
Moskova/Ajans Kafkas – Kafkasyalı insan hakları savunucuları Moskova’da ‘Kafkasya’yı sulandırmaya yeter’ konferansında bir araya geldi. Ana gündem maddesi devam eden insan kaçırma olayları idi.
6 Mart’ta Moskova bağımsız basın merkezinde yapılan konferansta, insan kaçırma olayları, seçimlerde yapılan hile ve usulsüzlükler, cezaevlerinde baskı ve işkence gören mahkumların durumu konuları ele alındı
Konferansın katılımcıları, 18 Şubat’ta Kafkasyalı insan hakları savunucularının çatı örgütü Kafkasya Forumu’nun birinci kongresine İnguşetya Başkanı Yunusbek Yevkurov’un katılmış olması ve kaçırma olaylarına güvenlik ve istihbarat mensuplarının dahil olduğunu itiraf etmiş olmasına rağmen değişen hiçbir şey olmadığını belirttiler.
“Forum kongresinden iki gün sonra İnguşetya’da bir kayıp haberi geldi, daha sonra silovikler bir kişiyi daha kaçırdı. Sonrası da yine bildiğimiz gibi” diyen İnguş muhalif Magomed Hazbiyev, “İnsanların fidye amacıyla kaçırıldıkları oluyor. Ne savcılık, ne mahkeme, ne bölgesel yönetimler bununla mücadele edecek durumda değil. İnsanlar bu olaylar yüzünden silahlı gruplara katılıyor, çünkü bu yolsuzluk çarkıyla mücadele edemeyeceklerini biliyorlar” şeklinde konuştu.
Toplantıya, finanse edilemediği için katılamayan Dağıstan Anneleri Başkanı Svetlana İsayeva da yaptığı açıklamada, Dağıstan için olağan hale gelmiş olan insan kaçırma konusuna değinmek istediğini belirtti. İsayeva’nın ifadesine göre, ‘Dağıstan on yıldan fazla bir süredir sessiz bir savaşın içinde bulunuyor; bir tarafta yer altı örgüt üyeleri diğer tarafta silovik birimleri.’ İsayeva, “Silovikler buna ilaveten, bir şekilde yer altı silahlı örgüt üyeleri ile bağlantısı olanlara karşı da mücadele yürütüyor. Ve mücadele yöntemlerinin Anayasa’da kesinlikle yeri yok” diyor.
Çeçenya Sivil Örgütler Konseyi enformasyon merkezi başkanı Taisa İsayeva, Kafkasya Forumu’nun birinci kongresine İnguşetya başkanının katılmış olmasının insan hakları savunucuları arasında tartışmalara neden olduğunu kaydetti. İsayeva konuşmasında, “Bizim esas amacımız problemleri yerinde çözmek için birleşmek olmalı. Bir araya geldiğimizde bağırıp çağırıp evlerimize dağılamayız. İnsanlar bize inanıyor ve bizden yardım bekliyor. Devletin, insan hakları savunucularının birlikteyken güçlü olduklarını anladığını ve bizi dikkate almak zorunda kaldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Çeçen insan hakları savunucusu Heda Saratova ise konuşmasında, kendi bölgelerinden uzakta Rusya’daki hapishanelerde bulunan Kafkasyalıların gördükleri baskılara değindi: “Geçenlerde bize Rezan bölgesindeki bir hapishaneden mesaj geldi. Oradaki Kafkasyalı tutuklular kendilerine sürekli domuz eti yedirildiğinden şikayet ediyor, bu onların dini inançlarına aykırı. 14 kişi gönderilen mesajı imzaladı. Bu münferit bir olay da değil. Tüm Rusya hapishanelerinde 21 bin Çeçenyalı tutuklu bulunuyor”.
İnguş muhalif Magomed Hazbiyev’e göre, muhalif güçlerce sıkça dile getirilen ‘Kafkasya’yı doyurmaya yeter’ sloganı, ‘Kafkasya’nın yolsuzluk içindeki üst tabakasını doyurmaya yeter’ şeklinde olmalıydı. Hazbiyev, “Alternatif, ‘Kafkasya’yı sulandırmaya yeter’ sloganı ise gecikmiş ancak güncelliğini yitirmemiş bir slogan. Bu slogan, katliamla sonuçlanan Oset-İnguş anlaşmazlığı ortaya çıktığında dile getirilmeliydi. O zaman hiç kimse ‘Kafkasya’yı mermilerle doyurmaya yeter’ sloganı ile mitingler düzenlemedi. Aynı şekilde Çeçen halkı bomba yağmuruna tutulduğunda hiç kimse çıkıp ‘Çeçenya’yı bombalarla doyurmaya yeter’ demedi. Şu anda savaş yok, ancak insanlar kaybolmaya devam ediyor. İnsanların kaybolmaya devam ettiği cumhuriyetlerde hangi seçimlerden söz edebilirsiniz?” dedi. KU/ÖZ/YA