Çeçenya: 2018’de neler oldu, 2019’da neler bekleniyor
Çeçenya’nın gündemi 2004’ten itibaren çok farklı değil. Burada öne çıkan isim Çeçenya’yı yöneten Ramzan Kadirov. Çeçenya’da ne oluyorsa olayların merkezinde Kadirov veya onun ekibi var. Fakat Çeçenya açısından 2018 yılındaki en önemli olaylar İnguşetya ile yapılan sınır anlaşması, Çeçenya’ya Kremlin tarafından petrol kuyuların devredilmesi (ÇeçenNefteHimProm şirketi), Yusup Temirhanov’un cenaze töreni, insan hakları aktivisti Oyub Titiyev’in devam eden mahkemesi ve DAEŞ saldırıları oldu. Çeçenya’da yerleşik olarak bulunan Rusya Federasyonu’na bağlı Ulusal Ordu Birlikleri’nin Suriye’deki görevlendirmesi ise bir nebze de olsa yankı uyandırdı.
Çeçenya’da 9 Ocak 2018 yılında Kurçaloy ilçesinden ayrılıp Grozni’ye gitmek için yola çıkan oyup Titiyev şehir çıkışında trafik polisleri tarafından durduruldu. Kontrol esnasında Titiyev’in arabasında polisler kenevir paketi buldu. Kenevirin bulunma süreci ve tutuklanma süreci sorgulanmaya başlanan Titiyev’in, keneviri arabasına polisler tarafından konulduğunu iddia etmesi tartışmanın yönünü değiştirdi. Titiyev kendisine uygulanan bu haksızlığa karşı adres göstermezken Titiyev’in Grozni ofis yöneticisi olduğu Memorial isimli sivil toplum kuruluşu Oyub Titiyev’i siyasi tutsak ilan etti. Böylece Moskova merkezli insan hakları savunucu örgütler ile Kadirov arasında yaşanan savaşın yeni mağduru Oyub Titiyev oldu. Daha önce Moskova’da ve Çeçenya’da öldürülen insan hakları savunucularının sorumlusu Kadirov olduğu iddia edilmişti. Bu cinayetlerin tetikçileri bulunmuş ve hüküm giymiş olmasına rağmen Kadirov’a karşı mahkemece veya güvenlik güçleri tarafından herhangi bir suçlama yapılmadı. Ayrıca Çeçenya, İnguşetya ve Dağıstan’da çalışan insan hakları savunucu örgütlerin ofisleri daha önce yakılmıştı, bu olayları araştıran gazeteciler ise Çeçenya ve İnguşetya arasındaki bölgede minibüsleri yakılarak darp edildi. Bu gelişmelerden sonra Kadirov ve ekibi ile birlikte liberal basın ve insan hakları savunucusu örgütler arasında resmen hibrit bir savaş başlamış oldu. Oyub Titiyev bu savaşın Kadirov karşıtı cephesinde yer aldı. Ancak basın ve STK’lara sert güç her geçen gün arttı. Kadirov tarafından da kayıpların yaşandığı bu savaşta, liberal basının Kadirov’a karşı yürüttüğü propagandaya karşı Çeçenlerin dini ve kültürel değerlerine saldırıların olmasından dolayı batıda yaşayan Rusya’ya muhalif olan Çeçenler Kadirov’un tarafında saf tuttu. Liberal basın ile insan hakları savunucuları Kadirov’un imajına ağır darbeler indirirken aynı zamanda Kadirov’un Batı tarafından uygulanan yaptırımlara maruz kalmasına da sebep olduğu söylenebilir.
