarafından destek görmeden var olamaz” diyor ve devam ediyor: “İnsanlar şunu çok iyi anlamalı, eğer haydutları evinize alıyorsanız, onlar gibi muamele görürsünüz, hakkınızda haydutlar gibi soruşturma açılır”. Amelina, hükümet direnişe karşı daha yumuşak değil, aksine daha sert olmalı da dedi.  (http://kommersant.ru/doc/2219552) Ve farkında olmadan Dağıstan’da direniş karşıtı kontrgerilla kampanyasının mantığını da ortaya koymuş oldu: Bu sadece bir avuç direnişçi ile güvenlik güçleri arasında bir savaş değil, hükümetin, Dağıstan halkının önemli bir kısmını içeren çok daha geniş bir kesimle mücadelesidir.

 

Gerçek ve başarılı bir af Dağıstan’da farklı politik güçleri bir araya getirebilir ve politikada çığır açıcı değişimlere kapı aralayabilir. Kişilere daha fazla yetki vermeden şiddet sorunun çözülmesi mümkün olmayacak. Bu noktada, cumhuriyet her türlü uzlaşı süreçlerini hayata geçirebilmek için acil siyasi reformlara ihtiyaç duyuyor. Fakat şu anda, Abdulatipov’un, bazı önemli politik figürler yerine kendi ekip üyelerini getirmek dışında ciddi reform adımları atabilmek için yeterli siyasi bağımsızlığa sahip olmadığı görülüyor. Moskova’nın, Kafkasya’da Kadirov’un Çeçenya’sının yanında bir başka yarı bağımsız cumhuriyete sahip olmak istemeyeceği de ortada. Sonuç itibariyle, af fikrinin arkasında, şiddeti durdurma ihtimaline rağmen gerçek dostlardan daha çok düşmanlar var. 

8 Temmuz’da Jamestown Foundation’da yayımlanan bu yazı AjansKafkas tarafından Türkçeye çevrildi.

Valery Dzutsev