Mahaçkale/Ajans Kafkas – İnançları nedeniyle sürekli polis baskısına maruz kalan Dağıstanlı vatandaşlar, polisin kanunsuz eylemlerine isyan ediyor.
Dagestanskoye Ogni şehrinden 20 yaşındaki Nurullah Abdullayev, polisin dindar vatandaşlara yönelik tavrını şu sözlerle anlatıyor: “Namaz kılmaya, İslami kanunlara uymaya başladıysan, artık polisi bekleyebilirsin. Onlar gelir ve kanunsuz sorgulamalara, fotoğrafını çekmeye, parmak izini almaya, izinsiz aramalara, işkenceye, gözaltına alacakları kişinin üzerine silah bırakmaya başlarlar. Müslümanlar sürekli taciz ediliyor ve rahat bırakılmak için rüşvet vermeye zorlanıyorlar. 24 Nisan’da 51 yaşındaki Seyfullah Babayev’i gözaltına aldılar, dövdüler, üzerine silah bıraktılar ve rüşvet aldıktan sonra serbest bıraktılar”.
Benzer olayları bizzat kendisinin de tecrübe ettiğini ifade eden Abdullayev, “Namaz kılmaya ve sakal bırakmaya başlamamla polislerin ziyaretleri de başladı. Anneme, yeni görünüşümü beğenmediklerini söylediler. Sadece vahhabilerin benim gibi davrandığını, daha sonra bizim gibilerin ya direnişçilere katıldığını ya da direnişçilere yardım ettiklerini söylediler” dedi.
Abdullayev’in annesi Bagdagül Abdullayeva da “Derbent şehrinde hemşire olarak çalışıyorum. Polisler hastane başhekimini de ziyaret ettiler. Ona, oğlumun vahhabi olduğunu söylediler. Daha sonra başhekim beni yanına çağırdı. Oğlumun sadece namaz kıldığını kötü bir şey yapmadığını açıkladım. Tabi ki polislerin işyerime gelmiş olması hoşuma gitmedi” açıklamasında bulundu.
Mahaçkale sakinlerinden Ruslan Orucev de Abdullayev ve annesinin ifadelerini doğruluyor. Orucev “Rostov-na-Donu’dan Dağıstan’a helal sucuk tedarik ediyorum. Dagestanskoye Ogni’den müşterilerim var. Şehre girer girmez polisler beni sakalımdan ötürü durdurdu. Üzerimi aradılar, emniyete götürdüler, fotoğrafımı çekip parmak izimi aldılar ve ‘vahhabi’ listelerine eklediler. Ben eski polisim, Rostov-na-Donu’da çalıştım, orada kimse namaz kılmama engel olmadı, hiç kimse dış görünüşümü sorgulamadı” dedi.
Mart sonunda Dağıstan Müftüsü Ahmed Abdullayev, vatandaşlardan sakallı erkekleri ve başörtülü kadınları vahhabi olarak görmekten vazgeçmelerini isterken, siloviklere de zanlılara yönelik şiddet uygulamamalarına son verme çağrısında bulunmuştu. Geçtiğimiz günlerde ise başkent Mahaçkale’nin merkez camiinde farklı İslami grup temsilcileri geniş katılımlı bir toplantıda bir araya geldiler. Toplantının en önemli gündemi, devlet tarafından ‘geleneksel’ çizgi dışında görülen Müslümanların ‘vahhabi’ veya ‘selefi’ olarak hedef gösterilmesi ve silovik baskısına maruz kalmaları idi. KU/ÖZ/YA