Mahaçkale/Ajans Kafkas – Özel operasyonun küçük tanığı anne ve babasının nasıl öldürüldüğünü anlattı.
28 Aralık’ta dört küçük çocuk, Dağıstan’ın Kizilyurt bölgesi Çontaul köyündeki evlerinin ablukaya alınmasının ardından anne-babalarının öldürülmesi ile bir anda öksüz ve yetim kaldı. Güvenlik güçleri, öldürülen Rasul Kugiyev ve eşi Raisat Aysultanova’nın silahlı örgüt üyelerine aktif yardım yaptığını ve teslim ol çağrısına silahla karşılık verdiğini açıkladı. Ayrıca, evde yapılan incelemede Kalaşnikov ve 7,62 milimetre iki mermi, bir bomba ve 7,62 mm 8 kovan bulunduğu kaydedildi. İçişleri Bakanlığı çiftin herhangi bir suça katılıp katılmadıkları hakkında bir açıklamada bulunmazken, öldürülenlerin yakınları suçlamaların tamamen asılsız olduğunu ve olayın yargısız infazdan ibaret olduğunu belirtiyor.
Siloviklerin açıklamaları her operasyon sonunda tekrarlanan türden. Ancak bu olayda, dört küçük görgü tanığı bulunuyor. Bunlar sekiz yaşındaki Fatima, beş yaşındaki Süleyman, üç yaşındaki Farida ve üç aylık Abu-Bakr idi. Polis raporlarında, operasyon esnasında evde Kugiyev çiftinin çocukları olduğu hakkında bir kayıt yok.
Büyük kardeş Fatima, o gün yaşananları yakınlarına, öncelikle de amcası Salimgeri Guseynov’a anlattı. Guseynov, Rasul ve Riasat’ın direnişçilerle herhangi bir ilgisi olmadığından emin. Aile insan hakları örgütü ‘Savunma’ya başvurdu.
Salimgeri Guseynov’un Fatima’nın anlattıklarına dayanarak yazdığı dilekçede olayın 28 Aralık sabahı yaşandığını ifade ediyor.
Salimgeri Guseynov, “Rasul bir ses duydu ve bahçeye çıktı, ardından da silah sesi geldi. Raisat sokağa fırladı, bahçe kapısının önünde ölü olarak yatan kocasını buldu. Kadın eşinin başına çökmüşken birkaç metre ötedeki silahlı adamlar ona da ateş edip öldürdüler. Projektörler çocukların üzerine geldiğinde, korktular ve odaya kaçtılar, bir daha da çıkmadılar” dedi.
Olayın ardından aile ve yakınları evin etrafında toplandı. Salimgeri Guseynov’un ifadesine göre, tüm bunlara rağmen çocukları evden 12:30’a kadar çıkaramadılar: “Rasul’un kardeşlerinden Alik, video kamera yerleştirilen kaskla içeri girip, askerlere tüm evi gösterdikten sonra askerler içeri girdi ve çocuklardan başka kimsenin olmadığına ikna oldu. Ancak tüm bu prosedürden sonra çocukları evden çıkardılar”.
Guseynov, Fatima’nın tüm operasyon boyunca kendileri ile irtibatta olduğunu ve dayanıklı bir tavır sergilediğini söylüyor: “11 gibi bana, amca bizi buradan çıkarın dedi. En küçük kardeşlerinin açlıktan ağladığını anlattı. Bebeği susturmak için biberona su koyup verdi. Olayın ardından, birkaç gün sonra Fatima kalbinden rahatsızlandı, hastaneye götürdük, henüz elimizde bir teşhis yok. Diğer çocuklar olayın etkisinden çıkmaya çalışıyor” dedi.
İnsan hakları savunucularına verilen başvuru dilekçesinde ayrıca şu ifadelere yer veriliyor: “Kuşatmanın kaldırılmasından sonra eve girenlerin ilk gördüğü şey askerlerin içki şişeleri ile kutlama yaptıkları masa ve içinde hiçbir yiyeceğin kalmadığı buzdolabı. Bunun dışında evde 300 bin ruble kadar para vardı, o da yok. Tüm odalarda ateş edilmiş, mermi izleri var. Çocukların olduğu odada bile gelişi güzel ateş açmışlar”. KVKZWB/ÖZ/YA