Çeçenya’da insan haklarına gelince öne çıkan başka bir mesele ise “af dileme” adeti. Bu adet aslında Kuzey Kafkasya’da ve Çeçenya’da tamamen yeni bir uygulama. Çeçenya’nın var olan yönetimi ile ortaya çıkan af dileme adeti 2018’de de devam etti. Yıl içerisinde Çeçenya’da yerel hükümeti eleştiren veya yerel yönetimleri Kadirov’a şikayet edenler söylediklerinden pişman olduklarını ÇGTRK TV ekranlarında dile getirmek zorunda kaldılar. Çeçenya dışında davranışları ile yanlış yapanlar da bu tarz muamele gördü. Mesela Moskova’da metro da seyahat eden bir Çeçen genç alkolün etkisi ile Rus gençlerin üzerine elindeki içeceği dökmüştü. Bu davranışı sosyal medyaya düşer düşmez Çeçenya’ya geri çağrılan genç ÇGTRK TV’ye çıkarılarak Ruslardan ve Çeçenlerden özür diledikten sonra Grozni sokaklarını temizlemek üzere kamu şirketinde istihdam edildi. Başka bir örnek ise 2017 yılında Şali şehrinde çektiği bir video yüzünden özür dilemek zorunda kalan Argun sakini tutuklandığı dönem maruz kaldığı işkencelerden dolayı hastalanmış ve 2018 yılının son aylarında hayatını kaybetmişti. Kalp krizinden öldüğü iddia edilen şahsın ölüm haberi sosyal medyada hızla yayılınca merhumun eşi ÇGTRK TV’ye çıkarak acılı olan ailelerinin rahat bırakılmasını söylemişti muhalif basına ve sosyal medya fenomenlerine. Bu tarz olayların fazlasıyla yaşanmasından dolayı sürekli basın tarafından eleştirilen Kadirov yönetimi adına konuşan Bakan Djambulat Umarov yakında ÇGTRK TV’de özür dileme yayını kategorisini açacaklarını belirtmişti. Bu açıklamaya ÇGTRK TV tarafından yalanlansa da ulusal ve uluslararası basına duyurulmuş oldu.
İnsan hakları konusunda geçerlilik sınavında yeterli puan alamayan Kadirov yönetimi bunu farklı yollardan telafi etmeye çalıştı. Irak ve Suriye topraklarına hicret eden DAEŞ’li ailelerin hayatta kalan çocuk ve kadınlarını geri getiren Kadirov, Rus istihbaratın bu işe karşı çıkmasına rağmen geri getirmeleri durdurmadı. Putin’in onayı olduğunun altını çizerek devam ettirdiği bu kurtarma operasyonun zorlaşması sonucu 2018 yılında toplam 100’e yakın çocuk ve kadını kurtarılabildi.
Uluslararası insan hakları savunucusu kuruluşların raporlarına göre binleri aşan sayısı olan DAEŞ’li kadın ve çocukların Rus vatandaşı olanların sonuncusu ülkeye dönene kadar bu politikanın devam ettirileceği Kadirov tarafından ilan edilmişti. Çeçenya’da ve Kafkasya geneli kadın ve çocuklara duyulan hassasiyet sebebiyle Kadirov bölgenin biraz da olsa pozitif algılanmasına sebep oldu.
Çeçenya’da savaş dönemi tutuklanan veya Rusya’da polis baskısına maruz kalan Çeçenlere de sahip çıkan Kadirov insan hakları konusunda denge sağlamaya da çalışıyor. Kendisine karşı yapılan her türlü muhalefeti affetmeyen Kadirov yönetimi, federal merkeze karşı Çeçenleri savunmayı da ihmal etmiyor. Yusup Temirhanov meselesinde avukatından, hapishaneye kadar olayı takip eden Kadirov, Temirhanov’un cenazesine de sahip çıktı. Fakat cenaze töreninde hiç beklemediği halkın tepkisiyle karşılaşan Kadirov yönetimi olayı federal merkezin gözünde hafifletmek için ilk başta cenazeye gelen kalabalığı azaltmaya yönelik adımlar attı. Bununla birlikte Kadirov, Temirhanov’un Budanov’u öldürmediğini ve suçsuz yere hapiste yattığını ÇGTRK TV ekranından halka duyurmaya çalıştı. Bu çabaları halkı cenaze törenine gitmekten alıkoymadı ancak açıklamalar federal basında oldukça geniş bir şekilde yer aldı. Kadirov aslında bu üslubuyla sahip çıktığı Budanov’u, kendisinin öldürttüğü yönündeki suçlamalardan çekindiğini belli etmiş oldu. Bu tarz suçlamalar Kadirov ve Rus askerleri arasında çok daha derin çatışmalara sebep olacaktı. Rusya’da liberaller ve FSB tarafından sürekli baskıya maruz kalan Kadirov için bu tarz bir suçlama Putin’in gözünden düşmesine sebep olabilirdi.
