İnguşlar Rusya’nın başkenti Moskova’da 1992’de Prigorodni bölgesinde ölen kurbanları anarken bugünlerde İnguşetya ve Kuzey Osetya’da yaşanan yargısız infaz ve adam kaçırma olaylarına dikkati çekip “ölüm tugaylarını çekin” çağrısı yaptı.
27 Ekim’de Lübyanski meydanındaki Solovetski taşı önünde düzenlenen gösteride, İnguşetya ile Kuzey Osetya’da devam eden işkence, yargısız infaz, insan kaçırma olayları protesto edildi. Ayrıca İnguşetya’daki Rusların korunması istendi.
Eyleme çoğunluğu Moskova’daki İnguşlardan oluşan yaklaşık 150 kişi katıldı. Göstericiler üzerlerinde İnguşetya bayrağı bulunan ve ‘Kafkasya’da soykırıma hayır’ sloganının yazılı olduğu siyah tişörtler giydi. 10 yaşlarında çocuk ise ‘Soykırım; insanlığa karşı bir suç! Adalet istiyoruz’ yazılı bir pankartla dikkati çekti.
Solovetski taşının metal parmaklıklarına Ekim 1992’de Kuzey Osetya sınırları içerisindeki İnguş toprağı Prigorodni’de ölenlerin fotoğraflarının yanı sıra ‘İnguş mültecilerin kendi ocaklarına döndürülmelerini istiyoruz’, ‘Ölüm tugaylarını İnguşetya’dan çekin’ yazılı pankartlar asıldı.
Mitingde yapılan konuşmalarda Kuzey Osetya yönetimi, İnguş mültecilerin Prigorodni bölgesindeki evlerine dönmelerine karşı çıkmakla suçlandı. Kremlin’in de Oset yönetimini desteklediği ifade edildi. Konuşmacılar 1944’te Sovyet diktatörü Stalin’in sürgün ettiği Prigorodnililer başta olmak üzere tüm sürgün mağdurlarının haklarının iade edilmesini talep etti.
Gösteriye katılan Rusya Sosyal Demokrat Partisi Başkanı Sergey Belozertsev yaptığı konuşmada, sadece ölenleri anmak için değil görevlerini yerine getirmeyen iktidarın başarısızlığını konuşmak için toplandıklarını kaydetti.
Tarihçi Beslan Gastoyev ise, 1992’deki ‘etnik temizliğin’ üzerinden on beş yıl geçmesine rağmen Kuzey Osetya’da durumun gergin olduğunu, cinayet ve insan kaçırma olaylarının da kanıksandığını söyledi.
İnsan hakları örgütü Maşr’ın başkanı Magomed Mutsolgov da, İnguşetya’da bugün her gün kan aktığını, son altı yılda 500’den fazla kişinin öldürüldüğünü ve 156 kişinin kaçırıldığını aktardı. Mutsolgov, "Bunlar inanıcına ve milliyetine bağlı olmaksızın kardeşlerimizdir. İnanıyorum ki, er ya da geç kaçırma olaylarına karışanlar cezalandırılacaktır. Maalesef kaçırma olaylarının birçoğunu istihbarat çalışanları yapıyor” dedi. &nb
p; Memorial İnguşetya şubesi başkanı Meryem Yandiyeva da Prigorodnıli İnguş mültecilerin durumunu Stalin’in sürgünleriyle kıyaslayarak, “1992, Kuzey Kafkasya’da yeni bir sürgün politikasının başlangıcı oldu” dedi.
Moskova’da bulunan İnguş diasporası lideri Salman Naurbiyev, mültecilerin vatanlarına dönüşüyle alakalı 200’den fazla emir bulunduğunu, ancak onlardan hiçbirinin yerine getirilmediğini, yaşanan problemlerin ülke yönetimi tarafından bilinmediğine inandığını ve sorunların onlara iletilmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Sosyal-Demokrat Parti Başkanı Sergey Belozertsev, "Sayın devlet başkanımızı korumak isterdim. Ama aslında her şeyi çok iyi biliyor" dedi.
1944’te Stalin, İnguşları Orta Asya ve Sibirya’ya sürdükten sonra topraklarını ve evlerini Osetlere vererek iki Kafkas halkı arasına düşmanlık sokmuştu. İnguşlar geri döndüklerinde evlerinde Osetleri buldu. 1944’te temelleri atılan düşmanlık 1992’de yeniden patlak verdi. Çıkan çatışmalarda çok sayıda insan ölürken onbinlerce İnguş da mülteci durumuna düştü. KU/ÖZ/FT