Mahaçkale/Ajans Kafkas – Kuzey Kafkasya İslami Araştırmalar Merkezi uzmanı Ruslan Gereyev, 27 Ekim’de işlenen şeyh Sirajudin İsrafilov (Hurikski) cinayetinin, Dağıstan’ın güneyinde yükselen gerilim üzerine ciddi şekilde düşünmeye zorladığı görüşünde. Gereyev’in bölgedeki durumla ilgili endişeleri başka Rusyalı uzmanlar tarafından da paylaşıyor.
Dağıstan Cumhuriyeti Gençlik Gözlem Grubu Başkanı, Kuzey Kafkasya İslami Araştırmalar Merkezi uzmanı Ruslan Gereyev, şeyh Hurikski cinayetinin ardında Dağıstan’ın güneyindeki durumu kontrolünde tutan bazı güçlerin olduğunu ifade etti.
Gereyev “Şeyh Hurikski cinayeti Dağıstan’da düzenli olarak meydana gelen cinayetler zincirinin son halkası. Herkes sadece şunu soruyor: sonraki kim? Güney Dağıstan, Sovyetski köyündeki olaylara kadar ülkenin en sakin bölgesi idi. Hurikski cinayeti ne anlama geliyor? Bu, bazı güçlerin Dağıstan’ın güneyindeki durumu kontrol ettiği anlamına geliyor. Devlet sorunu çözmek için hiçbir şey yapmıyor. Onlar sadece her gün şu veya bu toplum adamının cinayeti dolayısıyla üzüntülerini dile getiriyorlar” şeklinde konuştu.
Rusya Bilimler Akademisi Medeniyet ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi Kafkasya Bölüm Başkanı Enver Kisriyev, Sirajudin Huriksi cinayetinin Dağıstan’ın modern tarihinde öldürülen ilk sufi şeyhi olduğunu hatırlattı.
Kisriyev “Dağıstan’da 23 Sufi şeyhi var. Dağıstan’ın modern tarihinde hiçbir sufi şeyhi cinayete hedef olmamıştı. Cami imamları, çeşitli seviyelerdeki din adamları öldürüldü ama herhangi bir şeyh öldürülmemişti. Bu bir ilk. Bu yüzden Huriksi cinayetinin ülkede nasıl bir etki yaratacağını kestirmek zor” dedi.
Kisriyev’in ifadesine göre, şeyh Hurikski’nin en az 10 bin müridi vardı. Kisriyev, ülkedeki 23 şeyhin Avar, Dargin ve Kumıklardan oluştuğunu, yalnız Hurikski’nin Lezgi olduğunu ve bunun Lezginler için büyük bir kayıp olduğunu kaydetti.
Yönetimi Huriksi cinayetini işleyenleri bulmaya çağıran Kisriyev, “Bu suçla ilgili birilerinin öldürülüp daha sonra fail olarak ilan edilmelerini değil, gerçek faillerinin bulunması için çağrıda bulunuyorum” dedi.