Yusup Temirhanov’un cenazesi Kuzey Kafkasya’da Çeçenya savaşlarından bugüne dek ilk sivil itaatsizlik eylemi olarak kayıtlara geçti. Halk yatay iletişimi kullanarak örgütlendi ve en baskın yönetimin olduğu bir bölgede itaatsizlik eylemi gerçekleştirdi. İlk başta Çeçenya genelinde açılan avlu kapıları ile cenaze töreninin milli bir cenaze töreni olduğu mesajını veren Çeçenler, Yusup’un naaşını Grozni havalimanından baba ocağı olan Geldagen köye kadar uzanan kalabalık bir zincirle karşıladı. Naaşı Çeçenya yerel Parlamento Başkanı Magomed Daudov ve ailesi tarafından uçaktan alınan Yusup Temirhanov, yol boyunca halkın saygısıyla uğurlandı. Geldagen köyü ise Çeçenya’nın tarihinde nadir görülen cenaze törenlerinden birine ev sahipliği yaptı. Yusup sadece Çeçenleri değil bütün Kuzey Kafkasya Müslümanlarını birleştirdi. Dağıstan ve İnguşetya’dan ulusal bayraklarıyla gelen genç kafilelerin yanında Çerkes, Balkar ve Karaçaylardan oluşan Müslümanların cenazeye ve baş sağlığına gelmesine neden oldu. Önde gelen bütün Kuzey Kafkasya Müslümanlarının sosyal medya hesapları da Yusup’un ailesine başsağlığı dileklerini iletti. Böylece Rusların ve Kadirov’un kontrolünde olmayan Rusya’ya karşı sert bir mesaj taşıyan cenaze töreni Kafkasya’da Rusya’nın yaptıklarının unutulmadığı mesajını da iletmiş oldu. Bugün bölgede savaş olmuyorsa Rusya’nın güçlü olmasından değil bölgede yaşayan halkın bunu istemediğinden mesajı Kremlin’e bu sayede iletildi. Yaşanan süreçten sonra Kuzey Kafkasya’daki olağanüstü tartışmalar Kremlin tarafından bu mesajın alındığının bir göstergesi olarak anlaşılabilir.
Çeçenya açısından 2018 yılında yaşanan bir diğer gelişme Çeçenya ve İnguşetya arasında imzalanan sınır anlaşması oldu. Söz konusu anlaşma İnguşetya’da geniş protestolara neden olurken Çeçenya da ise sakin karşılandı. Çeçen halkının çoğunluk olarak İnguşetya ile yapılan anlaşmayı “adalet yerini buldu” olarak algılaması kitlesel bir eylemin de gerçekleşmesini engelledi. Söz konusu anlaşmaya İnguş halkının hassasiyetle yaklaşması, Çeçenlerin ise kardeş İnguşları kışkırtmamak ve yanlış anlaşılmaları önlemek için olgunlukla takip etmesi Çeçenya açısından çatışmaların da önünü aldı. Sosyal medyada aktif olan Çeçenler ise genel olarak Rusya sınırları dışında yaşayan ve Kadirov’a muhalif olanlardı. İnguşetya ile yaşanan sınır tartışması Avrupa’da yaşayan İçkerya yanlısı Çeçenler ile İnguş aktivistler ve İnguşların hedef aldığı Kadirov arasında yaşandı. Bu tartışmada İçkeryacıların açıkça Kadirov’u savunmasa da onun tarafını tutması İnguş aktivistler ile İçkeryacılar arasında daha önce olan işbirliğini bitirmiş oldu. Kadirov bu anlaşma ile hem halkın desteğini hem muhalif İçkeryacıların desteğini hem de Çeçenya için toprak kazanımı sağladı. Londra’da yaşayan İçkerya Başbakanı Ahmet Zakayev anlaşma sonrası ABD menşeli basına yaptığı açıklamada Kadirov’un mağdur olduğunu ve Rusya’nın Kadirov’u kullandığını belirtti. Hatta Rus askeri çevrelerin Kadirov’u devirmek ve üçüncü Çeçen savaşını başlatmak için adeta kadeh kaldırdıklarını iddia etti.
