Vahhabi paranoyasına dikkat!

Moskova/Ajans Kafkas – İnsan hakları izleme örgütü Moskova Helsinki Grubu’nun başkanı Lüdmila Alekseyeva, özellikle İnguşetya ve Dağıstan’da yönetimin geleneksel düşünce tarzının dışına çıkan insanlara yönelik baskı ve şiddet politikasına ‘hukuk dışı’ diye çıkıştı.

Alekseyeva, Kuzey Kafkasya’da farklı düşünen ya da yaşanan Müslümanların basitçe ‘Vahhabi’ olarak katergorize edildiğini, kaldı ki böyle olsalar bile şiddete başvurmadıkları müddetçe cezalandırılamayacağını kaydetti.

Kuzey Kafkasya’daki incelemelerini tamamladıktan sonra Moskova’ya dönen Alekseyva “Dağıstan ve İnguşetya’da ‘geleneksel İslam’ takipçileri olmayan vatandaşların takip edilme problemi çok ciddi. Anladığım kadarıyla sadece vahhabilere karşı istihbarat savaşı yok; Çoğu zaman bazı İslam hiyerarşileri, istihbaratı şu veya bu şekilde başka hiyerarşiler üzerinde kendi üstünlüklerini sağlamak için kullanıyor” dedi.

Rusya Federasyonu’nda insanların bağlı oldukları inanca göre terörle suçlanmasının yaygın bir uygulamaya dönüştüğünü belirten Alekseyeva, “Vahhabileri değil dinine bağlı olmaksızın teröre karışanları yakalamak lazım. Dini esasa göre suçlamak yasadışı. Bu hem Rusya anayasasına hem uluslararası hukuka aykırı” diye konuştu. Alekseyeva “Vahhabizm de diğerleri gibi İslam’da bir akım. Vahhabizmi yaşayanlar arasında galiba halifeliğin oluşturulmasını hayal edenler var. Onlar bunu sadece dini literatürü yaygınlaştırmak suretiyle barışçıl eylemlerde ifade ediyorlar. Bu yüzden onlara dokunmamalı. Anayasamız inanç özgürlüğünü garanti ediyor” diye ekledi. Alekseyeva gözlemlerini şöyle aktardı: “Terörizmle mücadele şubelerinde Müslümanların gidebileceği camilerin listeleri oluşturuluyor. Eğer herhangi bir ihtiyar sıkça namaz kılmak için Vahhabi camisine gidiyorsa o gözaltına alınabilir ve terörizmle suçlanabilir. Bu tür suçlamalarla ilgili davaları inceleyen mahkemeler teolojik argümanlar temeline dayanarak suçlama kararını veriyor.”

Alekseyava ayrıca tutuklanan insanların kendi bölgeleri dışındaki cezaevlerine götürülmesini de eleştirdi. “Bu tür tutuklular evlerinde uzakta insani olmayan şartlarda tutuluyor, işkencelere maruz kalıyor, birçoğu ölüyor veya sakat kalıyor” diyen Alekseyeva “Moskova’da bana birkaç gencin annesi geldi. Benden çoğu 10-15 yıl hapis cezası almış olan oğullarının cezalarının azaltılması değil cezalarını çekmek için kendi bölgelerindeki hapislere nakledilmesini istediler.  Rusya’nın diğer bölgelerindeki hapislerde şartlar insani değil” diye konuştu.
Bu taleplerin karşılanması için gerekiyorsa Kuzey Kafkasya’da yeni hapishaneler açılabileceğini belirten Lüdmila Alekseyeva “Terörizmden suçlananlar gördüm. Onlar gerçekten terörist miydi bilmiyorum ama şu izlenime kapıldım: Onlar arasında suçlu olanlar varsa da sayıları azdı. Problem şu ki, Müslüman cumhuriyetlerdeki 15-45 yaş arası genç erkekler bugün risk bölgesinde. Onlardan her biri terörizmle suçlanabilir ve hapse atılabilir” dedi.
İnguşetya Devlet Başkanı Yunusbek Yevkurov da 2009’da ülkenin kendi hapishanesini açması için gayret göstereceklerini söylemişti. Yevkurov, suçlu olsun ya da olmasın tutukluların yakınlarının uzaktaki hapishanelere ziyaret için gidip gelmelerinin ağır bir yük olduğuna dikkat çekmişti. KU/ÖZ/FT