Rusya, Kafkasya’da oyunun kurallarını yeniden yazma oyununda her gün yeni perdeler açıyor. Abhaz ve Osetlere karşı ‘değişmez’ diye bilinen Gürcistan tehdidini ağustos savaşıyla betrataf edip Abhazya ve Güney Osetya’ya bağımsız devletler olarak tanıması bir başlangıçtı. Bugün işin geldiği nokta ise şu; Rusya, Kafkasya’nın güneyinde yeni ‘de facto’ sınırlar oluşturuyor.
Son gelişmeden başlarsak; Abhazya ile Gürcistan arasındaki her iki taraftan 12’şer km derinliğindeki tampon bölgede 1993’den beri ateşkesi denetleyen BM Gürcistan Gözlemci Gücü’ne (UNOMIG) BM Günvenlik Konseyi’nde Rus vetosuyla Kafkasya’dan çıkış bileti kesilmesi oldu. Hemen belirtelim, bu Abhazya’nın arzu ettiği bir sonuçtu. Çünkü Sohum yönetimi özellikle Rusya ve Nikaragua’nın tanınmasına mazhar olduktan sonra ‘Gürcistan’ın toprak bütünlüğü’ vurgusunun yapıldığı herhangi bir BM kararını kabullenmeyeceğini söylüyordu. Rusya’nın niyetlerinin çakışmasıyla Sohum’dan alınan pas BM filelerine gönderildi. Esasen UNOMIG kendini gerek taşıdığı isim, gerek misyon itibariyle Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü sağlama amacına konuşlandırmış bir görev gücüydü. Rusya vetosunu aşmak için Türkiye ve ABD’nin de aralarında bulunduğu Batı kanadı, UNOMIG’in ismindeki Gürcistan’ı çıkartıp ‘BM Misyonu’ denmesini önerdi ancak tasarıdaki Gürcistan’ın toprak bütünlüğünden söz eden Güvenlik Konseyi’nin geçen yılki 1808 sayılı kararına yapılan atış işi bozdu. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin’in Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini teyit etmenin Abhazya’nın devlet olmasını reddetmek anlamına geleceğini vurgulaması dikkat çekti.
Sınırlar FSB’ye emanet
Peki Rusya UNOMIG’in gitmesini neden istedi? Rusya’nın kısa vadedeki amacı, kendi sınırlarının güvenliğini, Abhazya ve Güney Osetya ile olan sınırlarıyla değil bu iki bölgenin Gürcistan ile olan sınırlarında sağlama almak. Bu sınırlar aynı zamanda NATO’yu karşıladığı çizgi anlamı taşıyor. Bu bir şekilde Abhazya ve Güney Osetya’nın da işine geliyor. İki bölge de bu şekilde Gürcü saldırganlığından azade olacaklarını hesap ediyor.
Hem uluslararası toplum hem de Abhazya ve Güney Osetya’da yoğun bir şekilde tartışılan Rusya’nın yeni güvenlik çizgileri oluşturma politikasında kritik adım 30 Nisan 2009’da hem Abhazya hem Güney Osetya ile ‘Devlet Sınırlarını Korumak İçin Ortak Çabalar Anlaşması’nın imzalanması oldu. Sınırları koruyacak olan ise FSB, yanı Rus federal istihbarat-güvenlik servisi. Anlaşma çerçevesinde FSB sınır güçleri Abhazya’da Kafkasya’nın en büyük hidroelektrik santralinin bulunduğu İngur Nehri, Sohum yakınlarındaki havaalanı, Sohum limanı ile Rus-Abhaz sınırındaki Psou’da konuşlanmaya başladı. FSB kara birliğinin karargahı Gal’de, denizcilerin karargahı ise Gagra’da olacak. Abhazya’nın 160 km’lik kara ve 180 km’lik deniz sınırlarında toplam 20 sınır karakolu kurulacak. Bütün giderler Rusya’nın cebinden çıkacak. 1341 kişilik FSB ekibine Abhazya sınır muhafızları da 220 kişiyle eşlik edecek. Ortak koruma Abhazya kendi sınır muhafızlarını yetiştirinceye kadar devam edecek.
Üs anlaşması
17 Ekim 2008’de Kremlin’de Abhaz ve Oset liderlerin Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’le imzaladığı ‘Ekonomik, Siyasal, Sosyal ve Kültürel İşbirliği ve Dostluk Anlaşması’ çerçevesinde 19 Mayıs 2009’da askeri üsler konusunda da uzlaşma sağlandı. Rus ordusunun yedinci üssünün Abhazya’nın Gudauta kentinde, dördüncü üssünün de Güney Osetya’nın başkenti Shinval’de kurulması öngörüldü. Ayrıca Güney Osetya’nın Cava bölgesinde bir kara üssü ve Abhazya’nın Oçamçıra limanında 5-6 küçük Rus gemisinin demirleyeceği deniz üssü kurulacak. Rusya hiçbir ödeme yapmadan 49 yıl boyunca üslerde kalabilecek.