Ahmet Zakayev’in bu açıklaması istemeyerek de olsa bir noktada Kadirov’a destek mesajı olarak da algılandı. Sınır anlaşması ile sözde toprak kazanımı elde eden Kadirov’a Çeçen Neftehim Prom petrol şirketinin devredilmesi Kadirov’un pozisyonunu Çeçenya’da daha da güçlendirdi. Uzmanlar, Kremlin Kadirov’a tarihte Çeçenya’yı yöneten hiçbir Çeçen’e yapılmayan muamele yapıyor diyerek Kadirov’un eline bütün Çeçenya petrol rezervlerinin verildiğini iddia ediyor. Fakat TASS’ın söz konusu devir sonrasında yaptığı habere göre Kadirov’a şimdilik petrol kuyularının bulunduğu arazilere sahip olan şirketin devredildiği belirtilmekte. Asıl petrol işletmesi halen Rus petrol devi olan ROSNEFT’e ait. Çeçenya’ya devredilen Çeçen Neftehim Prom şirketi ise arazi sahibi olarak bu arazilerin kiralamasını yapmakta ve kiralamadan cüzi miktarda gelire sahip. Çeçen Neftehim Prom şirketi işletilmeyen kuyulara sahip olduğu için Çeçenya yönetiminin buraya yatırım yaparak gelir elde etme ihtimalinin yüksek olduğu da TASS haberinde ayrıca belirtilmekte. İnguşetya’daki sınır anlaşmasına karşı çıkan muhalif aktivistler ise Çeçen yönetimine devredilen toprakların zengin petrol yatakları olan araziler olduğunu iddia ederek söz konusu anlaşmanın Kadirov tarafından lobi edildiğini ileri sürmekteler.
Bir diğer önemli konu Çeçenya’da DAEŞ saldırılarının artması ve saldırganların yaş oranlarında görülen düşüş. 2018 yılında Kavkaz-Uzel’in verilerine göre Çeçenya’da 11’den fazla saldırı oldu. 2017 yılında 8 saldırı, 2016 yılında ise 6 saldırı olduğunu yazan Kavkaz-Uzel.eu 2018 yılında artış olduğunun dikkatle altını çizmekte. Çeçenya’da 20 Ağustos 2018 tarihinde yaşanan saldırıyı yapan DAEŞ mensubu gençlerin yaşları 11-17 arasında. 17 Ekim 2018’de Grozni girişinde bulunan kontrol noktasına sızmaya çalışan kadın saldırgan ise Dağıstan kökenliydi. Güvenlik güçlerine zarar veremeyen bu saldırı Karina Spiridonova’nın infazı ile sonuçlanmıştı. Yerel güvenlik güçlerine yönelik yapılan bu saldırılar aslında Suriye ve Irak’tan tahliye edilmeye çalışılan kadın ve çocukların ana vatanlarına dönüşünü baltalamaya yönelikti. FSB bu saldırıların gölgesinde Kadirov’un yaptığı tahliye operasyonlarının ülke güvenliği için tehlike arz ettiğini doğrudan FSB Başkanı Bortnikov’un ağzından telaffuz etmiş oldu. Fakat Kadirov yönetimi tahliye operasyonlarına devam etmekte kararlı.
2018 yılı Çeçenya’da DAEŞ saldırıları ve komşularla olan toprak kavgalarını öne çıkarmış olsa da ekonomiye ve yatırımlara bu olayların pek de yansıması olmadı. 2018 yılında Çeçenya’ya gelen turist sayısı artış göstermeye devam etti. Ayrıca Çeçenya’da 2018 yılında Dünya Futbol Şampiyonası maçları yapılmasa bile Mısır milli futbol takımı ağırlanmış oldu. Devam eden Ahmat Tower inşaatın yanında Gazprom’un kurduğu doğalgaz elektrik santralinin ilk aşaması da hizmete girdi. İnşaat sektörü OSB’nin kısmi açılışı yapıldı ve Şali’de yapılan Şali City projesi de bitirildi. Bunun yanında birçok yatırım projesi Çeçenya federal merkezden aldığı finansal yardım ile ayakta kalabildi. 2018 ve takip eden 2019 yılında Çeçenya bütçesi yüzde seksenlere varan merkez desteği ile oluşmaktadır.
Kaynak: 2018 Kafkasya Raporu – Ajans Kafkas