Vahşi Tugay ve Nemtsov cinayeti

1917’de Rusya İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından komünistler SSCB’nın ilk taşlarını Sankt-Petersburg’ta döşemeye başladılar. Bu dönemde, tarihçilerin Kafkasyalılardan kurulup 1. Dünya Savaşı’nda büyük rol oynadığını yazdıkları Vahşi Tümen, Rus Çarını kurtarmak için çıktığı yoldan geri döndü. 

 

Daha doğrusu Vahşi Tümen, yaşanan olayların Rusların iç meselesi olduğunu kabul etti ve Tümen  askerleri sadakatine yemin ettikleri Çarın tahttan çekildiğini de duyunca silahları ile Kafkasya’ya döndü.

 

Bugünlerde, ilan edilmemiş olsa da üçüncü dünya savaşının başladığını ve sürdüğünü iddia edenler hayli çok. Vahşi Tugay’da tam bu dönemde yeni cephelere sevk ediliyor. Rusya, Batı’nın uyguladığı yaptırımların etkisiyle zor zamanlar geçirirken, içeriden ve dışarıdan Çar Putin’i devirmeye çalışan güçler ortak Leninlerini (Nemtsov) buldular. 

 

Yeni Lenin (Nemtsov) Putin karşıtı olan bütün güçlerin ortak lideri olabilecek nitelikteydi. Yeltsin ailesine yakın, liberal demokrat ve Rusya’nın bütünlüğünü savunacak olan siyasetçi, Kırım’ın ilhakını dahi kabullenmişti. Batı, Nemtsov’u eskiden beri tanıyor ve destekliyordu. Yani Nemtsov Batının isteklerine duyarlı olacaktı. ABD’ye Esed konusunda istediğini verecek, Ukrayna konusunda Kırım üzerine uzun pazarlıklar yapacak siyasetçiydi.

 

1917’de olduğu gibi olmasa da Kremlin koridorlarında ihtilaf hazırlıkları da yapıldı. Putin’i istifaya zorlamak için kitlesel eylem hazırlıkları son aşamaya ulaştığında  ortaya Vahşi Tugay çıktı. Kimsenin beklemediği bir güç olarak ortaya çıkan tugayın askerleri, sadece yurt dışındaki Kafkasyalı ayrılıkçı liderleri öldürmekle  yetinmeyeceklerini gösterdiler.

 

Kolektif Lenin (Nemtsov) Moskova’nın ortasında Vahşice katledildi. Bütün hazırlıklar boşa gitti. Hazırlığı yapanlar çıldırdı ve onların arkasında olan generaller düğmeye bastı. Cinayetten kısa bir süre sonra, sıcağı sıcağına “Yeni Lenin”i vuranlar yakalanırken Vahşi Tugay’ın dağıtılması da an meselesiydi. Vahşi Tugay’ın başında olan Kafkasya Valilerden bir tanesi de bu süreçte “toz” edilecekti. Ancak Çar Putin tahtını kurtaran Kafkasyalı Valiyi bütün gücü ile korudu.

 

Merkez medyada yer almayan iddialara göre durum 3. Rus-Çeçen savaşını fitilleyecek kadar ileri gitmişti. Son 5 yılda görülmemiş olaylar yaşandı. Hankala’dan çıkan askerler Çeçenistan’da bir köyü kuşattı, istedikleri yapılmadığı takdirde geniş çaplı operasyon yapacaklarını ilan ettiler. Bunun karşılığında askerlere “gücünüz yetiyorsa deneyin” mesajı verildi. Sonuçta askerler Hankala’ya geri döndü.  Görünen o ki, askeri güçleri yetse de kararlılıkları yeterli olmadı.

 

Sonuç, Putin’in tahtını, Putin’in 20.000 askeri korumuş oldu. Yaşananların sonuçlarını kestirmek şimdilik oldukça zor.  Ancak şu kesin ki, Putin’i koruyan 20.000 askerin başındaki Vali, yani Neo-Vahşi Tümen’in lideri, yeni kurulan Çarlığın önemli isimlerinden biri.

 

Tahtın korunması zor ve günü birlik bir iş olmadığına göre, Çeçenya’da kurulacak Rusya’nın teknoloji ve donanım olarak en gelişmiş “özel asker eğitim üssü”, Putin’i koruyan 20.000 askerin içerisinden seçilen en iyilerin Ürdün’de özel birliklerle yarışmaya gönderilmesi ve Ukrayna’da Neo-Vahşi Tümen’in askerlerinin ön plana çıkması, Tugay’ın rolünü küçümsememek gerektiğini ortaya koyuyor.

 

Nemtsov ve arkadaşları Neo-Vahşi Tümen’i hesaba katmamışlardı. Yaptıkları hata, Rusya’nın yeni lideri olacak kişiyi hayatından etti.

 

Mansur Vaynah