Rusya’nın imaj savaşı

Moskova – Vladimir Putin’in sekiz yıllık devlet başkanlığı dönemiyle ‘süper devletler’ ligine geri dönen Rusya, ta Çarlık döneminden miras ‘ayı’ figürüyle özdeş ‘zorba’ imajından kurtulmak için milyonlarca dolar saçıyor.

Dünyada artan petrol ve doğalgaz fiyatları sayesinde ulusal bütçesinin iki yakasını denkleştiren Rusya, birkaç yıldır hem içerde hem dışarda kendini ‘iyi’ tanıtmanın da derdine düştü.
2006’da Petersbug’daki G-8 zirvesine hazırlık kapsamında hükümetin icraatlarını hazarlaması için Amerikalı halkla ilişkiler (PR) şirketi Ketchum’u kiralayan Kremlin’in ‘PR’ savaşı aslında ondan da önce başladı. Başarılı ‘PR’ öykülerinin başında resmi haber ve enformasyon ajansı RIA Novosti geliyor. 2004’te Svetlana Mironyuk, Sovyetlerden kalma küresel propaganda makinesi RIA Novosti’nin başına atandığında karşısında adeta bir kadavra bulmuştu. Yazarları Komünist dönemdeki gibi daktilo kullanıyordu, merkez binasının ofisleri dişçiler ve seyahat acentaları tarafından işgal edilmişti. Ajans sözde Britanya’da satılan ama gerçekte kimsenin bulamadığı Sputnik adıyla İngilizce gazete çıkarıyordu. Putin kesenin ağzını açınca RIA Novosti şahlandı; Ofisler yenilendi, 300 gazetecinin dünyaya haber-analiz pompaladığı yüksek teknolojiyle donatılmış bir haber merkezi kuruldu. Ayrıca Russia Profile (Russiaprofile.org) adlı internet sitesi kurup Batılı yazarlara da kapılarını açan RIA Novosti, her yıl Rusya uzmanı 30-40 Batılıyı özel programlarına davet edip lüks yerlerde ağırlıyor.
Nisan 2005’te de Rusları CNN’i olsun diye İngilizce ve Arapça yayın yapan Russia Today kuruldu. Şimdi kanal İspanyolca yayına hazırlanıyor.

Devletin gazetesi Rossiyskaya Gazeta ise bol mali kaynaklarını Hindistan, Britanya, Bulgaristan ve ABD’deki gazetelerde Rusya’yı tanıtan ilaveler vermeye harcıyor. Mesela Rus tenis şampiyonları ve Noel gibi ‘soft’ konuları içeren ‘Russia: Beyond the Headlines’ (Rusya: Manşetlerin Ötesinde) adlı ek geçen ağustosta Washington Post’ta yayımlanmıştı. Gazete benzer ilaveleri Fransa ve Almanya’da da vermeyi düşünüyor.

Propaganda makinesi bunlarla sınırlı kalmadı. Rus dili ve kültürünü yaymak için özel fonlar oluşturuldu. Sözgelimi Kremlin danışmanı Vyaçeslav Nikonov’un başkanlığında kurulan ‘Russki Mir’ vakfı, Rus dilini yaymak için her yıl devletten 20 milyon dolar alıyor. Karşı propaganda kapsamında Batılı demokrasilerin defolarını sergileyecek Batı’nın başkentlerinde sivil örgütler kuruluyor.
Nikonov, Rusların Amerikan örgütlerinin küresel düzeyde nasıl operasyon yaptıkları üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Amerikalıların yaptıklarından çok uzattayız, henüz öğrenciyiz, yeniyiz" diyor. Tabi milyonlarca dolarla yürütülen bu çabalara karşılık Rusya’nın atladığı çok basit bir noktaya Stanford Üniversitesi’ndeki Rus öğretim üyesi ve ABD’de başkanlık yarışının Demokrat aday adayı Barack Obama’nın danışmanı Michael A. McFaul şöyle işaret ediyor: "Eğer Batı’da bir PR hesabın olacaksa ilk tavsiye şu olur: ‘Muhalefet lideri Garri Kasparov’u tutuklama, (eski Başbakan) Mikhail Kasyanov’un başkanlık seçimlerine katılmasına izin ver.’ Bu çok kötü bir PR. Bunu ne Ketchum, ne televizyon kanalları, ne de fonlar telefi edebilir."