Asker sayısında tartışma
Abhazya ve Güney Osetya’ya başlangıçta 3700’er asker konuşlandırılması öngörülse de Rus askeri yetkililer sonradan bu rakamın 1600-1700’e düşürüleceğini kaydetti. Gürcistan ise her iki bölgeye 6000’er asker yığılacağı iddiasıyla uluslararası toplumu maniple etme çabasında.
Kuşkusuz Abhazya’nın sınırlarının FSB’ye emanet edilmesi ve askeri üs anlaşması Abhazya içinde tartışıldığı gibi Tiflis’e arka çıkan Batı cephesinde de ‘Gürcistan topraklarının işgali ya da ilhakı’ yönündeki savları tetikledi. Abhaz-Gürcü savaşını bitiren ve Abhazya’da en fazla 3 bin Rus barış gücü askeri bulundurulmasını öngören 1994 Moskova Ateşkes Anlaşması’nın çiğnendiğini savunan Gürcü yetkililer, “Üsler kurulursa Rus ordusunun olası bir krizde başkent Tiflis’e yürümesi en fazla beş saat alır” yönündeki kaygıları Batı başkentlerine anında iletti. Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin’in buna cevabı “ABD’de de benzer üsleri Romanya ve Bulgaristan’da kurdu” şeklinde oldu. Rus Savunma Bakanı Yardımcısı Aleksander Kolmakov da konuşlandırılacak asker sayısının hedeflenenden daha az olacağını belirterek ateşkesin çiğnendiği suçlamasını redditti. Rusların son manevrası FSB birliklerine yer açkak için asker sayısını düşürmekten ibaretti.
‘Laklar boğazını kesecek’
Gürcülerin bu gelişmeler karşısında en iyi yaptığı şey ise propaganda. 29 Mayıs’ta Dağıstan’daki FSB sınır koruma birliği 1800 km’lik yolu teperek Güney Osetya’nın Gürcü nüfusunun yaşadığı sınır bölgesi Leningor’a ulaştığında hiç kimsenin ortalıkta gözükmemesi muhafızları hayli şaşırtmıştı. Üç gün sonra yavaş yavaş ev ve sığınaklardan çıktıklarında mesele anlaşılmıştı. Gürcistan, ağustos savaşında kontrolünü yitirdiği 7 bin nüfuslu bölgede “Laklar geliyor, hepinizin boğazını kesecek” diye korku salmıştı. Ondan öncesinde 25 Mayıs’ta da ağustostaki savaşta Rus askerlerine komuta etmiş eski ‘Çeçen kasabı’ Korgeneral Vladimir Şamanov’un Rusya Hava İrdirme Birlikleri’nin komutanlığına atanması Gürcülere “Rusların Gürcistan’ı işgale hazırlandığının en güçlü sinyali” gibi gelmişti.
Algı çatışması
Rusya’nın Kafkasya’nın güneyinde askeri kazıklar çakmasıyla ilgili her ülkenin kendi algıları var;
* Rusya’da milliyetçi kanat, askeri yatırımın ileride SSCB dağılırken kaybedilen Abhazya gibi bir cenneti geri getireceğinin düşünü kuruyor. Liberaller ise Rusya’nın işi BM Güvenlik Konseyi’ndeki veto kartını kullanmaya vardıracak kadar dış politikasının merkezine Abhazya ve Güney Osetya’yı oturtmasını pahalı ve riskli bir yatırım olarak görüyor.
* Gürcistan’da kanaat yekpare: Topraklarımız işgal ediliyor.
* Güney Osetya, Rus askeri varlığını Gürcistan’ın birkaç yılda bir nükseden saldınganlığına karşı koruma ve güvenlik garantisi olarak görüyor.
* Abhazya ise Arapların deyimiyle ‘beynel havf verreca’ haleti ruhiyesi içinde. Yani ‘korku ve umut arasında’. Rus askerleri sınırdayken ve Sohum limanında Rus gemileri demirlemişken Gürcülerin saldırısı olmayacağını ve rahatça uyuyacaklarını düşünenler çoğunlukta. Ama bu his kadar güçlü olan başka bir korku var: Ya dev davet ettiğimiz yerden bir daha çekip gitmezse! Abhazya şimdi Rusya ile yapılan anlaşmaların bedelinin bağımsızlık olup olamayacağına dair derin bir tartışma içinde…
http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=80943
Rusya’nın yeni ‘fiili sınırları’ ve Abhazya’nın bağımsızlık sancısı – 2
Fehim Taştekin