Güney Osetya devlet başkanlığı adayı Ayvar Betayev, İr medya merkezine konuştu.
Devlet başkanlığına aday olmaya nasıl karar verdiniz?
Benim hiçbir zaman ‘bakan’ ya da ‘başkan’ gibi unvanlarım olmadı, burada halkla birlikte yaşadım. Biz hep birlikte son 20 yıldır acı çektik. Bugün, korkunç Ağustos günlerini hatırlamak ve kim burada idi, kim değildi diye sormak çok moda. Savaş korkunç idiyse de sadece birkaç gün sürdü. Ben, yirmi yıldan fazla bir süre taşınamayacak ağır şartlardaki mahrumiyete sabredenlerin çok şey yaptığını düşünüyorum.
Sadece şunu söylüyorum: ben şehrimi seviyorum, burada yetiştim ve dostlar edindim. Henüz üniversite öğrencisi iken Rusya’dan döndüğümde, Gori üzerinden Tshinval’e baktığımı ve mutluluktan, kendi şehrime kavuşacağımdan ağladığımı hatırlıyorum.
Devlet başkanı olacağım demiyorum, ama dinlenmek istiyorum. Halk hak edeni seçsin. Benim ekibimde iyi yetişmiş çok sayıda insan var, onlar Rusya’da yüksek eğitimleri bitirdiler, tüm Sovyetler coğrafyasında çalıştılar, onlar burada yaşıyorlar ama talep edilmiyorlar. Bu gerçeklere dayanarak, burada akıllı insanların sevilmediği sonucuna ulaştım. 33 yıldır doktor olarak çalışıyorum, bundan sonra da memnuniyetle doktorluk yapabilirdim. Ancak bugün durum aktif bir görev almayı gerektiriyor.
Yüksek Seçim Kuruluna devlet başkanı olmak isteyen 30 kişi başvurdu. Ülkemiz için bunun fazla olduğunu düşünmüyor musunuz?
Aday olmak isteyenlerin sayısı 20’den fazla olduğunda, bu artık ülkede her şeyin normal olmadığına, istikrar olmadığına şahitlik ediyordur. Eğer bizim normal bir yaşamımız olsaydı, 30 kişi devlet başkanlığına istekli olur muydu? Bu benim çıkarımım değil, bilinen bir gerçek, insanlar hayal kırıklığına uğradı, onlar artık kimseye inanmıyor. Bir bakınız, bizler neye dönüştük? Zenginleşmek arzusu ve korku ile sürekli dalkavukluk yapan insanlar olduk. Ben bölüm başkanı olarak 7 bin ruble alıyorum, hemşireler ise 2’şer bin ruble. Bu parayla yaşamak mümkün mü?
Seçmenlere, sunmak istediğiniz programda neler var?
Şunu öneriyoruz: kendini haklı çıkarmayan devlet başkanlığı sistemini kaldırmak, parlamento ve çoğunluk sistemine geri dönmek. Bir yılda bürokrasi mekanizması için milyonlar harcıyoruz. Bu parayı üretim, iş yerleri kurma, emekli maaşlarının yükseltilmesi ve az gelirlilere yardım için ayıracağız. Aynı zamanda bazı görkemli kutlamalar için yapılan harcamaları da kısıtlamak lazım. Az gelirli aileler, işçi emeklileri ve sakatların tüm vergilerden muaf tutulmasını ve Osetya kahramanları ile çok çocuklu ailelerin vergilerinin yüzde 50 azaltılmasını düşünüyoruz.
Ekonomi için ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz?
Geleceğinin kurucusu Güney Osetya vatandaşının kendisi olmalı. Son zamanlarda nüfusumuz azalıyor. Kültür ve dilimiz yok ediliyor. Halk arasında öfke görülüyor. Savaşçı yazılmak için sıraya girmeğe artık yeter! Savaş beş gün sürdü ve üzerinden üç yıldan fazla geçti. Kendi ülkesinin inşaatı konusunda, halka güvenmek lazım. Davet edilen uzmanlar sadece bizim acımızdan yararlanmak için geldi. Kendi yetişmiş insanımıza güvenmeği öğrenmemiz lazım.
Ekonomiye gelince. Şüpheli tarım kompleksleri ve çiftlikler yerine çiftçilerin desteklenmesini öneriyoruz. Geleneksel hayvancılık ve sebzeciliği geliştirmek için fabrikaları yenilemeyi öneriyoruz.
Rusya-Güney Osetya ilişkileri nasıl gelişmeli?
Bağımsız, tanınan devlet potansiyelini ve RF’nin yardımını akıllıca kullanmamız, dünya arenasına sivil örgütler aracılığıyla girmemiz lazım. Ülkemi bağımsız bir devlet olarak görmek istiyorum, ancak sadece akılsız biri bunun Büyük Rusya’nın yardım ve desteği olmadan mümkün olacağını düşünebilir.
Programınızda gençlere nasıl bir rol veriliyor?
Gençlere bakalım, Güney Osetya’nın ortalama gencinin hayal sınırı OMON’a veya devlet güvenliğine girmek. Bu onların suçu değil, bizim bu çalışmaya alternatifimiz yok. Daha sonra onların çocukları yetişecek, onlar nereye gidecek? Gençlik hükümeti oluşturuldu. Orada çalışan gençlere bakıyorum, orada duyarlı geçler var. Gereken finans ve eylem özgürlüğünün sağlanması halinde onların ülkelerini ayağa kaldıracaklarını düşünüyorum.