Benjamin Bidder ve Christina Hebel Der Spiegel için binlerce Çeçen’in Almanya’ya kaçış umudunu yazdı.
2013’ün ilk on ayında Çeçenya’dan 14 bin kişi Almanya’ya sığınma talebinde bulundu. Bu rakam geçen yılın göstergelerinden yedi kat fazla. Alman gazeteciler, ikinci Çeçenya savaşının bitişinin üzerinden on yıl geçmiş olmasına rağmen Çeçenlerin çoğunluğunun ülkelerini çıkışı olmayan bir yolda gördüklerinin altını çiziyor.
Çeçenya’ya Kadirov’un sert yönetimi ve ölüm sessizliği hakim. Berlin’de yaşayan eski Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti devlet başkanı yardımcısı Said-Hasan Abumuslimov’un ifadesiyle “gökdelenlerin ve cami fıskiyelerinin ışıltısı, Kadirov’un kural tanımaz korku rejiminden doğan umutsuzluğu gizleyemiyor”.
Bu umutsuz Çeçenlerden altısı neden ülkelerini terk etmeye karar verdiklerini Bidder ve Hebel’e anlatmayı kabul etti, tabi ki gerçek adlarının kullanılmaması şartıyla.
Tek başına üç çocuk büyüten Asya, terör eylemi organize etmekle suçlanan oğlu Yusup serbest kalır kalmaz Almanya’ya gitmeyi düşünüyor: “Başlangıçta gerçeklerin açığa çıkacağını düşündük. Fakat Yusup’u sorgulayan polisler bahçeye patlayıcıyı kendileri koydular. Kardeşinin başına silah dayayıp ağabeyi aleyhinde ifade vermesini istediler”.
Almanya’ya sığınan bir başka Çeçen, polislerin istediği belgeyi imzalayana kadar üç gün boyunca plastik poşet yakılarak işkence gördüğünü, tekmelerle ve şişelerle dövüldüğünü anlatıyor.
30 yaşındaki Adam da artık Almanya’da. Amcasına ait Kalaşnikofu sakladığı için bir süre hapiste yattığını söylüyor: “Amcam hiç de radikal İslamcı biri falan değildi. Sadece Dudayev yanlısıydı”. Adam elektrik şokuyla işkence gördü. Daha sonra adının ‘ölüm listesinde’ olduğunu öğrendikten sonra Avrupa’ya gitmeye karar verdi.
Gazetecilere konuşmayı kabul eden bir diğer Çeçen’in hikayesi ise Adam’dan tamamen farklı. Şöyle söylüyor: “Kadirov’un özel polis birliğinde kariyer yaptım, paramız ve gücümüz vardı. Sonra bir gün Ramzan’ın yok edilmemiz için emir verdiğini öğrendim, sebebini hala bilmiyorum”. Şimdi bu eski polis ailesi ile birlikte Almanya’ya kaçmaya hazırlanıyor.
İki kızı ve eşiyle birlikte ‘Alman doktorların eşine protez ayak takacakları’ umuduyla gelen 25 yaşındaki vasıfsız işçi Arbi de Almanya’da bulundu. Ne var ki sonra sınır dışı edildi. Almanya ziyareti genç adama, eski Cigulisi ve elindeki tüm inşaat malzemelerini satıp kazandığı beş bin avroya mal oldu. Bin beş yüz avro da pasaport almak için rüşvet vermek zorunda kaldı.
Altıncı Çeçen ise öldürülen bir polis amirine yakın yaşadığı için ülkeyi terk etmek mecburiyetinde kaldı: “Olayın ardından birçok genç tutuklandı. Beni de aldılar. Hiç alakam olmadığı halde katilin adını söylememi istediler. Bazılarını itirafa zorladılar”
AjansKafkas